iyi bir teknik direktör... takımını kriz zamanında iyi yönetmiş ve son ana kadar da şampiyonluğu kovalamıştır. sanmıyorum ki başka biri fenerbahçe'yi buraya kadar getirebilsin ve kendisini tebrik ediyorum.
ne yaparsa yapsın, kimi oyundan alırsa alsın ağzımı açmayacak kadar saygı duyduğum, televizyonda gördüğümde gülümseyerek izlediğim adam gibi adam. büyük fenerbahçeli.
ama bugün ölümcül bir hata yapmış ve şampiyonluğun galatasaray'a gitmesine yol açmıştır..
be kardeşim..semih ile neden başlıyorsun ? bu adam top rakipteyken sahada yok..göze hoş görünmek için koşsa da boş koşuyor..pres yapmasını bile bilmiyor..sürekli ofsayte düşüyor..
ne tutuyorsun bu adamı oyunda ? geçen haftaki gibi 4-6-0 taktiğini uygulasana..hücumdayken 4-4-2'ye dönen ve top rakipteyken 4-6-0 taktiğine dönen oyun stilini gerçekleştirsene..
senin zaten ortasaha oyuncuların da skorer..ne tutuyorsun semih'i sahada ?
eğer türk takımlarının en küçük başarısızlıkta antrenör kovma huyuna tutulmazsa bir fatih terim, hatta bir ferguson olma yolunda ilerleyebilir. karakteri bir yana, gerçek bir teknik direktördür. bir galatasaraylı olarak -futbolculuğunu da bilirim kendinin- fenerbahçe kendi tarihine geçecek bir teknik direktör buldu diyebilirim.
her basın açıklamasında "3 temmuzdan bu yanaki süreç bıdı bıdı bıdı bıd ı....." , "Masa başı oyunları ile bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı....." şeklinde açıklamaları ile iyice ayar olduğum spor adamıdır.
Kurduğu fantezi kadroyla şampiyonluğun kaçmasından en büyük pay sahibidir. Bir insan hiç mi oyunu okuyamaz. Oyuncu değişikliği için kırmızı kartla bir oyuncunun atılması mi gerekiyor. O zamana kadar her sey ıstediğin gibi miydi? Dakika 75 sanırsın beraberlik bizim işimize geliyor. Sahada sallanan bir takım ve kenarda seyirci gibi maç seyreden bir hoca. Tamam büyük şanssızlıklar yaşadın. Ama böyle kritik bir maçta fantezi bir kadro kurmayacaksin ve oyuncu değişikliği için ilham gelmesini beklemeyeceksin. Karşında ödü bokuna karışmış bir takım vardi. Eline verip yollayacaktin ama kupayı değil.
bugün tabiatıyla fenerbahçe taraftarının hışmına uğrayan, kaybedilenden sorumlu tutulan günümüzün fenerbahçe teknik direktörü.
ama bu işin dibine indiğimizde, işin çok başka boyutları vardır.
aykut hoca- bizim gençliğimizde biliriz- bugünün çocukları tanımazlar onun futbolunu, çok iyi bir futbolcuydu. çok enterasan gollere imza atmış, gerçekten sıradışı bir topçuydu aykut hoca.
buna kimsenin bir şey diyebileceğini sanmıyorum.
ancak bilindiği üzre- uçak pilotu olmakla, uçuş kontrolörü olmak arasında dağlar kadar fark vardır. türk futbol seyircisinin aksine- dünyanın ileri futbol ülkelerindeki futbol teknik direktörleri, "futbolculuktan emekli olanlardan" seçilmezler. bunun bir sürü örneği vardır. ilk akla gelen örnek mourinho´dur. mourinho, futbolcu olarak öyle ahımşahım bir futbolcu olmamasına rağmen, gerçek bir analitiker´dir. teknik direktörün bilmesi gereken şey çalım atmak değil analiz etmektir.
ferguson da futbolcu değildi, dün bayern´i 5-2 mağlup eden jurgen klopp da futbolcu değildi. türk futbol seyircisi bilmelidir ki, teknik direktörlük futbolculuktan başka bir iştir. bir adam çok iyi otobüs kullanıyor diye, aşti´deki trafiği denetlesin diye başa getirilmez.
bak, hagi, galatasaray´da efsane yazdı futbolcu olarak, teknik direktör olarak gelince ne olduğunu hepimiz gördük. ama bir lucescu öyle miydi, bir gordon milne, öyle miydi?...bu adamların hiçbirisi futbolcu değildi.
bak, genel futbol seyircisinin en büyük futbol idollerinden birisi zinedine zidane- futbolu bıraktıktan sonra, farkındaysanız, adamı hiçbir takıma teknik direktör yapmadılar. üstelik zidane futbolculuğu bir yana, gerçek bir stratejistti, büyük ihtimalle o işi kotarırdı.
aykut hocanın futbolculuğuna sonuna kdar şapka çıkarmakla birlikte, bunun bir futbol takımı teknik direktörlüğüne referans olabileceğini sanmıyorum. türkiye´deki bu durumun, türk futbol camiasının teknik direktörlük makamını "futbolcuların sonradan yaptıkları iş" olarak görmesiyle de ilintisi olduğunu düşünüyorum.
"geçen seneki şampiyonluğumuzu masa başında elimizden almaya çalıştılar." açıklamasını yapmış teknik adam.
lan oğlum kim onlar? kim almak istedi kupayı senden? kim amına koyim? savcı mı? polis mi? galatasaray mı? uefa mı? yoksa senin hala yere göğe koyamadığın başkanın mı? çık da bi söyle şunu açıkça...
senin haberin yokken, hatta birkaç kişi (ilhan ekşioğlu, şekip mosturoğlu, cemil turan vs...) dışında birçok yöneticinin bile haberi yokken karşı takımlardan 1-2 futbolcu alan veya almaya çalışan -ne sikimse- başkanın sebep oldu lan bunlara.
seni ve koskoca kulübü ne hallere düşürdü. sadece kulübünün değil türkiyedeki futbolun da amına koydu bu adam. insanlar o kadar gerildi ki futbol maçlarında kalp krizi geçirip hayatlarını kaybettiler. oyun lan bu. her takım senin takımına bilendi, fenerbahçenin fenerbahçeliden başka dostu kalmadı. bunların hepsine bu orospu çocuğu sebep olmadı mı?
hayır anlamadığım bu heriften başka başkan çıkaramıyor mu koskoca fenerbahçe kulübü. nedir yani? neden hala bu destek? adam yapmış arkadaş bu pisliği! inkar niye?
'boykot etmekle, grev yapmakla türkiyede birşey çözülmüyor çünkü buna uygun bir toplum değiliz' diye güzel bir laf etmiştir kendisi az evvel. bir galatasaraylı'dan sevgiler aykut.
takımın başına ilk geçtiği yıl bu takımı şampiyon yaptı. tam 17 maç üst üste kazandırdı.
yetmedi aq dağılmış bir takımı zirvede tuttu. başkan bir yıldır içerde, defansın en önemli oyuncusu lugana yok. dos santos yok, forvet sıkıntısını tam aştım dediğin emenike kaçmış. yok üstüne yok lan, bu yıl göndermeyi planladığın christian'a kalmışsın (şimdi herkes sezon başındaki cristian'ı hatırlasın bir), gökhan bütün bir sezon sakat, keza takviye diye gelen sezer yine aynı şekilde. bienvenu, formsuz semih ve sezon'un yaarısını sakat geçiren dia'ya kaldı bu adam.
adamsızlıktan özer'i oynatmak zorunda kaldı. iki tane çıkış yapan oyuncusu stoch ve caner aynı mevkinin oyuncusu ve birinden vazgeçmek zorunda idi.
iyi oynamasına rağmen sürekli problem çıkartan emre'de cabası.
hep bir kaos hakim. düşücez mi kalacaz mı? avrupa kupasına gidemiyor muyuz?
lan bu adam, adam gibi duruşunu sergilemese kusura bakmayında nal toplardık bu sene.
sezon başında ne bok yicez diye ağlarken ben playoff'ta bildiğin şampiyonluğu kaçırdık. belki karşılaştırma yapmak yanlış ama galatasaray bu sene dikensiz gülbahçesinde ilerledi resmen, o adamları bizimle taşşak geçtikleri maçta arena'da yendik. (aykut takımının başında idi).
bütün bir sezon kavgalı olduğumuz trabzonspor'u sahasında yendik.
böyle boktan bir sezonda ilk beşe bile giremiyeceğimizi düşünürken 29 yıldır kaldıramadığımız türkiye kupasını kaldırdık. herkes diyor adam barça gibi top oynattırmaya çalışıyor diye, ama bazı maçlar tutar tutmaz. adam bir alışkanlık kazandırıyor aq farkında değil mi kimse?
lafı evirmeye çevirmeye gerek yok. türkiye kupası yüzünden millet bizimle taşşak geçiyordu, bu adam buna son veren takımın başında idi.
zico ya en mükemmel futbolu oynatan zico bile bunu yapamadı.
bu adam bu sene hem teknik direktörlük, hem yöneticilik, hemde taraftarlık yaptı. show'a kaçmadı, kazandığı maçta m. topuz'u fırçalaya bildi. takımda disiplini sağladı lan. yok alex neden oynamamış, lan oğlum berabere biten beşiktaş maçında alex sahada yok muydu?
bu adam bence bu seneki yaptıkları ile herkesi yendi, o şanlı ikinciliği (burda asla durumu kurtarmaya çalışmıyorum, cidden harika bir başarı) kazandı, türkiye kupasını kazandı.
içinde biraz daha kotu niyet barındırdıgı zaman cok iyi bir hoca olabilecek bir adam..
futbolda herzaman en kotu sonuc olmasın bari kotunun iyisi olsun; yani yenemiyorsak bari yenilmeyelim mantıgı ile elini büyük taşın altına bazen sokmamaktadır. mesela galatasaray macı ; '' yenemiyorsak bari yenilmeden bitirelim ki macı rezil olmayalım gs kadıkoyde 11 yıl sonra galip gelip sampiyon olmasın '' duşuncesi ile hareket etmekte olan bir teknik adamdır.. ya da cogu zaman fair play acısından bakarak olaylara sadece zafer düşüncesiyle cıkmamaktadır.. zamanla bilenir mi bilinmez ama istedigi pas ortalaması oyun disiplinini ve futbolcu sadece futbolcudur manteritesini takımına yavas yavas oturtmus , hatta biraz az baskı olunca cok cok daha iyi işler yapabildigini gosteren bir takım oluşturmuştur..
bunda super finalin de cok etkisi olmustur. 6 macta kalite oranı üst düzey oldugu için artık kendi oyun kalitesini de ister istemez yukselmiş bir takımdır.
kim ne derse desin başarılı bir adamdır. kendisine bok atanlar çok sinsi olduğunu vs.vs. veya işte daum'un ayağını kaydırdığını dile getirirler hep.
oysa bakın stratejik açıklamalar veya tutumlar, yani birbirini tutmayan tavırları tüm teknik direktörler sergiliyor sadece aykut kocaman değil.
bunları hepsi yapmak zorunda, çünkü hepsi koskoca camiaların sorumluluğunu omuzlarında hissediyor, aykut hoca'nın yaptıklarını fatih terim de yaptı, senol güneş te, o sebeple bu adamı sadece buradan değerlendirmeyin.
ben yaklaşık 30 yıldır maç seyreden ve bu adamı oyuncu iken de defalarca canlı seyretmiş biri olarak kendisine kredinin sonsuz verilmesi taraftarıydım, ki halen daha öyleyim.
misyonu daha yeni başladı aykut hoca'nın. bence tabi, daha uzun yıllar hizmet verir bize, günü dolunca da gider.
elin yabancılarına yıllarca takır takır para saydırdık iyi mi oldu?
aragones veya daum yıllık 3-5 milyon euro alacağına aykut kocaman'a 10 milyon euro versinler derim ben.
ki kendisi şunu demişti; ben geldiğim ve görevi kabul ettiğim gün para falan konuşmadım. o sebeple işin özeti bu kadar basittir.
gelelim teknik direktörlük becerisine; bu adamın kafasındaki şablon kesinlikle iyi 1 santrfor ile beraber, hızlı ve kuvvetli 2 kanat oyuncusu ve bunlarla birlikte tipik bir 4-3-3 oyunu, ki bu oyun normalde top rakipte iken 4-5-1'e dönen ve göbeği daraltan bir oyun sistemi ve oradan kapılacak toplarla hızlı çıkış yapmayı arayan bir anlayış.
aykut hoca bunu deniyor ve istiyor. zaman zaman değişiklikler yapıyor, yapmak zorunda kalıyor. hataları da oldu çok. en azından kendindeki sukuneti takıma oturtup yansıttı ve takım her an sakin oynamayı beceriyor, ya da fazlası ile deniyor böyle sakin oyunu sürdürmeyi.
ama biz ile teknik adamlar arasında bir maçı yaşama ve kafada oynama farkı var ve olacak. o sebeple kimse alex'i oynatmadı, bak şampiyonluk gitti gibi basit bir siteme girmesin. şampiyonluk gider, gelir. aslolan belli bir sisteme dayalı oyunu sahaya yansıtıp bir sistemi, mantığı genel kuralları içerisinde takıma monte etmek. sonrası farklı varyasyonlardan da geçebilir, bu önemli değil. bir şekilde istediğine yaklaştı aykut kocaman. belki daha da iyisini seneye oynatacak, belki sistemini alex olmadan 4-4-2 veya 3-5-2 ye çevirecek kafasında çok şey var, kimse merak etmesin. bence başarılıdır ve o kadar iyi hocalar geldi ama bu adam gitti kupayı getirdi 29 yıl sonra, madem bu adamlar bu kadar iyi hocaydı da niçin bir tanesi ligde kötü giderken o kupaya takımı konsantre edemedi.
bahane sunmuyorum, hiç adetim değil ama kısa ve öz aykut kocaman gayet yeterli ve iyi bir teknik adamdır. bunu seneye çok daha iyi anlayacaksınız.
not olarak ilave edeyim: işin psikolojik ve mental kısmını da bir çok hocadan daha iyi yapıyor. burası da yadsınamaz bir gerçek.
(bkz: kocaman umutlarımızın sahibisin)
