Eskiden AçıkRadyo'da "Latin Lover" isminde güzel müzikler çaldığı bir program yapardı (90ların 2.yarısı, 2000lerin ilk birkaç senesi. sesini ilk o zaman duymuştum, "ne kılkuyruk bir adam" demiştim içimden, sonra birgün gerçek hayatta karşıma çıktı aniden, gözlerime inanamadım, gayet uzun boylu yapılı düzgün tipli bir adam. işin garibi o anda yanımda olan ve O'nu sadece radyodaki sesinden tanıyan diğer arkadaşlarım da aynı şaşkınlığı yaşadılar.
Çevremdeki bayanlardan O'nu TVde görüpte radyoda duyup kıl olmayanını, gıcık bulmayanına rastlamadım daha. "yahu neden gıcık oluyorsunuz, advetorial değil, hakiki kaliteli program yapıyor adam" falan diyorum, "bilmiyorum, kıl oluyorum işte" diye cevap veriyorlar. Herşeye rağmen seyrettikçe programı onları da sarıyor.
Sonuç olarak son zamanlarda SKYTurk'te yaptığı program, entel dantel fikirli cahillerin advetoriallarından farklı, daha hakiki, daha samimi, daha enteresan ve kökleri sağlam. Hastasıyız....
roma'ya gitmeden roma'yı gezmenin tanımanın en güzel yolu ayhan sicimoğlu'nun programını izlemek olsa gerek. programına ismini veren renkler kanımca kendi renkli kişiliğinden ileri gelmekte.
kah 1760'tan beri hizmet veren bir cafe'deyiz kah 1552'de kurulmuş bir eczanede... ayhan sicimoğlu'nun deyimi ile "hassstasıyyızz".
ilk kez grey istanbul'a geldiğinde tanımıştım bi cuma akşamı. sonra iz kanalında "renkler" programına denk geldim iki kere. acaip bi adam. izledikçe daha çok seviyorum, ukalalığına ve sine nobilitate olmasına rağmen rağmen.. izlemeye devam edeceğim. programda özellikle italyan dostlarının yaptığı makarnalar beni benden almaktadır. biz kendi memleketimizde makarna yaptığımızı sanıyormuşuz meğer.
mümkünse tanrım, olmasını istediğim dünyayı turlayacağım müstakbel eş tipim.* ha buralarda ne günlerimiz geçti diye yad ederse papaz olabilirim kendisiyle o ayrı. ama kalite insan itiraf ediyorum.
yanına gidip, "abi n'olur bak al beni ekibine" denmesi gereken bir adamdır. başbakan yapılacak adamdır. sen o zaman gör, zeytin, makarna, balık, karides, kalamar, ıstakoz, defne, taze nane, taze maydonoz, zeytin yağı, on bin çeşit peynir nasıl satılır.
an itibariyle skytürk'te eskiden kalma bölümleriyle çanakkale'yi anlatan programı gösterilmekte...
çok kez dinlemişsinizdir çanakkale savaşını ama bir de ayhan sicimoğlu'ndan dinleyin. ne matrak adam ya
her daim eğlenceli.
geçen gece yarısı bir tekrar programında abimizin burgazada'ya yatla tandır yemeye gittiğine şahit olup sabaha dek yatakta dört dönmüşlüğümüz bulunmaktadır.
afiyet olsun ayhan abi...yarasın kan olsun...
fena bir abimizdir..şarap kültürü,müzik kültürü ve diğer geri kalan tüm kültür bilgileri ve sunumunda yaptığı benzetmelerle beni benden alan adamdır...saygıdeğerdir..
çok gülen aynı zamanda da güldürebilen,keyif adamı. insan 'nasıl bu kadar çok şey biliyor?' diye düşünmeden edemiyor. her yerde türk olduğunu göğsünü gere gere göstermesi sebebiyle daha da sevilesi kişidir kendileri.
hayat enerjisi ve bakış açısına hayran olunabilecek entellektüel abilerimizinden biridir. bir ara tv'de özellikle ülke ülke gezi içki yemek kültürü ağırlıklı bir program yapıyordu. sonra o program tamamiyle modern seyahatname çizgisine girdi. olsa izlerim yine. ülkemizin böyle adamları izlemey çok ihtiyacı var.
bir programında yatsı ezanı okunurken;
-"yatsı ezanı da okundu ben artık yatayım " diyerek kahkalarla gülmeme sebep olmuş tatlı ve kültürlü bir insandır.
bugün tesadüfen iz tv'de denk geldiğim proramında istanbuldaki bir mimar sinan eserini gezerken "bu mimar sinan beni öldürecek, bu adamı neden bu kadar çok seviyorum bilmem, heralde hemşehriyiz ondan. hastasaıyım bu adamın" sözünü sarfederek mimar sinan hayranlığını dile getirmiş abimizdir. bir bölümde fransa'da bir yat festivalindedir, birinde bir bakarız müze, cami gezer; bir bölümde gider latin dansları festivaline... üstüne üstlük süper bir perküsyonisttir. kısacası bu ayhan sicimoğlu beni öldürecek, hastasıyım.