ayasofya cami olsun

entry170 galeri10
    74.
  1. Ömründe doğru dürüst camiye gitmemiş hatta namazın (salat) ne olduğundan habersiz kişilerin sloganı, adama demezlermi 100 m ilerisinde koca külliye var içinde 50 kişi cemaat yok hadi açıldı ne olacak namazamı başlayacak millet. ki orası zaten halihazırda camii dir ibadete kapalıdır. kıyam durup secde edilecekse allah'a yeryüzü müminlerin seccadesidir zaten kim tutar secde edecek olanı. allah'ın arzı yeterince geniş elhamdülillah.
    1 ...
  2. 75.
  3. aslı, olmasın olması gereken fikircik.

    özüne uygun korunsun.

    cami cami diye inleyenler kuranın mealini bir zahmet okusunlar. ama akıl ve vicdanlarını da yanlarına mutlaka ama mutlaka alsınlar...
    0 ...
  4. 76.
  5. Fatih ve dedelerimiz istanbul'u fethettiğinde cuma namazını Ayasofya'da eda edebilmek için didinmişti şimdi biz onların fethettiği istanbul'da Ayasofya'da kılınamayan namazlar için hep beraber Ayasofya cami olsun diyoruz. http://www.ayasofyacamiolsun.com
    tanım: temiz bir dilek cümlesi.
    0 ...
  6. 77.
  7. Egolarınızın tatminine tarihi mirası alet etmeyin, dedirten başlık. (bkz: aşağılık kompleksi)
    2 ...
  8. 78.
  9. kesinlikle istediğim şey rum tohumları hiç laga luga yapmasın bu bir gün gerçekleşecek.
    1 ...
  10. 79.
  11. neden olmasın dedirten istek. Oraya yakın yerlerde yaşayanların neredeyse hepsi müslüman. Ve kültürel bir değeri de var. Mesela cuma namazları için açılıp sonraki günler müze görevine devam edebilir.
    0 ...
  12. 80.
  13. sakirt havlamasidir. host ulan host. her yer cami her yer minare zaten daha ne istiyorsun. amacin ne. birakin bir sey de dinle alakali olmasin. su anki halinden hangi manyak memnun olmaz.

    camlicaya da yapi camiyi aman bos kalmasin siluet.
    3 ...
  14. 81.
  15. bir müslüman olarak (elhamdülillah) cami olmasını isterim lakin ayasoyfa tarihi itibariyle hristiyanlara da evsahipliği yapmış kutsal bir mekan.
    cami yapıp onları dışlamak yakışık alacağını sanmıyorum. cami gezmiyor mu bu gavurlar diye sorabilirsiniz geziyorlar lakin bu bizim süleymaniye'yi kilise halindeyken gezmemiz gibi birşey olacaktır.
    bırakalım müze olarak kalsın herkes gelsin. sanat olarak bakılsın. zaten cami sıkıntımız olduğunu düşünmüyorum.

    ha yine de çoğunluk ille isteriz diyorsa olsun ne diyeyim. zaten bu ülkede çoğunluk herşeyi ben bilirim diye takılıyor.
    istiyorsanız olsun, gider namazımızı kılarız biz de.
    2 ...
  16. 82.
  17. Ayasofyanın camii olması zannedilmesin ki camii ihtiyacı olduğundandır. Ayasofya fethin sembolüdür ve Fatih sultan mehmetin vasiyeti gereği camii olarak kalması gereken bir semboldür. Turistler girip gezebilir ancak bilinmelidir ki Ayasofya camiinde okunacak her ayet okunacak her duadan camiinin banisi olarak fatih sultan mehmet de sevap kazanacaktır.
    1 ...
  18. 83.
  19. 84.
  20. kesinlikle katıldığım önermedir. Er ya da geç Fatih'in yadigarına tekrar kavuşacağız. Umarım o günleri görmeyi nasip eder ALlah teala.
    0 ...
  21. 85.
  22. 86.
  23. Fatih sultan mehmet han hazretleri ayasofya camiini vakf etmiştir ve kim burayi camii dışında kullanırsa allah belasını versin dediğine dair de hurafeler vardır. Yani desteklenmesi gereken kampanyadır.
    1 ...
  24. 87.
  25. 88.
  26. küskün bir bakire... içinde ondan da hüzünlü telli duvaklı bir gelin... gelin, gelin benim nikahım kıyıldı fatihimle dercesine parmak uçlarına yükselir himmet dilenir koskocaman sofya...
    0 ...
  27. 89.
  28. fatih sultan mehmet tarafından camiye çevrilip islamın simgesi olduğu için olması gerekendir.
    0 ...
  29. 90.
  30. "başka cami yok sanki amk" dedirtendir. bir orası kaldı.
    1 ...
  31. 91.
  32. ayasofya cami olarak mı inşa edildi ki? diye düşündürür.

    bir cami başka ülke sınırları içinde diye kiliseye dönüştürülse bu sözde müslümanların hepsi özde müslüman kesilmez mi?

    bence kilise olarak kalmalı. ya da yıkın gitsin amk. caminin insanının allahı ayrı, kiliseninki ayrı sanki.

    edit: müze olarak kalmasında ne sorun var ki? sanki ortalık müslüman kaynıyor.
    1 ...
  33. 92.
  34. Başbakanın önce Sultanahmet'i dolduralım dediği konu.
    0 ...
  35. 93.
  36. Doğan Kuban'ın da yanıtladığı istektir. Hocanın yazısı;

    "Ayasofya’yı Bütün Dünya Bizimle Paylaşıyor

    Sorumlular yine bir politiko-kültürel krize girdiler. Bu ‘Ayasofya’yı cami yapalım!’ krizidir. istanbul’u yeniden mi fethediyoruz? Bizans imparatorluğunun iki kat nüfusunu buraya yerleştirmişiz. Ne Bizans ne Osmanlı demeden dünyanın en ünlü kentin altını üstünü tahrip etmişiz. Türk toplumunu dünyaya bir çekirge toplumu olarak göstermek istemek uygarlığın hangi aşamasına tekabül ediyor? Biz bu dünyada yaşamıyor muyuz?
    Sorumlular yine bir politiko-kültürel krize girdiler. Bu ‘Ayasofya’yı cami yapalım!’ krizidir. istanbul’u yeniden mi fethediyoruz? Bizans imparatorluğunun iki kat nüfusunu buraya yerleştirmişiz. Ne Bizans ne Osmanlı demeden dünyanın en ünlü kentin altını üstünü tahrip etmişiz. Türk toplumunu dünyaya bir çekirge toplumu olarak göstermek istemek uygarlığın hangi aşamasına tekabül ediyor? Biz bu dünyada yaşamıyor muyuz?

    Türkiye’nin nüfusu, ekonomisinin büyüklüğü, adam başına geliri gibi parametrelerin uygarlıkla ilgisi yok. 1.5 milyar fakir Müslüman uygar olarak tanımlanmıyor. Amazon yerlileri ile Afrika karalarından sonra geliyorlar. Bundan bin yıl önce dünyanın en uygar kültür düzeyine erişmiş bir kültür ortamı bugün kendi dilinde üniversite öğretimi yapamıyor.

    Bir büyük kültür ve sanat ürününü algılamak ve değerlendirmek toplumların küçük kesimlerinde özel bir tutkunun, incelmiş bir insan özelliğinin ifadesidir. Adına uygarlık deniyor. Azgelişmiş toplumların cahil, hoş görüsüz, bencil ve açgözlü insanlarında buna pek rastlanmıyor.

    Uygarlık, kapıları bütün insanlara açık bir dergâha benzer. Bu dergahta dünyanın bütün insanları birbirleriyle bilim, felsefe, edebiyat, sanat, musiki ürünlerini paylaşırlar. Burada paylaşılan insanlığın ortak mirasıdır. Bizim geri kalmış toplum hâlâ bu en büyük insanlık dergâhına ya da kulübüne girmeye direniyor.

    Örgütlenmiş çağdaş uygarlığın bir özelliği var: Onun sahip çıktığı mirası ellerinden geri alamayız. Bunların başında mimari yapıtlar geliyor: Mısır piramitleri, Atina Akropol’ünde Partenon, Roma’da Panteon, istanbul’da Ayasofya, Kudüs’te Kubbet es Sahra, Roma’da San Pietro, Edirne’de Selimiye, Agra’da Tac Mahal gibi yapılar dünyanın ortak malıdır.

    Fransa’da Lascaux mağaralarından başlayarak, Mısır, Mezopotamya, iran, Hindistan, Çin, Anadolu, Yunanistan, Orta Amerika’da insanlık tarihinin ortak mirası kabul edilen ve ortak insan uygarlığının malı olan yapıları, sitleri, hatta küçük objeleri geri alamayız. Vakıflara, arsa spekülatörlerine veremeyiz. Ayasofya ve benzer yapılar, arkeolojik sitler insanlığın ortak miras listesindedir. Hiçbir devletin ya da insanın malı değildir. Uygar bu evrensel mülkiyeti kabul edenlere deniyor.

    Çağdaş dönemin en önemli ekonomik etkinliklerinden birinin turizm olduğunu öğrenmiş görünüyoruz. Turizm bakanımız bile var. Fakat turizmin otel ve lokanta açmak ötesinde daha önemli bir işlevi var: insanı yabancı toplumlarla buluşturan bir uygarlık mekanizması olarak çalışıyor. Bizim turizmciler bunun lokanta aşamasını geçemediler.

    Ayasofya gibi dünya malı olmuş dünyanın en büyük yapıtını camiye çevirmeye çalışmak, altın yumurtlayan tavuğu kesmek anlamına gelir.

    Turizm kültüre ekonomik değer kazandırdı. Bu bağlamda sanat ve mimari, yabancı toplumların geçmişlerinin ürünü olarak, insanların ortak tarihlerini öğrenmelerine, estetik ve duygusal alanda birbirlerine yakınlaşmalarına olanak veriyorlar. Yüz bin cami yaptırmış olan bir toplum, şimdi, ilkel bir istekle Ayasofya’yı cami yapmak istiyor. Bu dünyada 2.5 milyar insanın en saygın anıtlarından birinin tutuklanması anlamına gelir. Kudüs’te Kubbet esSahra Yahudiler tarafından işgal edilirse Müslümanlar ne hissederlerse dünya da Türkler için onu hissedecektir. Bunun ekonomik ve politik sonuçları beklemedikleri kadar yıkıcı olabilir. Özellikle Türkiye’nin bu günkü demokratik(!) ortamında. Bu kadar ilkelleşmek için bizi dürten bir şey mi var?

    Sevgili Okuyucular,
    Toplumlar dünya insanlarıyla bölüştükleri değerler arttıkça uygar dünyaya katılıyorlar. Bizim toplum dışarıda gerçekten kalmak istese ve dış sömürünün hepsine hayır dese belki kültürel bağımsızlık diye bir konu da tartışılabilir. Ama yediklerini bile ithal eden, yaşamak için elini dışarı açmış adamların bu istekleri sadece ilkelliktir. Bu ilkelleşme kendisiyle birlikte başka hastalıkların da semptomudur. Biz dünyayı dışlıyoruz. Fakat dünyadan dışlanıyoruz.

    Türkiye tarihinde ara sıra su yüzüne çıkan ‘Ayasofya’yı camiye çevirme nöbeti’ ilkelleşme grafiğinin yükseldiği dönemlerdir. Bu bağlamda kamuoyunun uyanması gerekiyor. Camicilik oyunu çağdaş toplumların terk ettikleri bir tavırdır. Bu gerici gösteride direnmektir. Arabaya, telefona, uçağa, televizyona, internete, yabancı silaha, NATO’ya ihtiyacınız var. Sömürülmeye de ihtiyacımız var mı? En lüks arabalar için kuyruğa girip, ülkeyi Abdülhamit dönemine geri götürmek hayal bile değildir. Önce takke ve şalvar da gerekli mi diye düşünmek gerek.

    Bu konularda karar vermeyi bir tür sandık hakkı görenlerin kendilerine ‘Biz dünyayı insanlarla paylaşmak istiyor muyuz, yoksa yeni bir fetih dönemine mi dönüyoruz?’ diye sormaları gerek! Sonra bu fetihlerin parası bize kredi olarak verilir mi, diye düşünmeleri gerek. ‘Bu dünya bize mi ait?’ diye sorabilirler. Uygar dediğimiz toplumlar bunun yanıtını vermişler:

    Tarihte insanın yaratıcılığını tanımlayan bütün düşün ve sanat yapıtları insanlığın ortak malıdır. Ne bir ulusun, ne bir devletin ne de bir hükümetin malı değildir.
    Uygarlık düzeyi daha yüksek, dünya egemeni olanlar, daha iyi eğitildikleri, daha çok ürettikleri ve hep onlara borçlu olduğumuz için her dediklerini yaptığımız, üniversitelerde dillerini kullandığınız toplumlar Ayasofya’yı insanların ortak mirası sayıyorlar. Yani bizim değil. Hâl⠑Ayasofya ‘ya kelepçe vurabiliriz’ sanmayınız.

    Bu, uygar dünyanın bizi dışlaması için sandığınızdan daha önemli bir sebeptir. Benzer davranışların giderek biriktiğini değerlendiren bir uluslararası kamuoyu oluştu. Türkiye dünya nüfusunun yetmiş beşte biri. Bizi her an çökertebilecek bir dış borcumuz var.

    Karşımıza durmadan dünya uygar kamuoyunu alan yanlış kararları hangi cehalete borçluyuz?
    Çağdaş dünyanın içinde miyiz, dışında mı? Dışarı atılmak üzere olmayalım?
    Bunun bir dünya mirası üzerinden olması da düşündürücü!"

    Doğan Kuban/Bilim Teknoloji/Cumhuriyet/30 Mayıs 2014
    0 ...
  37. 94.
  38. Ayasofya'da 85 yıl aradan sonra Kuran okundu; avrupa parlamentosu ermeni soykırımını (!) tanıdı. Cami yapalım, ne halt oldukları tamamen ortaya çıksın.

    "Biletle değil, abdestle gireceğiz inşaallah."
    0 ...
  39. 95.
  40. yine yeni yeniden siyasi amaçlarla gün yüzüne çıkarılmış saçmaapan fikirdir. Camiye doyamadınız arkadaş.
    0 ...
  41. 96.
  42. Nasıl kapatıldığını bilmeden, neden ısrarla cami olarak açılmak isteniyor sorusuna cevap bulmak da zor.

    (bkz: ayasofya/#31272852)
    0 ...
  43. 97.
  44. orası da olsun amk, ben de gök tengriciyim napacağız?
    bu ülkede sadece müslüman mı var ?

    bir orası kaldı orayı da cami yapın sonra bizim evi de yapın, 3+1 geniş geniş.
    2 ...
  45. 98.
  46. Yanliş istektir.

    Yok olmasın. Bence böyle daha iyi. Turist para filan.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük