alışverişe çıkıp ayakkabı almaya niyeti olan kişinin başına gelen olaydır. ayakkabıcıya girersiniz her yer, raflar gıcır gıcır ayakkabı ile doludur. bakarsınız ki, ayağınızda bombok eski bir ayakkabı insan çıkarmaya utanır. çorabınız eskidir çıkarmaya utanırsınız, bir de ayakkabının o eskimiş hali, satıcının ve dükkana giren güzel kadın müşterilerin yüzüne bakamayacak tarifsiz bir his bahşeder insana.
neden utanılacağını bir türlü anlayamadığım durumdur zira genellikle ayakkabılarının eskimiş olması sebebiyle yeni bir ayakkabı alma ihtiyacı duyar insanoğlu.
herkesin başına gelebilir diyemem. Sanmıyorum. Ayakkabıyı o eskiliğe ancak tek ayakkabı kullanan insanlar getirebilir. Buda ayakkabıcıda utanmaya sebep olur. Aslında saçma ve psikolojik bir olaydır. Ayakkabı ne kadar eski olursa olsun. Amaç yenisini almak değil mi. Ayakkabıcı ayakkabı sattığı için bizi mi ayıplayacak hayır.
- yeni modellere bakmak istiyordum.
+ hah, belli oluyor.
- hmm şey. hehe. tabii. durmadan yeni model çıkarıyorlar canım durduramıyoruz!
+ ah tabii. işte yeni modeller bunlar.
- aslında bunları 3 ay önce aldım.
+ 3 yıl önce de aynısını satıyordum ben. deja vu olmalı...
Balzac ne güzel söylemiş; "ayakkabılarım yok diye üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan bir adam görene kadar..." erken vazgeçmiş üzülmekten; oysa bilmiyormuş, hem ayakları, hem ayakkabıları olup da gidecek yeri olmayanları...