ayşenin yazılarına bu kadar takılı kalınmasını anlamıyorum ben, ayşe karikatüristik bir yazardır. okur, eğlenir geçersin bazen gülümsetir o kimi zaman dalgasını geçer köşesinde , bazen de gülümsetirken düşündürten içi dışı bir kadındır ayşe, yani bir çok kadın anlatmıyor diye yaşamıyor mu zannediyorsunuz bu deneyimleri, kadın roman yazarlarının bir çoğu kendi deneyimlerini yansıtır kitaplarında sadece direkt olarak çıkıp bu tarz açıklamalar yapmazlar ya da köşelerinde bu tarz konuları ele almazlar, ama ayşe gibi mesleğini ciddiye alan sağlam iş disiplinine sahip bir kadının böyle yaftalanmasını da anlamış değilim.
genel olarak sevmediğim bir yazar ama bu yazısıı iyi olmuş keşke yazmadan önce ekşisözlükte hamamdakaybolansabununesrarının yazdığı aynı konulu yazıyı okusaydı. o daha iyi yazmıştı -şahsi görüşüm-. ama yazmasına sevindim bu ülkede cinsellik tabusu yıkılmadıkça kadınlar tecavüzcülerle evlendirilecek(hemde yargı tarafından) hem de tvde ensert tecavüz bir numaralı reyting kaynağı olcak yazık...
çok salakça. ilk olarak bu selin denen arkadaşı böyle süslü püslü cümleleri henüz orta 1'e giderken nasıl kurmuş olabilir sorusu geliyor aklıma. evet kız çocukları mastürbasyon yaparlar ama bunu o kadar ayrıntıyla anlatamazlar.
ikincisi samimiyetten uzak bir anlatım olmuş. sırf ben sürekli seks yapan ve bundan zevk alan bir kadınım imajını pekiştirmek adına yazıldığı izlenimine kapıldım.
bir insan neyden çok fazla söz ediyorsa o kendisinde yoktur, düsturundan hareketle marjinalim, marjinalim diyen arman'ın aslında gayet sıradan olduğunu ama muhtemelen ergenlikten beri kendisinde var olan marjinal olmalıyım takıntısını aşamadığından kendisini marjinal göstermek için yırtındığı bir yazısı daha. ayrıca bu yazıda orta1'de ki betimlemeleri, cümleleri ve kendini erken fark edişi ile arman'dan çok selin dikkat çekmiştir.
yakında "sex günlükleri"ne başlayacak sanırım, kendi deyimi ile terbiyesiz/arsız (benim deyimimle ahlaksız) bir kadın oldugu için sanırım o yazısının/kitabının başlıgı "beni kim, nerde, nasıl s...i" olabilir.
hürriyet gazetesindeki köşesinde anlatmıştır. heh ayşe aferim çok marjinalsin, cinselliği tabu haline getirmiş bütün kadınların sesisin falan fıstık... bunları duymak istiyorsun ya.
ama ayşe'cim bu selin neymiş böyle? biz orta 1'deyken masturbasyonu bırak, dudaktan dudağa öpüşmek yabancı gelirdi. bir arkadaşım o zaman hoşlandığı çocukla öpüşmüş ama dudaklarının arasına peçete koymuşlar öyle, eheh. onu bile hayranlıkla dinlerdik, "vay be öpüşmüş" falan diye. bana gelecek arkadaşım "sen kendine dokunuyon mu" diyecek. "şimdi eee dokunmak derken, yani yüzüme falan dokunuyom yani" falan derdim herhalde.
orta 1 deyken yaşın en fazla kaçtır? 11, hadi 12. ama 12 yaşındaki selin'in kurduğu cümleye bak hele:
"yüksek bir merdivene tırmanıyorsun sanki... tırmanıyorsun, tırmanıyorsun... kalbin küt küt atıyor... birden, o da ne... merdivenin en tepesine geliyorsun... son basamağa ulaşmış olmanın verdiği rahatlama ve huzur... ve sonra o merdivenlerin tepesinden, kendini derin sulara atıyorsun... bütün bedenin ürperiyor... müthiş bir gevşeme hissediyorsun..."
sanıyorsun melissa p. 'nin kitabından alıntı bir cümle. ayrıca 51 çekmek ne lan?
örnekte gördügümüz kadarı ile demekki neymiş, ortaokulda mastürbasyona başlarsan,30 a geldiginde gördügün her erkegi içine sokmaya çalışırsın, bu tarkan -hani erkek dedim ya o açıdan tarkanı bile yani- bile olsa.
çok da sikimde denilip geçilmesi gerekir. konu bulmakta zorlanmış bir gazetecinin kukusundan yola çıkarak gazetecicilik oynamasıdır. bunu bir zamanlar serdar turgut yapardı konu bulamadığında penisle ilgili yazılar döşenirdi.
(bkz: datmin olamayınca bileğe kuvvet)
tabuları aşmak için her şeyi ortaya dökmenin bir faydası olacağını düşünen ancak tabuları oluşturan sistem hakkında kaleminden tek kelime dökülmemiş-dökülmeyecek olan domestic pasifist yazarın süslü püslü anlattığı deneyimdir.
ha bir de arkadaşı tam bir malmış. 51 değil 52 o sayı.
internet sitesinde ilk gördüğümde şaşırdığım ulan bir kadın türkiye gibi bir yerde bunu nasıl yazabilir diye düşündüğüm, sonrasında biraz düşündükten sonra cesaretinden dolayı taktir ettiğim bir yazısıdır ayşe arman'ın.
sallamıştır.
selin de öyle bir anlatım becerisi olamaz.
bizde ortaokuldan geçtik. 2 kelimeyi bir araya getirip konuşamazdı kimse.
bu ise sanki dostoyevski , sanki victor hugo, sanki stephan king ...
olay şudur , selin sadece "çok zevkli" diyebilmiş.( o da gerçekte varsa tabi)
ayşe hanımda 50 sene sonra bunu şiire , romana çevirmiştir.
realistik olalım biraz. madem cinsellik tabu demiş , ayıp demiş , bilmemne demiş azıcık da dürüst olsun değil mi?
beynini izne ayırıp yerine .mını görevlendiren kadın anlatımıdır. "terbiyesiz kadın, neler yazıyor!" denildiğinde hoşlanıyormuş. ilginç.
cinsel edit: neden bu kadar eksilendiğini anlayamadım. ayşe arman'ın eli .mında görüntüsü çok mu marjinal geliyor bu yazarlara lan? marjinalliği .mında değil de beyninde yaratanlara yoğunlaşsak? eminim her şey daha farklı olurdu.
her zaman sadece ilgi çekmek için abartılı ve yalan yanlış yazıyor bu kadın diye düşünüyorum. ama bu yazısını sevdim! en azında bazı kısımlarını... yani orta 1deki arkadaşın selin'in öyle cümleler kuracağına inandıramazsın beni ayşe! bu kadar abartmasan olmaz mı?
ama ama yazdığın şu kısacık cümlelerle ne kadar çok kadını anlattığını biliyorsun değil mi, aferin kız sana!
--spoiler--
ben hem marjinalim hem domestik.
bence pek çok kadın böyle.
iyi ki de böyle.
bu, bizim zenginliğimiz.
yani hem ailem canım ailem, onlar her şeyden önemli.
hem de biz marjinal halimizle biz, yani ailelerimizden bağımsız olarak biz kadınlar..
--spoiler--
aslında tabularla örülü türk toplumu açısından bu tarz yazıları yazan arkadaşlara ihtiyaç var ama ayşe arman olunca konu insan iki kere düşünüyor, herşeyin reklamını yapmaya çalışıp sürekli reyting alır pozisyonda kalabilmek için çaba sarf eden birisi bunudamı malzeme yapmış dedirtiyor ama haklı olduğu bir çok yer var , kendi vücudunu tanımayan bir kadın nasıl zevk alabilir ?
şimdi konu hakkında bilgi sahibi olmadan yazmak olmazdı , o yüzden yazısını açıkçası merakla okudum ayşe arman' ın . ve şu kanıya vardım ayşe arman ın yazar olmasının en büyük sebebi çocukluk arkadaşlarının bile adeta usta bir şair gibi mastürbasyonu betimliyebilmeleridir . böyle merdivenler falan bayaa afilli yani . ama şimdi kötü bişey dersem yazısı hakkında cinselliği tabu olarak gördüğüm falan düşünülebilir . yada yobazlıkla falan itham edilebilirim . yazsın okuyorum ben kendisini ama okumasaydım da pek bişey farketmezdi hayatımda.
yapılması gerekeni yaptığı için alnından öperim kendisini.
evet, cinsellik bir tabu bu ülkede. çünkü %70 e yakınımız kendi cinsel tercihimizi değil toplumun tercihini yaşıyoruz. bir insanın kendi bedenini keşfetmesi, tanıması kadar doğal olan bir şey yoktur. yapılan yorumlardan da belli kendimiz değil toplum konuşuyor. toplum da değil aslında, yıllardan beri kıramadığımız düşünceler. ahlak deniyor buna ama ahlakla uzaktan yakından alakası yok.
ahlaksızlık bir kadını istemediği halde cinselliğe zorlamaktır, ahlaksızlık küçük çocuklara kötü gözlerle bakmaktır, ahlaksızlık anneye babaya küfretmektir, ahlaksızlık halkı sömürmektir. kapitalizmdir ahlaksızlık! büyük balığın küçük balığı yemesi doğanın kanunudur ama parası olanın parası olmayanı ezmesi ahlaksızlıktır mesela!
şimdi, mastürbasyona gelince! yapmadım diyenin yalan konuştuğu apaçıktır, zira herhangi bir görüntü görüldüğünde ya da bir şey okunurken, dinlenirken hormonların etkisiyle bir bayanın kendini garip hissedip bacak bacak üstüne atması bile mastürbasyondur ama farkında değildir. lanet olası bekaret zarı tabusu yüzünden belki, oysa onlar klitorise dokunmanın bekaret bozmadığını bile bilmezler. onlara ait bedene yabancı yaşar giderler.