müebbet hapis cezası ile ölüm seçeneğinin yarışıdır. "dört duvar arasında çürümek mi daha katlanılabilir bir durum ölüm mü?" sorusuna verilecek cevap aynı zamanda yarışın galibini belirleyecektir. ölümü daha katlanılır buluyorsanız doktor kaybeder, aksi durumda kaybeden avukattır. elbet bir gün ölümün yaşanacağı gerçeğiyle düşünüldüğünde avukatın kazandığı karşılaştırmadır.
allah ikisinin de eline düşürmesin dediğimdir. Iki kutsal mesleğin temsilcileridir. Eğer vicdansızına denk gelirseniz sıçtınız. Ancak siktiğimin memleketinde vicdan sahibi olanına kolay kolay denk gelemezsiniz. Biri para için yalanın dibine vurur çantalı hırsızdır. Senin umutlarının duygularının hiç bir önemi yoktur. Dibine kadar haksız birini haklı çıkarmaları mümkündür. Masum birini ipe götürebilirler.
Diğeri ise para için seni sağlığından edebilir. Gerekmese bile kar payı aldığı ilacı dayayabilir. Ucuz olduğu için bir ameliyatı yapmazken gereksiz yere seni onkolojiye sokup tüm hayatını bir iki günde altüst edebilir. Fakirsen canının bir kıymeti olmaz bunlar için. engelliysen birşeyleri denemeleri için kobay olarak kullanılabilirsin. Nasıl olsa aile cahil. Herşeyi tek onlar bilir.
Ortak yönleri ise herşeyi kendilerinin bildiğini düşünürler. Meslekleri dışındaki insanları aşağılamaktan hiç çekinmezler. Beş dakikada halledebileceği bir iş için seni günlerce haftalarca aylarca hatta yıllarca bekletebilirler. Söz söyleyemezsin çünkü onlar biliyor herşeyi. ve bu iki mesleğe mensup kişilerin de her zaman cahilleri dolaşır ortalıkta. Mesleğinde iyi olanlar seninle benimle uğraşmaz. Cahilleri de herşeyi en iyi biliyormuş havasındadırlar.
Velhasılı
vicdanlısı adamı vezir
vicdansızı adamı rezil eder.
Bir makina mühendisinin doktoru olur, avukatı olur, aşçısı olur, temizlikçisi olur, şoförü olur fakat makina mühendisi de bunların genel müdürü olur... Dağılın Ihi ihihi...
her ikisi de evinde tamirat işleri yaptırmak için iyi bir mühendis tutup, avucuna 3-5 lira yevmiye sıkıştırır geri yollar...
edit: mühendisi tamirci sanan zihniyetmiş! anadolunun her köşesinde yüksekokuldan hallice fakültelerde eğitim alan mühendis tamirciden daha iyi değildir güzel evladım. git arıtma tesislerine bak, senin mühendisleri tamir-bakıma vida sıksın diye alıyorlar.
avukatla doktorun mukayesesine dahil olmaya çalışan ezikler arıtmada çalışmak için kpss'ye hazırlanan tiplerden anlaşılan!
- çocuğum şu ampülü bir değiştirsene.
+ ya bize okulda onu göstermediler!?
- la bi sktir git!
içerisinde, genellikle mesleğinin prestijini kullanmayı seven insanları barındıran iş gruplarıdır. birbirinden başarılı öğrencileri içine alır. her ikisi de toplumda saygınlık kazandırır.
adam arsasını satmak için arar; ben avukat bilmem ne bilmem ne.
adam turkcell müşteri hizmetlerini arar; ben doktor bilmem ne bilmem ne.
ha bir de polis amcalar var bak. onlarda da durum aynı.
doktor, avukat ya da polis olmasalar hiçbir vasıfları olmayacakmış diye düşündürürler.
ikisi de prestiji yüksek meslek. ikisinin de derdi başından aşkın. bunlar bir de aşk yaşar. ilginç. nefes almaya vaktin yok bir de nefes almaya vakti olmayan bir meslek grubuyla birliktelik yaşıyorsun. sonra koskoca doktorun eşi ev hanımı diye dalga geçerler. ne olacaktı? niye evleniyorsun, karını evde göremeyeceksen? bence artık toplum yargılarından kurtulmalı. yoğun çalışan kadın da ev erkeğiyle evlenebilmeli. insanların sevdiklerini sevmeye hakları var.
doktora ödenen paraya acımaz halkımız ki doğrudur.
ancak iş avukata para vermeye gelince son ana kadar bekler bu toplum. haybeye gittiği düşünülür. -ceza davaları biraz ayrı tutulabilir-
ticaret yapar, senet yapar, taahhüt verir, çek alır verir, temlik verir ot verir bok alır hiçbirini yaparken bir avukata danışmaz ya da gidip demez ki "aga ben sana aylık cüzi bi miktar para vereyim sen benim hukuk işlerimi yap". ondan sonra işleri bi boka sarar, batma tehlikesiyle, dolandırıcılıkla falan karşılaşır ve soluğu avukatta alır. yandım anam kurtar beni. sen işlerin amına koymuşsun sonra kurtar beni. avukat da sihirbaz ya zaten hemen kurtarır amk!
doktor muayene eder ve hastasının muhtelif tahlillerini 5-10 dakika içerisinde teknik imkanlar tam ise tartıp teşhis koyar.
akabinde yaptığı 10 dakikalık işe mukabil bir muayene ücreti talep eder. ve hepimiz ya seve seve ya başka türlü o ücreti öderiz.
avukat beye önce sütten dili yanmış dertli vatandaş gelir, başına gelen vakıayı en az 30 dk anlatır(en az diyorum bak), buna mukabil sizden bir hukuki tahlil ister, tahlilinizi sunarsınız beğenmez, ki siz o tahlili yapabilmek için en az o doktor kadar emek vermişsinizdir.
akabinde iş vizite ücretine gelir. "abi vizite" dersin. s*klemez gider. "ne yaptında x tl istiyorsun" der...
doktorlar şanslı. çünkü emeklerinin karşılığını hemen alırlar.
biz avukatlar ise çok zor veya hiç alamazlar.
doktorlara insanlar canlarını, avukatlara mallarını emanet eder... doktor candan yana çok az sorumludur(malpraktis), avukatın ise tam sorumluluğu mevcuttur.