avrupa yakasını çok seven insanları şokta bırakan bir bölüm yayınlanmaktadır an itibariyle. dizide olmayan insanlarla girilen diyaloglar, komik olmak için verilen çırpınışlar hüsran yaratmıştır. o kadar uyuz olduk ki burhan bile tat vermedi. kyle xy izlemeyi avrupa yakasına tercih ettik.
gülse birsel in yeni konseptiyle izleyicilere yeni bir şeyler aşılamaya çalıştığı dizidir. büyük olasılıkla tutacaktır.
yeni sezonun ilk bölümünde ata demirer li sahneler gerçekten güldürdü. özlemişim volkan karakterini. şu ana kadar en bomba sahne burhan ın volkan ı peynirlerini yerken yakaladığı sahneydi. bu sezon da izlenir avrupa yakası. en azından yaprak dökümü izlemekten iyidir lan!
aslı'nın boşandıklarını volkan'dan neden sakladığına anlam verilemeyen dizi.
sanırsam zaten volkan, cem'den nefret etmekteydi en son. buna değil şok olmak, sevinir bile. ama senaryoda anlaşılamayan birçok şey gibi bu da muallakta kalacak tabii ki.
mesela; ifo! sacit için kavga edip evi terketmesi çok basit bir çözüm olmuş.
nereye kadar kalacak bir de bursa'da. Bu kadın hiç dönmeyecek mi evine?
1 dakika icinde 16 kere gulme efektinin verildigi bir dizi olmakla beraber* ilk 3 sezon volkan karakterinin suyunu cikarip dizinin 5 sezonu boyunca hicbir karakteri gelistirmedikten sonra 6. sezonda volkan'in donusuyle dizinin kacan tadini nasi geri getirebileceklerini dusunebilirler hala anlamis degilim. (ustune ustluk 2 tane cok degerli oyuncuyu sirf ata demirer'i geri getirmek icin harcadilar.)
Yok efendim turk halki hala bu diziye cok guluyorsa bir bildikleri vardir elbet.
bu akşamki yayımlanan bölümünde parmak arası terlik muhabbetiyle yazın o terlikle dolaşan erkeklerle bariz dalga geçen dizidir.
--spoiler--
şahika koçarslanlı'nın yoksullara sosyete yemeği verirken onlara sevgili yoksullar şeklinde seslenmesi akılda kalan komik repliklerden biridir. engin günaydın'ın performansı her bölüm olduğu gibi çok yerinde ve asıl ağır top volkan ilk bölümde çok fazla çırpınsa da ıkınarak gülmemize neden olmuştur en fazla.
--spoiler--
ata demirer farki hissedilse de, senaryonun gitgide basitlesmesi ve boktanlasmasi nedeniyle ata demirer'in bile gercek performansini sergileyemedigi dizi haline gelmistir. zorlama ve son kullanma tarihi gecmis espriler ile dizinin yurumesi mumkun degildir. ata demirer'in dizinin ilk basladigi zamanlarki performansiyla simdiki performansi da kesinlikle karsilastirilmamalidir zira dedigim gibi, sorun kendisinde degil senaryodadir.
how i met your mother ın yeni sezonuna başlaması ile tekrardan ne kadar çakma bir dizi olduğu hatra gelmiş dizidir. komedi dizisi diyecektim de dilim varmadi demeye.
harika bir bölümle yeni sezona merhaba demiş dizidir. ayrıca; iffet ve sacit'in ayrılması diziden pek bir şey götürmemiştir. önümüzdeki bölümlerde volkan-şahika-burhan üçlüsüyle çok daha iyi bir hal alacaktır.
bunun yanında geçen yıllarda; ata demirer gittiğinden beri, hiçbir şeye benzemeyen dizi denilerek bok atılan, ama bu yıl da iffet'in gidişine takmış kemik eleştiri kitlesine kendisini ne zaman sevdireceğini merak ettirmektedir. **
gülse birsel in "selin nerede? ifo nerede? sacit nerede?" gibi seyircinin aklını kurcalayan sorulara ilk bölümün ilk sahnesinde volkan la diyalog sonucu yanıt verdiği, dolayısıyla bocaladığı, kilit noktalara gubidik kılıflar uydurduğu dizi olagelmiştir. şahika da olmasa çekilmez..
ifot daha ilginç bir şekilde gönderilir diye düşündüğüm, aklımda bi sürü hikayeler kurduğum ama hayal kırıklığına uğradığım dizi. misal bursaya gönderileceğine, sık sık bunalımlara girip meditasyonlara ve yeni hobilere saran ifotu sürpriz bir estetik ameliyatla başka biri olarak getirebilirdi gülse birsel.. yani ben öyle absürd olmasını beklerdim. çünkü ifotun arasının çok iyi olduğu sacite böyle davranacağı hiç inandırıcı gelmedi! üstelik koskoca binada bi sürü daire ve yan tarafta kendilerine ait daireleri varken.. gülse birselin, daha ilk 15 dakikada bütün konulara açıklık getirmeye çalışması da gereksizdi, yavaş yavaş alırdık biz mesajı. atayı çok özlemişim, varlığı yetti.. zaten baştan beri ısanamadığım ve beni bir nebze olsun güldüremeyen sacitin gitmesine de ayrıca sevindim. ilk bölüm daha çok açıklayıcıydı, fazla gülmemek normal. ilerleyen bölümlerde güzel diyaloglar olacağını tahmin ediyorum. şahika ve volkan aşkı patlayacak belli..
son olarak, dizilerde izleyiciye dizi izlediğini hissetiren diyaloglardan bu sefer bolca kullanılmasından rahatsız oldum, umarım çok fazla tekrarlamaz.
edit: gerçi gülse birsel zeki kadındır. tıpkı volkanı askere gönderdiği gibi, ifotu da geri gelebileceği bi yere göndermiştir! misal gaffuru asla gelmeyeceği için fena postalamıştı ama ifotun ucu açık, olumlu ayrılık yorumları da yapmış, hala yapıyor.. yani var bi bildiği!
Volkan ile osman'ın iş görüşmesi muhabbeti krize soktu. diğer kısımlar da vasatın üstüydü ancak dizi de bir boşluk oluşmuş sanki, ortalık sakinleşmiş. ilerleyen bölümlerde şahika ile volkan'ın aşkını izlicemizin sinyallerini de almadık değil.
ilk bölümüyle benim gibi fanatikleri bile tv karşısında 21.30 civarında uyutmayı başarabilmiş dizidir.
o saat sonrası komik miydi bilmem ama ilk yarısında baymıştır.
gülse birsel gibi zehir küpü birinin de bizleri salak yerine koyması inanın gücüme gitti. 5. sınıf holivud filmlerinde sırf izleyicinin kafasını bulandırmak için karmakarışık, boktan bir senaryoyla çekilen filmlerin son 10 dakikasında her şeyi cümlelerle anlatmaya kasması gibi bu dizi de ilk 15-20 dk.de kafamıza çekiçle vura vura diziden ayrılan karakterlerin hikayelerine bir sürü zorlama ve yapmacık dialogla yer vermiştir. hadi buna hoşgörüyle yaklaşalım ve diyelim ki giden tiplemeler sinan efendinin bok yemesi, gülse hanım mecburen senaryoda değişikliğe gidiyor da kardeşim böyle saçma sapan sebepler uydurulur mu be?
bu keşmekeşte sonraki bölümlerin daha doğru düzgün ilerleyeceğine inanmak istiyorum.
bir de gülse hanıma sesleniyorum : makbule artık dans etmesin ve dursuna da senaryoda daha çok yer verilsin. bence volkandan ziyade bu dizinin en büyük kazanımı bu şahane adam.
daha çok güleceksiniz deyip susmuş dizidir. giden karakterlerin komik değil rol karakterleri olmasından dolayı boşluk olmuş ama komiklikte ata ile pekişmiş. ilk sezondaki komedinin izleri geri dönmüş. aslı'nın komedi unsuruna dahil oluşu bunun en büyük kanıtı.
hakkında girilen entryleri okuyan yaprak dökümü mahkumu bir evin sakini olan şahsımı acaba 2-3 tane farklı versiyonu mu yayına verildi diye düşündüren dizidir.
yeni sezonun ilk bölümünü, yani 163. bölümü bugün itibariyle izleme fırsatı buldum. dizide şunu gördüm, diziden ayrılanlara karşı bir kötüleme vardı. sanki bana böyle geldi. misal, "sacit'i annem kovdu diye babam üzgün." diyor aslı. bir başka sahnede, volkan: "kubilay kredi çekip, paraları yedi, şirketi batırdı, yurt dışına kaçtı ya!" diyor. daha makul ve insancıl yollarla çıkarılabilirlerdi diziden. sonuçta biz onları sevmiştik. ve hiç dolandırıcı tipi yoktu kubilay'da.
