son derece güzel olan, 1.52 boyundaki kanadalı şarkıcı. güzelliği bir yana gitar, bateri, piyano çalarak ve stüdyo kaydından daha iyi canlı performans göstererek tam bir sanatçı olduğunu kanıtlamıştır.
ergenliğimize denk gelmişti. duruşuyla bize ilham veriyordu. asi, rock'çı, güzel bi kızdı. üstelik şarkıları da hoştu. nobody's home, complicated, i'm with you..
hele ki 15 yaşında fakülte yolunu tutmuş bünyem için de ilaç gibi geliyordu. dedim ya, hayatımda ilk ve tek yabancı albüm aldığım şarkıcıydı kendisi(cd çalar olarak değil, kaset olarak. zaten o zamanlar portatif cd çalarlar pek azdı piyasada, yeni yeni çıkıyordu. onun yerine sony walkman'lerimiz vardı. peki bi severdik. şimdiki gibi 16 gb-binlerce şarkı- atıp hemen sıkılanlar gibi değil, 13-14 şarkıyla 4-5 ay idare ederdik. dinlerdik, ama yaşardık da. şarkılar da daha bi güzeldi sanki ne o zamanlar.. neyse, uzattım biraz).
derken, büyüdük, yirmili yaşlara doğru geldikçe sene de 2007'lere gelmişti. avril de değişmişti. bir röportajında okumuştum. şey diyordu: prodüktörüm ve imajmakerlarım bana o rolü biçmişlerdi. klasik pop kızı olarak piyasaya çıkarsam şansımın az olacağını ve rekabetin çok olduğunu söylediler, dolaysıyla piyasada nispeten az olan ve daha sonra da tutulacak olan bu tarzda karar kıldık..
hah, süper ya. o şarkılar, o asi duruş, o ergen bünyemizin limanı, o albümdeki pozların, okuldaki ilk yıllarım, o tonla biriktirdiğim melankoli..
hepsi yalan mı oldu avril'ciğim? bu mudur yani? market, para, müzik piyasası..
sen de mi bizi kandırdın avril? bütün bunlar benim gibi birine bile albümünü aldırabilmek için miydi?
çok yakın arkadaşı ve eski gitaristi olan evan taubenfeld ile, best years of our lives adında harika bir düete imza atmıştır gün itibariyle. tadına bakmak lazım hoş şarkının.
smile şarkısı gerçekten güzel olmuştur ama klipte bir garip, bir çirkin görünmektedir. artık yaşlanıyor tabii, eski tiki kız havasını yitirmeye başlıyor artık.
ilk gençlik aşkımdır hala da aşkımdır her türlü ergen liseli suçlamasına rağmen on seneden beri severek dinlediğim istisnasız her albümünü edindiğim insandır. liseye yeni başladığım zamanlardan beri kulağımdadır. bazı müzik ilahlarınca dinleyicileri liseli olarak itham edilebilir; insanları dinledikleri müziğe göre itham etmek daha bir liseli işidir ya neyse.