Bazen aldığımız ama hiç uygulamadığımız kararlar...
Güven mesela, kaç kere kaybettik de bulduk.
Kaç kere yok artık hayatımda o kavram dedik de deli gibi güvenecek birilerini aradık.
Umut ya da...
Nietzsche'nin sözlerini defalarca tekrarlardık;
"umut kötülüklerin en kötüsüdür, işkenceyi uzatır."
Umut ettikçe beklentiye girdik, bekledikçe hayal kırıklığı oldu başta umut dediklerimiz.
Düğüm attık güvenmedik, düğüm çözdük umut ettik.
Aşk var bide...
Her duyguyu yaşattı, iki dakika önce dünyanın en mutlu insanı yaparken sizi çok değil beş dakika sonra kalp çarpıntısıyla bırakmadı mı?
Her seferinde bu sefer farklı dedik düğümü çözdük, sonra ben bi daha böyle sevemem ki dedik düğüm attık tekrar.
Hep tekrar.
izlerken başkalarının attıkları ve çözdükleri düğümlere anlam veremedik. Eleştirirken onları içteniçe kim bilir kaç tane düğüm vardı içimizde.
Kördüğüm...
Çözüp açamadığımız. Açılmayacağını bildiğimiz...
Ölüm.
Ölen birini izlemek zorunda kalmak... zincirleme gibi geliyor düğümler onun ardından. Sadece kavramlar, kelimeler, cümleler değil de boğazın, kalbin, hayallerin de düğümleniyor. Çözülmemecesine...
Yarım kanatla kalmış gibi...
boğaza takılan, yutulamayan.
Kısırdöngü, at ve çöz.
karşı cins ile güzel bir ilişkiyi göze alma sürecidir bu olsa olsa.
ilk başta her şey çok güzeldir. kırıştırma dönemi o kadar verimli geçmiştir ki çiftlerimiz fingir fingirdir adeta. * ardı sıra küçük kıskançlık oyunları ve "bu kız/bu cocuk kim ?" diyalogları başladıgında ise düğümün sıkıcılığı yüzünü gösterir. * artık sıkıntılı dönemler başlar hele ki bir taraf isteyip bir digeri istemiyorsa atılmış düğüme saygıdan ötürü ilişki ciddi bir sürüncemeye girer. taraflar msn'de birbirlerini görürler ama yazacak bişi gelmez insanın içinden. zamanla ara açılır. kurumuş bok misali * rüzgarda savrulur giderler. *
bağlanabilmektir düğümü sağlam kılan ve tüm istenmeyeleri umarsızca silmek.
söz vermek aynı buna benzer kaç kere verdiğimiz sözde durmadık, kaç kere kör düğüm olup çözülemedik.
sevgimidir bizi var eden yoksa bizmiyiz sevgiyi dile getiren. ve biz değilmiyiz verdiğimiz onca sözü yeri getiremeyen bir yerde takılıp yerlere düşüpte sürünen.
seni çok seviyorum.
seni hiç bırakmıyacağım.
sen olmayınca boşlukta hissediyorum kendimi.
iyiki hayatım da sen varsın.
sen olmadan yaşayamam.
....
...
..
.
diye atılan ve birbirine bağlayan düğümler. tam kördüğüm oldu artık ayırmaya kimsenin gücü yetmez derken. birden bir şey olur çözülür gidersin nerden ve nasıl geldiğini bilmeden...