sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin
hiç görmediğim yıldızlar gözlerine doğmuş
bir büyüklük duygusu dağlar gibi yüreğinde
ah biz mutluluğu böyle aranıp duracak mıyız
yağmur hep böyle yağacak mı hatıralara
eksik olan bir şey var sana bana dair
belki bir rüzgar belki rüzgardan da hafif
ama kalbimiz yine uzak bir deniz gibi boş
heybetli gurupların belirdiği saatlerde
sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin
acaba nasıl öğrenmişim nasıl farkında olmadan
her şey nasıl olup geçmiş nasıl barut yağmış
nasıl güneş vurmuş zehirlenmiş şehrin üstüne
şimdi hangi kıyılarda gemiler demir alıyor
güney rüzgarlarına açıp yelkenlerini
belki bir italyan kızı tüfeğine dayanmış
senin gibi barışı tasarlıyor dağlarda
mahzun esirler harp şarkıları kadar mahzun
gizlice talim ediyor hürriyet adımlarını
sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin
ah şu harp bitse rüzgar gibi bir nefes alabilsek
kimseler kimseler çıkmasa yolumuzun üstüne
yağmur yağsın varsın ıslansın saçlarımız
yalnız duyulmaz olsun göğsümüzdeki darlık
dilimizdeki kilit kolumuzdaki zincir
ömrümüz meçhullerden meçhullere akıyor
saatler bizim değil kitaplar bizim değil
bizim değil yaşamak bizim değil hiçbir şey
kendi dünyamızda yabancılar gibiyiz
ya çok erken ya çok geç doğmadık mı sevgilim
buna rağmen mutluluğa inanıyoruz
"...ben lozan oteli'ndeyim. hayır garpalas'tayım. on birinci sartre'ı okurken limonlu bir coca-cola ve barutu çok dumanlı bir yalnızlık patlatıyorum. seni o otelden, beni bundan kovuyorlar. ben ona gidiyorum, sen aynı anda buna geliyorsun. ölmek işten değil. delirmek. sırtısıra oteller. yağmur geceleri akan, kar geceleri üşüyen. serseri ve kurdlar yatağı. oteller, oteller, oteller. birinden ötekine, ötekinden berikine yayından kurtulmuş öfkeli bir mekik hızıyla dolaştığım. hanginizden ömer haybo'ya, yani kendime, telefon edebilirim? söyleyin bana, hanginizden".
...sanmışık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ içimizde gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız...
'an gelir attila ilhan ölür' diyerek hayatına gözlerini kapatan, ideolojik çizgisini çok takdir etmemekle birlikte, şiirlerine laf söylenmeyecek yazardır.
şairliğinin yanında iyi bir senarist,kalemi güçlü bir yazar ve çok önemli toplumcu bir fikir adamıdır. lisede uzaktan aşık olduğu kıza yazdığı 'nazım hikmet'şiirleri yüzünden o yaşta tevkifata uğramış, 16 yaşında akıl hastanesinde hapse girmesin diye bir süre kalmış sonrasında milli eğitim bakanlığı'nın imzası ile türkiye'de hiçbir okulda okuyamaz yazısı ile paris'e sürgüne gitmek zorunda bırakılmıştır. hem akıl hastanesinde o kısa sürede gözlemdiği kişiler, hem paris yıllarında tanıdığı batı ve sömürülen afrika halkları, fransız kadınlar ve toplumcu görüş; şiirlerini, yazılarını ve aydın kişiliğini etkilemiş, trt-2'de bir zamanlar yayınlanan 'attila ilhan ile zaman içinde bir yolculuk'programlarında dile getirdiği entellektüel, toplumcu, vatansever, duyarlılık sahibi ve sorgulayıcı aydın kimliğini oluşturmuştur. asıl değeri anlaşılamamış sadece şairliğe indirgenmek istense de bütün külliyatı ile gelecek kuşaklara fikir adamlığını haykıran, özel ve çok değerli yazar ve düşünürdür. en büyük amaçlarından biri de atatürk filmi için senaryo yazmak ve bu filmin çekilmesini sağlamaktı ancak bu gerçekleşemeden bedeni aramızdan ayrılmıştır. 'bir sarışın kurt' eseri usta ellerde değerlendirilmeyi beklemektedir.
sultan galiyef'i anlattığı, mustafa kemal'in devrimci yönünün altını çizdiği, avrupa'nın bir bütün olmadığını, her ülkenin kendi çıkarını düşündüğünü ve batı'nın demokrasi ve insan haklarını sadece kendi halkına hak gördüğünü, ülkemiz üstündeki emelleri onların ağzından çıkan gazete küpürleri ile anlatan, proust'u,lermontov'u ve nice dünya yazar ve şairlerini tanıttığı programları çok önemlidir. 'attila ilhan ile zaman içinde bir yolculuk' serisi kesinlikle anne-babaların çocuklarına izletmeleri gereken bir kültürleştirme eğitim programıdır.
bugün yaşasaydı hakim düzene karşı savaş verdiği için bedel ödettirilecek olan gerçek aydındır.
izmir, paris,istanbul özellikle kadıköy vapuru ve baylan pastanesi attila ilhan'ın ayak izlerini taşımaktadır.
şiirde bir ahenk ve sesten bahseder. divan edebiyatımızdan gelen o sesin şiirimizde hissedilmesi gerektiğini söyler. kendi sesinden şiirleri özellikle dinlenmelidir.
uzun yolların kaptanı, şahane serseri ve aşkın her halidir.
öyle bir ruhtur ki, kendisine hayran olan kadınlar için ' bana mı yoksa attila ilhan'a mı aşıklar?' sorusunu zihninden geçiren bir duyarlılık ve farkındalık abidesidir.
ölümünden önce kardeşi 'çolpan ilhan'a artık kelebekler gözükmüyor diyebilecek kadar gözlemci, ince bir ruhtur.
ölmemiştir sadece bedeni aramızdan ayrılmış eserleri ile ruhu ve fikirleri her daim yaşamaktadır.
Duvar
Sisler Bulvarı
Yağmur Kaçağı
Ben Sana Mecburum
Belâ Çiçeği
Yasak Sevişmek
Tutuklunun Günlüğü
Böyle Bir Sevmek
Elde Var Hüzün
Korkunun Krallığı
Ayrılık Sevdaya Dâhil
Kimi Sevsem Sensin
ROMAN
Sokaktaki Adam
Zenciler Birbirine Benzemez
Kurtlar Sofrası
Aynanın içindekiler
Bıçağın Ucu
Sırtlan Payı
Yaraya Tuz Basmak
Dersaadet'te Sabah Ezanları
O Karanlıkta Biz
Fena Halde Leman
Haco Hanım Vay
Allahın Süngüleri-Reis Paşa
ÖYKÜ
Yengecin Kıskacı
DENEME-ANı
Abbas Yolcu
Yanlış Kadınlar Yanlış Erkekler
ANıLAR VE ACıLAR
Hangi Sol
Hangi Batı
Hangi Seks
Hangi Sağ
Hangi Atatürk
Hangi Edebiyat
Hangi Laiklik
Hangi Küreselleşme
ATTiLÂ iLHAN'IN DEFTERi
Gerçekçilik Savaşı
ikinci Yeni Savaşı
Faşizmin Ayak Sesleri
Batı'nın 'Deli Gömleği'
Sağım Solum Sobe
Ulusal Kültür Savaşı
Sosyalizm Asıl Şimdi
Aydınlar Savaşı
Kadınlar Savaşı
CUMHURiYET SÖYLEŞiLERi
Bir Sap Kırmızı Karanfil
Ufkun Arkasını Görebilmek
Sultan Galiyef
Dönek Bereketi
Yıldız, Hilâl ve Kalpak
ÇEViRiLERi
Kanton'da isyan (Malraux)
Umut (Malraux)
Basel'in Çanları (Aragon)
türk aynştayn'ı olarak tanınan, dahi çocuk, ünlü fizik alimi ve sorgulayıcı aydın oktay sinanoğlu attila ilhan için şöyle demiştir: 'attila ilhan'ın yüzde biri olabilmek isterdim.'
...adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
seninle her saat, seninle her dakika, seninle her saniye
gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat...
ayrılıkta sevdaya dahil,çünkü ayrılanlar hala sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte,her şey onunla ilgili..bu dizelerle benim için ölümsüz olmuş şairdir.
aşk şairi olarak inanılsada çoğu kimsenin bilmediği yönünün anlatıldığı bu belgeselini izlediğimde o güzel sözlerin yazarını daha farklı görebilmeyi sağlıyor.
en çok şair kimliğini sevdiğim, nesiller boyu yaşatılası, fikirleri genç beyinlere aşılanası, 'jilet yiyen kız' isimli güzel şiiri ne zaman aklıma gelse aynı anda 'acaba gerçekten var mıydı böyle bi kız hayatında?' şeklinde bir soruyu da aklıma getiren büyük türk aydını.
aşk şiirlerinde sevdalarımızdan, eski aşklardan bir şeyler keşfetmekten usanmadığımız usta şair. "onun sevmekten uslanmadığı gibi, biz de yanılmaktan uslanmadık."