takma adı föş, açılımı "fevkalade önemli şahsiyet" olan canımdan çok sevdiğim ekonomist.
kendisi ara ara türkiye ekonomisi hakkında okurlarını şaşırtacak derecede olumlu gördüğü şeyleri de yazar. tabi bu olumlu gördüğü şeylerin aslında olumsuzluklar karşısında pek bir önemi olmadığını bilir.
kendisine sıkça gelen "föş, sadece olumsuz yazıyorsun!" eleştirilerini de savmış oluyor bir nevi ama föş türkiye ekonomisi hakkında son 5-6 senedir rasyonel olarak olumsuzdur.
nitekim 5-6 senedir doların şahlanışından da ekonominin ne durumda olduğunu hep beraber yaşayarak görüyoruz.
kendisine ait http://www.paraanaliz.com/yazarlar/ sitesinde düzenli olarak dünya ve türkiye ekonomisi hakkında aziz nesinesk mizah dolu ama bir o kadar da bilgilendirici yazılarını yayımlar.
yazılarının mizahına aldanmayın atilla yeşilada amerika'da üniversite bitirmiş ingilizce, almanca bilen oldukça entelektüel bir şahsiyettir. kısaca kendisi föş'tür.*
Evet çok iyi ekonomist ama ben bu adamı anlayamamaya başladım.
aralıksız altı ay boyunca kriz telallığı yaptıktan sonra, seçim öncesinde AKP için gidecek derken bu sefer seçim sonrası birden sadece kötü durumdayız, korkacak bir şey yok demeye başladı. Şimdi de Fitch kaynaklı bankaların not indirimini "bir sorun yok sermayeleri çok güçlü" diye yorumladı. Halbuki bir ay önce Türk Telekom yüzünden birkaç bankanın, Doğuş vs. yüzünden de diğer bankaların kredilerini tahsil edemedikleri için çok zor günler beklediğini yazıyordu.
Sanki bazen çok fazla olumsuz konuştum, biraz da sermayedar gruplarının hoşuna gidecek şeyler söyleyeyim diye anlamsız çarkları var.
Türkiye'nin şu anda gerçekleri söyleyebilen ender iktisatçılarından. Türkiye'nin mevcut ekonomi anlayışını kökten değiştirmesi için durgunluğun bir fırsat olduğunu söylemeye çalışıyor tabi anlamak isteyene.
Türkiye'deki şişirilmiş, hormonlu ekonominin resessiyonla çözülebileceğini, bu anlamda ekonomideki durgunluğun bizi kendimize getirebileceğini, Schumpeter'in ifadesiyle yaratıcı yıkıcılığın bizi beklediğini iddia eden, çok iyi bir iktisatçı.
Yazıları hem düşündüren hem de güldüren dahi ekonomi yazarı. Dediklerinin çoğunun da bir bir çıkıyor olması nedeniyle yazıları. ülkenin karanlık geleceğine dair insanı ürküten ipuçları veriyor.
"AKP Türkiye'yi Nasıl Sefalete Mahkum Ediyor?" adlı yazısında toplumun içinde rastladığım ama pek dile getirilmeyen gerçeklere değinmiş olan ekonomi yazarı.
alıntıladığım şu kısma aynen imzamı atarım. ben de kendisi gibi büyük bir beyin göçü bekliyorum türkiye'de barınamayacağını anlayan dindar olmayan(!), modern, atatürkçü nesiller bir bir ayrılacak bu ülkeden.
Durun, daha en kötüsüne sıra gelmedi. Daha Türkiye'den beyin göçü çok sınırlı. AKP'li ve Cematçi olmayan gençlik daha sebat ediyor, kaçmıyor. Yakında, Kuzey Irak'a, Rusya'ya, ABD ve AB'ye beyin göçü de başlayacak. Çocuk okumuş, başarılı, ama Cemaat'ten değil. Niye Türkiye'de kalıp ikinci sınıf vatandaş olsun ki? Ardından laik elit de sermayesini Türkiye'den kaçırmaya başlayacak. Çünkü AKP bir süre sonra tüm devlet imkanlarını kullansa da islamcı büyük kaptalist yetiştiremeyeceğini görecek. Bu biraz da kafa işi. Kapitalist olmak için seküler bir felsefe gerekiyor. islamcı büyük sermaye maddenin tabiatına aykırı. AKP bu gerçeği çakınca, el koymalar ve gasp başlayacak. Laik elitin üretken kapasitesi islamcılara peşkeş çekilecek.
gerçekten atilla yeşilada'nın bahsettiği gelecekte gerçekleşecek beyin göçüne inanıyorum. ayrıca islamcı büyük kapitalistlerin yetişmeyeceği konusuda bir gerçek. islam dinine bağlı olan insanların ölümden sonraki hayata her zaman daha fazla önem verdiğini görüyoruz. islamiyet bir protestanlık değil. belki de bu yüzden zengin bir müslüman ülkesi yok petrollüleri saymıyorum.