tek kelime ile 'inanmamaktır'. eğer inançsızlık da bir tür inanma olsaydı o zaman sağlıklı olmak da bir tür hastalık olurdu. "benim yalan söylememem, fuhuş yapmamam, dedikodudan nefret etmem, haram yememem, insanlara iyilik yapmam, kötülük yapmamam için illa ki bişeyleri kafama vura vura öğreten bir kitaba ihtiyacım yoktur" diyen insanların hayatı sorgulama şeklidir. ayrıca ateistler sadece ve sadece türkiye'de tek dinin düşmanı olarak görülürler ki o da 'islam'dır. "Ben ateistim" diyen birisi hemen "vay adi gavur" yakıştırması ile suçlanırlar, hristiyan yandaşıymışı gibi abesle iştigal içinde laflara maruz kalırlar.
mensuplarından kimsenin nar gibi kızardığının ispatı belgesi olmayan, "tanrıyı göster de inanayım" dedikleri zaman "aklını göster o zaman" gibi bakkal çırağı mantalitesi ile yanıt alan ve "be birader sen zaten aklını bu sorduğun soruyla gösteriyorsun, gel 2 el satranç atalım da orda da göstereyim sana aklımı şah-mat çekere" diye yanıt veren insanların düşüncesidir ateizm.
tanrının olmadığına inanan görüştür.işin kolayına kaçmaktır bir anlamda.fakat burada farklı düşüncelere saygı duymak gerekir ve ateist olsun olmasın her bireye saygı gösterilmelidir.sonuçta ona saygı gösterdiğiniz vakit ateist olmazsınız.müslümanlığın bir gereğini yerine getirmiş olursunuz.
bu inanca sahip kimselerin çoğunun 'tanrıya neden inanmıyorsun?' sorusuna;
- ehe olm olur mu lan öle herkesi yaratçak falan ehe mehehe olmaz olm bak ben mesela allah'a küfür ediyom varsa çarpsın beni bak bişey olmuyo ki ehehe mehehe...
tarzı cevap veren bir kitleye sahiptir bu akım, inanç.
yok oldugunu idaa etigin seyin varligini kabul etmemis kisilerdir niye mi?? muslumanlar isanin tanrinin oglu oldunu inkar eder tzzttttt sizi soyle kiliseye alalim isanin tanrinin oglu oldugunu kabul etmis oluyuyorsun inkar ederek..atesitler icinde bulunduklari dini sorgulama cesareti gostermis ve sonucunda bu yolu secmislerdir.zamaninda cogu avrupalinin yaptigi seyi yapmislardir yani..bide bircok billim adami ve filozofta ateistir..millenyum modasi denilmemesi lazimdir
araştırmadan,körü körüne inanmaya karşı olan insanlardır.anne babasından gördüğü ve duyduğunu asıl gerçek sanıp ötenler tarafından,milenyum modasına kapılmakla suçlanırlar(!).bu milenyum modası değilde
, bilimin gereksiz safsataları bertaraf etmesi olmasın??
yılların editi: ateist başlığında daha şık olurmuş.
cin halk cumhuriyetinin nüfusunun %95 inin ateist oldugunu düsünürsek ki böyle!(yaklasık 1,200 milyar kadar) dünya da ki ateistlerin sayısının bir hayli yüksek oldugu görülür....demekki yüz yıllar gecmesine 3 tane(inanışa göre) hak dininde bütün insanlara gönderilmesine özellikle son olan islamın, bu milletin hiç bir dinin mensubu olmaması öbür tarafta nasıl yargılanacagı, merak konusu olmaktadır bendenizde:) buarada unutmadan japonları ve hintlileri hiç saymıyorum bile...
dine inanmamaktır. insanoğlu yaşamının her döneminde bir yere ait olmak, bir şeyin parçası olmak hevesindedir.Evinin kapısına geldiğinde içeriye bir an önce girebilme isteği bundandır. Her yalnız kalışında anne-babayı veya sevgiliyi düşünmekte bundandır. Ama insan düşünemeyen bir varlık değildir. En büyük nimetide düşünebilmek, kendi yolunu kendi seçebilmektir.
Ateizm'i savunanların da her gün, her saat tekrar tekrar düşünmeleri gerekmektedir. Hiç bir şeye inanmıyor olmak yine de birşeylere inanmayı gerektirir.
Uçsuz bucaksız bir çölde yan yana duran iki taş görülse normaldir denir. Ama uçsuz bucaksız çölde 3 tane bir biriyle alaksız taşı üst üste görülürse bu onun biri tarafından koyulduğu anlamına gelecektir.
Hayat ve yaşam tesadüf değildir.inanan yahut inanmayan herkes bir kere daha düşünmelidir.
gözlemlerim, araştırmalarım ve konuşmalarım neticesinde ulaştığım sonuç:
ateizmin kelime manası tanrıtanımazlıktır. ateizm hiçbir şekilde tanrının varlığını kabul etmeme doktrinidir, yani tanrının var olabileceği ihtimali bile yoktur. ayrıca dünyamızda ateizmi benimsemiş dinler bulunmaktadır.
ateizmin amacı evrenin, doğanın, insanın ve insan toplumunun dinden bütünüyle soyutlanarak yorumlanmasıdır.
ateizmde her ne kadar tüm oluşumlar tanrıdan bağımsız olarak düşünülmeye çalışılsa da, en nihayetinde yapılan şey bazı kabullenmelerle (ki en meşhurları raslantı tanrısıdır, açıklanamayan her olgu raslantı tanrısıyla açıklanır) kendilerinin yönetebildiği tanrılarını üretmektir.
bazı taraftarları ise özenti bilgi ile ateizme inanmaya başlar ki bunlar marjinal olduklarına da inanırlar * genellikle ateizmi seçmiş seçkin bilim adamlarından etkilenme söz konusudur.
ama bu durum çok da geçerli bir sebep değildir çünkü bilimde ilerleyememek çok da dinle açıklanabilecek bir olgu değildir çünkü dinin ilk emri "oku"dur. ayrıca geçmiş yıllarda islam alimleri de bilimde çok ileri gitmiştir. hatta ibn-i sina'nin tıp kitabı çok uzun seneler avrupada okutulmuştur.
daha yazılacak çok şey var ama kısa keserekten....
kuran i kerimde ateizmi savunan ateistler için casiye suresi 24. ayette -- Dediler ki; Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder. Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar. -- denilmektedir.
tanrı kavramının var olup olmadığını sorgulayarak inanmamak değil en baştan beri belli şeyleri başarmak** için tanrı kavramına ihtiyaç duymamaktır. iyi-kötü, doğru-yanlış herşeyin başka bir yerde değil insanın kendi içinde olduğunu bilip bunların oluşabilmesi için bir güce bel bağlamamaktır. ayrıca var olmadığını bildiğinden ihtiyaç duymadığı bir kavramın ödül veya cezalarından** etkilenmemektir.
kafası iyiden iyiye karışmış insanın tanrıya inanmamasıdır. tanrının varlığını ve birliğini ispatlayan birçok şeye rağmen insanın kısır düşüncesi ve güçsüzlüğüdür.
ateizm kesinlikle din değildir, görüştür. ateist oldukları sürece hayatlarının bir boşluktan ibaret olduğunu düşünüyorum, evet boşluk. tutanacak, inanacak, isteyecek, şükredecek bir maneviyatlarının olmaması tamamen bir boşluktur, boşu boşuna yaşamaktır.
bir şeyin var olduğu bilgisine ulaşmak, birşeyin yok olduğu bilgisine ulaşmaktan daha kolaydır. mesela elmanın var olduğu bilgisini iddia eden bir kişinin bir tane elma görmesi veya göstermesi yeterlidir ama elma görmeyen ve elma bahsedildiğinde veya elmaya ait işaretler söz konusu olduğunda böyle birşey yoktur diyen bir insanın, bu iddiasından emin olabilmesi için tüm evreni herbir ücra köşesini didik didik ederek gezmesi ve bu şekilde emin olması gereklidir. ateizm bu zor olan ikinci şıkkı denemektedir. zor olan bir bilgiyi zorlamaktadır çünkü sözde bu yokluk bilgisine ulaşmada kullanılan araçta bir bilgidir; bir çin atasözünde denildiği gibi "karanlık bir odada siyah bir kediyi bulmak zordur, hele de kedi odada yoksa".
Birşeylerin iyi-kötü ve ya doğru-yanlış olduğuna karar vermek için, bir yaradana ihtiyaç duyulmaması çok gariptir. çünkü yaradan ve hesap günü olmadan iyi ve kötünün, doğru ve yanlışın manası kalmaz.
masum bir bebeği öldürmek kötüdür ben bu bilgiye ulaştım diyelim, ama her günahsız bebeğin öldürülmesine de engel olamam, sonuç olarak benim masum bir bebeğin öldürülmesinin kötü olduğu bilgisine sahip olmam öldürülme sonucunu değiştirmez yani kötülük kötülüğü ile kalır. ama bir yaradan ve bir hesap günü gerçeği engel olamadığım masum çocuk ölümleri için çok güzel bir mana taşır.
ne yazikki haksiz yere hunharca elestirilen bir idelojidir ateizm bi digeri ise (bkz: feminizm). bence ateizmi elestirmek (ilahi olsun ya da olmasin) herhangi bir dini elestirmek kadar sacmadir. adam muslumansa birak muslumanligini yasasin isterse budist olsun ister ateist. herkes kendi yasam bicimini kendi belirler kimsenin buna karismaya hakki yok. o yuzden ateistleri 'ehh anlat bakalim madem tanri yok seni kim yaratti haaa' diye elestirmek bir muslamani ya da hristiyani 'ee anlat o zaman madem meryem bakireydi de nasil hamile kaldi bidi bidi..' seklinde elestirmek kadar sacmadir. adam onun oyle olduguna inaniyo birak inansin. hepimiz mutlu mesut yasayalim.
Ateizm kelimesinin kökleri Eski Yunanca'ya dayanır. "Atheos" (theos, Yunanca "tanrı" demek olup başındaki "a" ön takısı ile olumsuzluk belirtir.) "tanrısız" veya "tanrıya inançsız" demektir.
ingilizce'ye de Fransızca'dan gelen "athéisme" kelimesinin uyarlanışı "atheism" olarak 1587 civarında bu dile girmiş, Türkçe'ye de çok daha sonraları benzer şekilde uyarlanarak "ateizm" olarak alınmıştır. Ayrıca Türkçe karşılığı olarak belirlenen "tanrıtanımazlık" çok yaygın olmayan kullanım biçimdir.
inanmak mı inanmamak mı zor konusuna girildiğinde "evet inanmak daha zordur" denilebilir, ama neye inanmak sorusu sorulduğunda işte orada durulmalıdır.. asırlardır insanların inandıklarının sorgulandığı bu dünyada, dünya yuvarlaktır diyenlerin öldürüldüğü ve sonradan doğrunun gün yüzüne çıktığı bir dünyada neye inanılıp inanılmayacağı insanın kendi içinde kalmalıdır..sonradan gerçeklerin gün yüzüne çıkmayacağının garantisini kimse veremezken, bir şeye inanma dürtüsü her insanda olur diye bir dayatma getirilmemelidir..
evet ateizmsorgulamaktan çıkmıştır meydana.. beni yaratanı kim yarattı sorusuyla başlar her şey. madem beni yaratanın bir başı yok,o zaman ben neden sonsuz olmayayım ki sorusu gelir akıllara..ikinci soru da, madem peygamber göndererek her şey düzelebiliyor, son peygamberin üzerinden 15 asır geçmesine rağmen, neden yenisi gelmedi, dünyanın şu durumu çok mu iç açıcı geliyor tanrıya acaba?
insanların, özellikle türk insanının inanmadığını söylediğinde gördüğü tepkiler karşısında şaşıp kalmamak elde değildir. farklı siyasi görüşlere bile saygı duyulmayan bir ortamda, inanmadığını belirtip odak noktası olmak akıl karı değildir,bu ülkede. nihilist olmak tepki doğururken, ateist olabilmek kolaya kaçmaksa eğer, soyut bir şeylere, bir yaratan olduğuna inanmak kolaya kaçmaksa eğer, evet ateistler kolaya kaçar, gerçek olmayan, hissedilemeyene inanmadığı için kolaya kaçmış sayılır..
din değildir, dinsizliktir, dinin saçma olduğunu ancak yaratanın olduğunu savunan görüş deizm'dir, kavramlar karıştırılmamalıdır.. bir kavrama yok demek, ona inanmak değildir, tanrının varlığına inanmadığına göre tanrıya aslında inanıyorsun diye saçma bir düşünce getirmek; anlamsız ve gereksizdir..o şekilde düşünecek olursak, inanmadığın her olguya aslında inanıyorsunuz gibi bir düşünce açığa çıkmış olur ve bunun karışık görünen saçmalığını burada sorgulamaya gerek bile yoktur..materyalizme gerek duyulmadığını savunan bünyeler zaten ateizme de gerek olmadığını savunurlar..
felsefi doktrinleri bir kenara bırakacak olursak eğer, ateistlerin hissedemediği tanrıya inanma güdüsüdür.. dinin insanların daha iyi yaşaması için getirildiği düşünülüyorsa, inanmayan insanlara, sanki toplumun düzenini bozan, sorun çıkaran etiketi yapıştırılıyor demektir, bu da artık önyargıdan çıkıp düşünce faşizmine girmiş bir davranıştır..
insan inanma gereği duyuyorsa inanır, duymuyorsa inanmaz.. insanları ne sorgulamaya gerek vardır bu yüzden ne de eleştirmeye.. önemli olan insanın insana nasıl yaklaştığıdır, hümanist duygularını kaybetmemesidir..
