atesit değilim, inanıyorum çok şükür ama bu kadar düşük seviyeli, arabesk sorularla kendinizi boşuna rezil etmeyin. sezarın hakkını sezara vermek gerekirse, ateistlerin büyük bölümü gerçekten okuyup araştıran insanlardır. ateist olduğunu ileri süren insanlara bu kadar basit ve mantıksız sorularla hiç bir şey kanıtlanamaz; olsa olsa bir kaçı sıkıştırılıp mort edilir.
ancak önemli olan ateistlerin mort edilmesi değil; içlerine bir kuşku damlası düşürülmesi gerektiğidir. " düşen uçakta ateist bulunmazmış." sözünün anlattığı gerçeği de iyi algılamak gerekiyor. her ateistin içinde ufak ya da büyük bir ya varsa kuşku damlacığı vardır. önemli olan bu damlacığı bir dalgaya, sele dönüştürmektir.
tokadın pek görünmediği sorulardır. soruyu soran artık neresini tokatlatıyorsa.
not : paylaşım sözcüğünden anladığı tek şey, kadının paylaşılması, olan bir canlı türüyle aynı atmosferi ve aynı oksijeni paylaşmak ne büyük bir kederdir.
Sabah saat 08:30..
Genel Prehistorya dersi.
Öldüyse allah rahmet eylesin,yaşıyorsa sağlıkla uzun yıllar yaşasın..
Prof.Dr.Güven Arsebük'ün sınıfı.istanbul üniversitesi.
Güven Bey,Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı.
Ders, insanın fiziksel ve sosyal evrimi üzerine.
Biz heyecanlı öğrenciler.
Şak ilk şok..'Bu sınıfta -hocam insan maymundan mı gelmiş- diye soranı geçirmem'!!
Atesit miyim,hayır,çok mu inançlıyım,kendimce..
Lakin 1.sınıf arkeoloji,antropolji..vs öğrencisi bilir bunu.
insan maymundan gelmemiştir.
insan ve maymun ortak ataya sahip 'iki uzak akrabadır'
Ataları ortaktır.
Yaşadıkları çevre koşulları,sosyalleşme olanakları..vs derken zamanla insan daha çok insanlaşmış ve maymun da daha çok maymunlaşmıştır.
Hem fiziksel hem de sosyal olarak ne maymun ilk maymundur ne de insan ilk insandır..
Her ikisi de Primat takımındandır.
Ait oldukları ortak büyük aile zamanla genişlemiş,farklı kollara ayrılmış..
Misal insan iki ayağı üzerinde dik yürüyebilmeye başlamış,alet kullanmaktan öte (ki bugünün maymunu ve diğer birçok hayvanı da bunu artık yapabilmekte) alet yapabilmiş,alet yapabilecek fiziki yapıya(el-parmak gelişimi) ulaşabilmiştir.
iki ayağı üzerinde dik yürüyebilerek de avına ve çevresine daha çok hakim olup baskın duruma geçmiştir.
Maymun ise uzun kuyruklu maymun,yarım kuyruklu maymun..vs derken evrimine devam etmiştir.
ikisi de farklı yollardan ilerlemişlerdir.Ve pek tabii değişmişlerdir.
Allah,tanrı,yaratıcı konusunu gelince.
insanlık tarihi bunu sorgulamakla geçmiştir.
Kanımca körü körüne 'yoktur' demek ne kadar tutarsız ise,'kesinkle vardır' demek de bir o kadar yanlıştır.
insan beyninin,aynı sülaleye ait maymun uzak akrabasından en büyük farkı ve bu kadar hızlı değşimine en büyük etken ise belki sürekli sorgulamasıdır.
Soyut her zaman sorgulanır.
Her nasılsa bundan yıllarca önceye gidip vahiy hadisesini gözümüzle görüp 'işte gördüm gelmiş,doğruymuş kitaplar gerçekten de vahiy yoluyla inmiş' diyemiyorsak,allah yoktur ispatına gitmeye çalışanları da yadırgayamayız.
Sorgulamadan inanmak inanışların ne hatalısıdır.Sizi bağnaz yapar.
Dini sorgulamak da günah değil anlamaya çalışmaktır.
Yalnız,yüzyıllardır yapılan araştırmalar neticesinde,bilim bize hiçbirşeyin tesadüf olmadığını söyler.
Bir kenara bunu not etmek gerekir.
Din ise ilahi olmaktan ziyade daha çok siyaset ile ilgili olduğuna dair sinyaller verir.
Toplumların düzenlenmesinde,hukuk sistemlerinin yapılaşmasında ciddi rol oynamış olabilir.
Kutsal kitapların dünyevi meseleler ile ilgili fazlaca sözü olması,hukuk sisteminden,ev içi yaşam biçimine,kadın-erkek münasebetinden,miras hukukuna kadar girmesi durumun ya ilahi olmaktan çıktığını ya da bir zamanlar ilahi olsa da ardından yapılan 'insani' düzenlemeler olduğunu göstermektedir.
Bir bütünü hiç acabasız kabullenmek,sorgusuz boyun eğmek de değildir inanmak.
insanoğlu kağıt üstünde bazen zorlansa da,sussa dilinden başka sözler çıksa da her daim sorgular.
Ancak önemli olan bu sorgulama halinde tutarlı veriler elde edebilmektir.
ateistler kadar beleşçi yok arkadaş adam paso taşak çekiyor hayata o oradan geldi bu buradan geldi yok kıl oldu tüy oldu anasının ki oldu falan tıs tıs tıs. derler yarağın bile başı var ateistlerin yok diye on milyon dokuz yüz elli altı kere tebrik ediyorum. Kimi mi tabi yarağımı.
çay şeker sorusu kadar saçma alakasız bir örnek yoktur. ve ayrıca 100 derecede yanmayan su molekülleri. çayın içindeki şeker görünmüyor imana geldim bir anda.
- ateşte kıvrandırarak yakar (zariyat 13)
-yakarak cezalandırmak ona yetmez; üstüne bir de zehirli zakkum yedirir (vakıa 52)
-sonra kuru diken yedirir çalı yedirir (ğaşiye 6)
-öfkesini kontrol edemez, üstüne bir de irinli su içirir (ibrahim 16)
-boynuna zincirli demir halka bağlayarak seni yerde sürükler (mumin 71, rad )
-ve kamçıyla kırbaçlıyarak döver (hacc 21)
-kafana kaynar su döker (hacc 19)
-kafana dökmek yetmez, bir de kaynar suyu içirerek bağırsaklarını parçalar ( muhammed 15 vakıa 54)
-kızgın demirle alnını, böğrünü sırtını dağlar ( tevbe 35)
-ve tüm bunları yaptıktan sonra hıncını alamaz daha fazla acı çekelim diye derilerimizi tazeleyip tazeleyip tekrar yakar (nisa 56)
ne bu şiddet bu celal diye sorarlar adama ilk önce.
her ateistin evrim teorisine inandığını sanmak, cehaletten doğan önyargıdır. her tanrıya inanan nasıl müslüman değilse, her ateistte kabul gören yada görmeyen bir teoriye inanabilir.
-neden yaşlanıyorsun ve neden öleceksin? madem bir yaratıcıya inanmıyorsun, bir amacın olamaz bu gezegende. ölme o zaman; yaşa dur.
+ama ölmek tamamen biyolojik bi olay, istersen kanıtlayabilirim. şimdi insanlar 46 kromozomlu ve dnaaadfhshf genlerasfjdka nükleik asitleradfjslhsjahgs. dolayısıyla ölmemiz zorunlu zaten.
-hmm. o dna, genler, kromozomlar, nükleik asitler falan durduğu yerde bitmiş di mi? hadi öyleyse, şurda iki dakka odaklanak da bi adenin bazı türesin (tövbe hâşâ) şurda.
+ama şimdi o öyle...
-biz sizi arıycaz.
gibi bir diyaloğa mahal verebilirler.
yok yani, açıklaması yok bir yaratıcıya inanmanın. inkar ne ki zaten? olan bir şeyi kabullenmemek. hadi çok sevdiğiniz somutlarla(!) örnekleyelim: vazoyu kırarsın, inkar edersin; ağzından bir laf çıkar, inkar edersin söylediğini. oysa vazoyu kırmış, lafı söylemişsindir. yani bunlar olmuştur, vardır. ha, derdin nedir? bu durumların sonuçları seni hoşnut etmez. annen kızar, işten kovulursun falan filan.
zaten yaradan'ı inkar(hâşâ) da görev bilinçsizliğinden ve sorumsuzluktan, hesap vermek istememe gibi kaçışlardan ve dolayısıyla aslında kendini kabullenmeme ve boşlukta olmaktan kaynaklanır.
amacım kimseyi aşağılamak ya da küçümsemek değil; bu benim haddim değil zira. allah'ın dilemediğini biz hidayete erdiremeyiz ama okuyan düşünür de kalbi ferahlar en azından inşallah.
Bence bu sorular ya da "tokat gibi" olan cevaplar asla bi ateisti zorlamaz çünkü bunlar çok sıradan ve ateistlik inancının başından beri süregelen sorular yani iyi bir ateist zaten bu soruların cevaplarını kendince cevaplamıştır ve bu inancı seçmiştir. Bence burada asıl sorgulanması gereken senin inancın sen müslümanlığa çevrenden gördüğün ve mahalle baskısı yüzünden mi yoksa araştırarak mı inandın?