sözlükte sürekli tartışma konusu olan bir kelime. genellikle karşılıkla aşağılamalar şeklinde konu devam eder gider...(ben de girecem tam olacak da kime fayda sağlayacak bilmiyorum. bak dürtüyorlar yok yok yazacam tutmayın beni)
inanmadıkları biçimde yaşamaları ile takdir edilmesi gereken topluluktur. arada bir kaç etiket meraklısı çıkıyor. zaten onlarda nerede inananan var onlara sokup çıkartma çabasında. aramızdaki sessiz sakin ve saygıdan nasip almış olanları olduğunu da biliyorum. ama turan efendiden arak 4 kelimeyi sadece yerlerini değiştirerek her başlığa sıvayanların derdini de anlamıyorum.
aptal olan benim güzelim. yoksa çok güzel anlatıyorsunuz!
müslüman başlığı altında yalnızca dokuz entry var iken, ateist başlığı altında 201 * entry bulunmaktadır. hiçbir ateistin gelip de buraya " ben ateistim" diyeceğini de zannetmediğimden, derdiniz ne? demek için bir sakınca görmüyorum. ateist olmayanların, ateist olanlara laf sokma, ayar verme merakı neden gereksiniyor anlamadım. bırakın herkes kendine neyi uygun görüyorsa onu yaşasın.
küçücük tohuma orman gizlemiş rabbimin bırakın büyüklüğünü varlığını bile anlayamamış insandır. son pişmanlığın fayda etmeyeceği firavun örneğinde rahatça görülmektedir. tesadüfün gücüne bu kadar inanan insanları anlamak çok güç.
güzel dinimizi yoksayan inançsız; kitapsız; allahsız; meleksiz; imansız, firavun kılıklı putperestlerdir. hayır her şeyi anlarım da, o içlerindeki korkunç boşluğu ne ile dolduruyorlar, onu merak ediyorum.
hiç mi aklınız yok, amel defteri kapanmadan dönün bu günahtan, sizlere sesleniyorum ey kardeşlerim!
bazı münafıkların devamlı saldırılarına, hakaret ve küfürlerine hedef olduğu halde terbiyesini bozmayan, bu değersiz insanlara muhatap olmayan, sağlam karakterli, akıllı ve medeni insan tipidir.
müslüman gençliğin bir türlü rahat bırakmadığı insanlar. konuştukları kelimelerden tutun, içlerinde ki boşluktan, üzerlerindeki ezilmişliğe kadar herşeyleri incelemeye alınmıştır. uludag sözlük müslümanlığı koruma ve yaşatma derneği kendilerini karalama kampanyası başlatmıştır. takip ederler bu yazarları. islamiyeti ilgilendiren bir başlık altına bişi yazdılar mı eğer sıçtılar demektir. önce hakaretler sonra küfürler birbirini takip eder. bu böyle devam eder. sürekli kendi haklarından söz ederler. yok sen benim dinime bişey diyemezsin falan. ama ateistlere laf ederken hakaret- eleştiri çizgisini bir türlü tutturamazlar. bu uludag sözlük gerçeklerinden biridir. dile getirmek farz olmuştur -valla, hayırlı olsun gibi öbekler de kullanıyorum. komik dimi - .
edit : adil davranmak gerekirse, her iki tarafta da arıza vardır. amaç sözlükte ki dini görüş tartışmalarını, bir tartışma seviyesine getirebilmek, kavgadan, karşılıklı hakaretlerden uzaklaştırmak. bu da tabi ki saygı ile başlar. ister müslüman ister ateist ister hristiyan saygı duymayan olamaz insan...
bazı sözlük yazarlarının bir zoru olduğunu düşündüğüm belli bir düşünceye sahip kişilerdir. bununla birlikte 221 entry e sahip olup mümin başlığı altında 11 entry mevcuttur. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmakta üztümüze yoktur.
müslüman gencliğine takmıs olan. nedense bu arkadaslar hristiyanlıkla falan ilgilenmezler. böyle sürekli olarak bir ayar verme cabası vardır ama sadece müslümanlığa...
tam bir ehl-i sünnet olarak, müslümanların -daha doğrusu kendini müslüman olarak gören şovenlerin- kendilerini sertçe eleştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. bu arkadaşlarımıza eğitim de fayda etmiyor. sosyolojiden bihaberler.
neymiş? vay efendim, "ateistlere biz laf edince çok mesele oluyor da, onlar kendilerinde hazreti meryem'in baş örtüsüne, sakala, peygamberin aile hayatına, kurban bayramına... laf etme hakkı görüyorlar..."
şimdi,
"baş örtüsü" meselesi denen olay, kamusal bir problemdir. çünkü dini simgelere sahip olmak insanların birbirlerine eşit bir şekilde davranmalarını engeller. resmi kurumlarda bu gerçekten problem yaratabilir.
sakal, saç gibidir, "at kuyruklu" "top sakallı" diye neden laf kalabalığı yapılıyorsa, aynı sebepten ötürü sakallı gezen kardeşlerimiz hakkında laf yapılabilir,
peygamber, peygamberdir, kişisel dinle bir alakası yoktur, aile hayatı en az turgut özal'ın aile hayatı kadar didik didik edilebilir; çünkü bu insan tüm insanlığa mal olmuştur,
kurban bayramı, sokaklarımızı her defasında kan gölüne çeviren bir eylemdir. o sokaklarda herkes yaşar.
üstteki hiçbir olayda insanların "kişisel dini inançları" eleştiri, uğraş malzemesi haline getirilmiyor. tüm topluma, tüm insanlığa yönelik "açık" ve "toplumsal" alandaki şeylerle uğraşılıyor.
her zaman diyorum: dini konuları kişiselleştirmeyin. dini yaşayın, allah'ınıza ibadet edin; toplumun gözü önünde cereyan eden olayları "sadece size ait" olarak görmek ve başkalarının eleştirisine tahammülsüzlük göstermek de ancak sizin kendi küçüklüğünüzden ve düşüncesizliğinden gelir, unutmayın.
ardından bir de bakmışsınız ki dünyanın en geri kalmış toplumları hep sizinle aynı dine mensub... ne yaparsınız? vay anasını der, sakalınızı kaşırsınız.
her sanatlı nesnenin bir yapıcısı olduğunu kabul ettikleri halde insan beyninin, gözlerinin, damarlarının, hücrelerinin, organlarının ve kainattaki bütün düzenlerin akıllı bir yaratıcısı olacağını düşünmeyenlerdir...
doğal seçilime, evrime, tesadüflere bir tanrıya inanır gibi inanırlar..
bir tek allahı kabul etmeyip, onun bütün sonsuz özelliklerini atomlara, genlere, hücrelere, doğaya, tesadüflere dağıtan böylelikle kainattaki atomlar adedince tanrılara inanan kimse..
içlerinde rafları yahudi hikayeleri ile doldurduğunu düşünen dolapların, içinin boş olduğu iddiasıyla basitçe eleştirmeye çalıştıkları kişi. benim hayatta gördüğüm en dolu insanlar ateist olanlardır. doğuştan gelen ham inançları sorgulayıp gerçeği aradıkları için bence allah katında daha makbuldürler. (bkz: ilim cin de de olsa gidip aliniz)
tanim; tanrinin var olmadigina inanan insanlara verilen genel ad.
hayir, madem tanri yok neden kendilerini "olmayan" bir seyi ispatlamaya calisirlar onu anlayamam. yani sen olmadigina inaniyorsun, ve amacin "yok" u ispatlamak. lan yoksa yok iste. ben elinde aksama kadar kuran-i kerim alip ortalikta ateist arayan bir adam pek gormedim, ama ne zaman ateist oldugunu ogrendigim bir insanla sohbete baslasam hep ayni seyler "bidi bidi bik bik gik gik". olaya giris cumleleri de hep aynidir, iki tane hirboca soru sorarlar, basma kalip sorulardir zaten hep. "madem tanri var, hadi bana kendisini gostersin" seklinde ortaokul 1. sinif mantigi ile yurutulen cumleler. kimsenin kimseye zorunlu bir dayatmasi olmasin arkadasim, benim elimde inandigim bir kitap var, ve o kitap benim algiyabildigim kadari ile tanriyi bana sunuyor. sen madem yok diyorsun, olmayani ispatlamaya calisip daha da kafani karistirma.
Bütün peygamberler devrimcidir. Zaten varoluş sebepleri de budur.Hepsi zeki,sağ duyuludur.Ancak bu insanlar hayatlarının bir evresinde kendi toplumlarını sorgulamaları sonucu ateist olarak adlandırılmışlardır.Ters giden birşeyler vardır.Musa ibranilerin kölelikten kurtulması için başkaldırdı.ibrahim peygamber putlardan medet ummanın saçmalığını toplumun yüzüne vurmuştur.Düşünebiliyor musunuz?Yüzlerce yıldır tapılan putlar,onca törenler,yüzlerce yıllık edebiyatlar.....Yani o güne kadar o toplumun ortaya koyduğu herşey bir anda bir adam tarafından "batıl" ilan ediliyor.Ben işte buna devrimcilik derim!Ben derim ki ateist arkadaşlara ağır ithamlarda bulunmayın!Bu işin devrimden sonraki dönemi de olabilir.Olmayabilir de!
