ateist dinci diyaloglari

    5.
  1. Bir üniversite profesörü öğrencilerine şu soruyu sorar;

    - Var olan her şeyi Tanrı mı yarattı?

    Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.

    - Evet her şeyi Tanrı yarattı!

    Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine ;evet efendim; diye yanıtlar. Profesör devam eder;

    - Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan varolduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız ;Kesinleştirme; prensibine göre de Tanrı şeytandır. Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör ise öğrencilerine bir kez daha Tanrı;nın içindeki kaderin bir efsane olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.

    Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve

    - Bir soru sorabilir miyim profesör? der.

    Profesör de sorabileceğini söyler.

    Öğrenci ayağa kalkar ve ;Soğuk var mıdır? diye sorar. Profesör;

    - Nasıl bir soru bu böyle, tabi ki vardır, diye yanıtlar. ;Sen hiç soğuktan üşümedin mi?

    Öğrenci;

    - Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur. Yaşamda / realitede biz soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin, Absolute 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir). Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir,

    der ve devam eder,

    - Profesör, karanlık var mıdır?

    Profesör ;

    - Tabi ki vardır.

    Öğrenci yanıtlar,

    - Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü, karanlık da yoktur.Yaşamda / realitede karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit ışık ışını karanlık bir mekanı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekanın / uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz! Bu doğrudur değil mi? Karanlık insanlık tarafından, ışığın olmadığı yer/mekan için kullanılan bir kelimedir.

    Son olarak öğrenci profesöre gene sorar;

    - Efendim şeytan var mıdır?

    Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar;

    - Tabi ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde onu görürüz. Şeytan / kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de değildir, der.

    Öğrenci devam eder;

    - Şeytan yoktur efendim.Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak tanrının yokluğudur. O aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın tanrının yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir. Tanrı şeytanı yaratmadı. Şeytan / kötülük insanın tanrısal sevgiyi yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir sonucudur. O aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir.

    Profesör yerine oturur.
    *
    valla gerçek mi değil mi bilmiyorum ama yazana göre bu albert einstein ile hocası arasında geçen bi muhabbetmiş.
    8 ...
  2. 2.
  3. -sen şimdi allaha inanmıyo musun?
    +evet inanmıyorum
    -pekiii.. zafer plaza nasıl yapıldı?
    +mühendisler, mimarlar fln filan..
    -hee hee işte.. zafer plazayı mimarların yaptığına inanıosun da bu koskoca dünyayı allahın yarattığına mı inanmıyosun?
    +*
    yaşanmıştır
    7 ...
  4. 4.
  5. dinci:diyelim ki allah yok
    ateist:inanmam
    6 ...
  6. 16.
  7. - o içindeki korkunç boşluğu nasıl dolduruyorsun?

    + hangi boşluğu len?

    - yav işte dinden eksik kalan boşluğu?

    + ne diyosun ya ne boşluğu? herkes içini mutlak bir duygu ile doldurur. kimisi doğuştan gelen inançları ve atalarının ezberini sorgulamadan ham olarak alıp koyar içine, ki bomboş bir ömür geçirdiğinin farkına da ancak ölüp gübre olduktan sonra yaşayacağı büyük bir hayal kırıklığı içinde varır. kimisi de aklı ermeye başladıktan sonra tüm yaşamı ve tanrı kavramını sorgulamaya başlar, ki evrenin gerçeğine de ancak bu şekilde ulaşılabilir. her şeye şüpheyle yaklaşarak, her bilgi kırıntısını akıl ile yoklayarak.

    - yani içi boş olanlar aslında dindarlar mı diyorsun?

    + ha şunu bileydin. hayatta en kolay iş önceden hazırlanmış ve kucağına düşmüş bilgiye sorgusuz sualsiz iman etmektir. hem tepki çekmezsin, hem de düşünce seli içinde aklını yormamış, fikrinin limitlerini zorlamamış olursun. itaat edersin, ki rahat edersin. bu durumda sana dayatılanı -akla ve mantığa uygunluğunu sorgulamadan- alıp kabul edersin, cahil çoğunluğun içinde huzura erersin. the matrix'i düşün, ne diyordu hain cypher: cehalet mutluluktur.

    - inanmıyorum sana!

    + aslında hiçbir doğruya inanmıyorsun, salt bana değil. senin içine yalanları doldurmuşlar, o hurafeler dışında hiçbir şeye inanman mümkün değil. dünyada senden başka tüm inançların uydurma olduğu, bir senin dininin ilahi olduğunu sanıyorsun. tıpkı dünyadaki tüm köktendinciler gibi. ama unutma ki "bir insan bildiğini sandığı bir şeyi asla öğrenemez." şimdi ben sana hz hatice'nin hz muhammed ile evlenmesi sırasında hile yaptığını, sahtekarlığa başvurduğunu ve hz muhammed ile evlenme iznini ayıkken alamıyacağını bildiği için babasını sarhoş ettiğini ve hz muhammed ile bu yolu izlemek için anlaştığını söylesem ve bu konuda bilgi veren islam kaynaklarını göstersem bana inanır mısın?

    - islam kaynakları mı? olmaz öyle şey. hz hatice mü'minlerin anasıdır. peygamberimizin nikahı ile şereflenmiştir. çok iffetlidir.

    + bir kez daha soruyorum: "hz hatice'nin, kendisini hz muhammed'e vermeyeceğini bildiği babasını bu yüzden önce sarhoş edip kandırdığını ve babasının sarhoşluğundan faydalanarak emrivaki yapıp kendini hile ile hz muhammed'e eş yaptığını" islam kaynaklarından ispat edersem, bu gerçepe inanır mısın? bu doğru bilgiyi kabul eder misin?

    - hımm, kaynak islam kaynağı ise belki. bakmam lazım.

    + buyur bak: http://www.hikmet.net/content/view/45264/11/

    ...

    - hadi len yalan bu. allahsız gömünist!
    11 ...
  8. 1.
  9. -allah var
    *hayır yok
    -evet var
    *hayır yok
    -evet var
    *hayır yok
    ...
    ...
    ...
    uzar gider * *
    5 ...
  10. 3.
  11. - sen Allah'a inanmıyor musun ?
    * evet, inanmıyorum
    - dur bi saniye (koluna sert bir yumruk atılır)
    * ahhh, yandım allahhhh.
    -eee hani inanmıyordun
    * ya git beee.
    (Gerçektir.)
    6 ...
  12. 18.
  13. - hasan aç aç bak senin şarkı çıktı.
    + neymiş o.
    - aşkın nur yengi'den ay inanmıyorum.
    + kralsın.
    4 ...
  14. 13.
  15. - var
    - yok
    - var
    - yok
    - vaaaaar
    - yooooooook
    - vaaaaaaaaaaaaaaaaar
    - yooooooooooooooooooook
    - dan dan dan dan....git bak bakalim var mi yok mu ? allaaa ekbeeer
    3 ...
  16. 22.
  17. bir tartışma ortamında, tartışılan konu allahın varlığıyla alakasız olmasına rağmen, gruptaki ateist arkadaş sürekli şu şekil millete ayar vermektedir:

    - normal kişilikler.
    + ateist ayarcı kişilik.

    - hacı sonra dedim bende böyle böyle, vurdum kapıyı çıktım.
    - hay allah nasıl biliyorsa öyle yaps-
    + allah yook! (yaşanmıştır, yaşanmaktadır, yaşanacaktır.)
    3 ...
  18. 11.
  19. dinci : selamın aleykum
    ateist: selam dostum
    dinci : afiyettesindir inşallah
    ateist: keyifler gıcır, sende?
    dinci : çok şükür
    ateist: geçen bi oyun çıkmış hocam inanamazsın
    dinci : deme
    atesit: gerçekten, bık bık

    uzun sözün kısası, bu 2 zıt insan da birbirlerini kabul edip, saygı duyup muhabbet edebilirler.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük