Latife'yle boşandıktan sonra Mustafa Kemal'in zincirleri yeniden çözüldü. Eski fuhşiyat alabildiğine başladı. Çankaya meşhur ve muteber bir kerhâne oldu. Yirmi-otuz kadın birden doluyordu. Sabahlara kadar mum söndü yapılıyordu.
Salih Bozok'la Recep Zühtü istanbul'da Tokatlıyan'ın arkasında bir ev tuttup bunu kerhane hâline koydular. Hem kendileri eğleniyor hem de kadınları iyilerini seçip Mustafa Kemal'e yolluyorlardı. Karılar Hâriciye vekili Tevfik Rüştü'nün evine gidiyor Gazi de oraya gidip eğleniyordu. Sabahlara kadar türlü fuhuş oluyordu. Hâriciye vekili kerhâneci başı olmuştu. Zararı yok, zaten bu sayede hâriciye vekili olmuştu...tabi sadece kadınlar değil. Latife hanım: Kemal! Buraya gel! Mahalle arkadaşlarınla yarenlik bitti, şimdi askerlerle mi içli dışlı oluyorsun? Buraya gel diyorum!
artık laçka olan konulardır, içtiği sigara yüzünden keş gibi gösteren belgeseller, henüz hiçbir kitap, gazete türü mecmua okuduğu görülmemiş insanlar tarafından ayyaş tanımlamaları bir yerden sonra can sıkar, ola ki dünyanın en kötü insanıdır, tanrının nefret ettiği şirret bir kuldur, hatta aklınıza gelen bütün kötü varsayımlarda bulunun bi "ola ki" içerisinde; yine de yaptıkları yüzünden bir parça vefa duyulmasını hak etmez mi?
kul hakkı yiyenlerin yalakalarının gündeme attığı konulardan birisidir.
bir liderin özel hayatını ilgilendiren konulardan birisi olarak, sigara içmesi ve kadınlarla birlikte olması, kul hakkı yiyen, halk düşmanı, yabancı uşağı, terbiyesiz ve yalancı bir lider olmasının yanında devede kıldır.