osmanlı devleti'nin son demlerinde sayısı çok da fazla olmayan yüksek okul mezunlarından olan, yurtdışına askeri manevralar izlemeye gitmiş, yurtdışı gezilerde padişaha yaver olarak eşlik etmiş, ateşemiliterlik yapmış bir insanın yabancı dil bilmediğini savlayan abes bir iddiadır. sözlüğün bitmek bilmeyen lüzumsuz geyiklerinden biridir ayrıca.
Gerçek bir liderin sahip olması gereken en önemli özelliktir. Tercüman veya aksak bir dille çizilen karizma yerine dünya ahalisi tarafından yüceltilen bir özelliktir. M.Kemalin Karizmasının dünya üzerindeki etkisinin başlıca kaynağıdır. Kendini lider sanıp dilin olmazsa (bkz: van münit)
ata 'mızın zamanında kadıköy'de karşısına çıkan "ingilizce düşünür müydünüz?" şeklinde broşür uzatan apaçi gençlere aldırmadan kalabalığı yarıp uzaklaşmasının sonucudur bu.
iyi de arkadaş, o zaman madame corinne'e mektupları babam mı yazdı!
farz edelim bilmiyordu (ama bildiğini biliyorum altı dil neyinize yetmiyor) şu an başımızdakiler çok mu biliyor.. atatürk'e sürekli bok atıp duran zihniyet..
atatürk fransızca'yı çok iyi derecede biliyordu. Lâkin güneş dil teorisine istinaden evrensel dilin türkçe olmasını istiyordu. O yüzden türkiye sınırlarında yapılan tüm antlaşmalar türkçe dilinde gerçekleşmiş (o zamanlar osmanlı türkçesi), yurtdışında yapılan antlaşmalara ise türkçe yapılmayacağı için bizzat katılmamış, heyetini göndermiş bir ulu önderi dil bilmemekle suçlamak, abesle iştigâlden öteye gidemeyecektir.
Fena mı olurdu türkçe evrensel dil olsaydı? Badem bıyıklıların saatlik imam nikahı kıyabileceği milletler çeşitlenirdi.
tanrıyı bile eleştirebildiği bir ülkede atatürkün eleştirilemez olduğunu düşünmek büyük hatadır. yalnız ataürkün şu anda eleştirilmesi bize ne kazandırır noktasından bakarsak koca bir hiç.