yabancı dil bilmek ve konuşmamak arasında ki farkı bilmeyen günümüz insanın hezeyanıdır. diline sahip çıkmak kendi dilini konuşmaktır.
örneğin; bir türk futbolcu yurt dışına transfer olduğu zaman ilk işi o ülkenin dilini öğrenip saçma sapan konuşmaya çalışmasıdır. tamam o ülkenin dilini öğrenmeli ama kendi dilini konuşarak dilini tanıtmalıdır.
fakat ülkemize gelen yabancılarda bu durumu görmemekteyiz. özellikle avrupalılarda. mesela daum kaç sene türkiye de kaldı hiç türkçe konuştuğunu gördünüz mü? elbette öğrenmiştir ama adam diline sahip çıkıp başka dil konuşmadı.
beşyüz küsur entry' içerisinde yüzlerce kez iyi derecede fransızca bildiği, fransızca kitaplar okuduğu o dönemde özellikle osmanlının kaymak tabakasında fransızcanın yaygın olduğu iyi bilindiği yazıldığı halde bazı gerizekalıların inanmak istediği gerçeğin tersidir. atatürk' yabancı dil bilmektedir.
(bkz: kaynak götüm) olan cahil ve aynı zamanda dangalak yazar söylemi. nerden çamur atayım derdi içine girmiş atatürk düşmanlarının bir başka saçmalığı. yeni bir alfabe oluşturmayı, geometri kitaplarını türkçeye çevirmeyi ve artık osmanlı toprağı vasfını yitirmiş olan sofya da militer ateşeleği nasıl yaptı o zaman? hadi onu bunu geçtim fransızca kitaplar okumuşluğu hatta kütüphanesinde bulundurduğu yeni öğrenilen kulaktan dolma bilgiler değil.
sözlüğe nerdeyse 2 aydır doğru düzgün girmiyordum hala bıraktığım yerdesiniz. yahu atatürk yabancı dil bilmese kaç yazar, getirmiş mi dünya liderlerini ayağına buna bakacaksın. ayrıca yabancı dil bilmek bu kadar önemli mi? açıkçası ben biliyorum ama bir cacık olmadı yani artık başlık sıçmaktan vazgeçin ya!
fransızca biliyordu. o değilde yabancı dil bilmesede adam kendi diline sahip çıkmış, bağımsızlığımızı almış, cumhuriyeti kurmuş, ne savaşlar kazanmış artı yönlerine bakmak varken eksi yönlerini aramayın bence.
askeri lise mezunu bir komutanın yabancı dil bilmemesi ne kadar mümkün olabilirse o kadar bilmiyordur.
sunay akının yaptığı bir programında atatürk'ün japonya da yaptırdığı cami hakkında birşeyler anlatırken japonca öğretmeninden bahsetmiştir. sadece fransızca değil japonca da bilmektedir.
kaynak isteyenler burdan buyursun. http://www.youtube.com/watch?v=9zeU04BdlHQ
birazcık araştırma ile atatürk hakkında çok daha doğru bilgilere sahip olabilirsiniz. ama öncelikle o at gözlüklerinizi bi çıkarın.
neymiş efendim atatürk yabancı dil bilmiyormuş namaz kılarken hiç fotoğrafı yokmuş müslümanları sevmiyormuş. atatürk dediğiniz kişi her gün dünya da sabah namazının ilk okunduğu camiyi yaptıran kişidir.
birazcık akıllı olun.. konu hakkında fikriniz yoksa zikriniz de olmasın.
gündem olmaması gerekendir. zira atatürk'ü bu tür argümanlarla küçük düşürmeye çalışmak, niteliksizmiş gibi göstermek müslümana yakışmaz. meselemiz atatürk'ün şahsı ile değildir. bizler müslümanlar olarak, Allah'ın hükmü ile hükmetmeyen her düzene karşıyız. atatürkçü düşünceye de karşıyız. ingilizce bilip bilmemesi bir şeyi değiştirmeyecektir.
tanrıyı bile eleştirebildiği bir ülkede atatürkün eleştirilemez olduğunu düşünmek büyük hatadır. yalnız ataürkün şu anda eleştirilmesi bize ne kazandırır noktasından bakarsak koca bir hiç.
atatürk fransızca'yı çok iyi derecede biliyordu. Lâkin güneş dil teorisine istinaden evrensel dilin türkçe olmasını istiyordu. O yüzden türkiye sınırlarında yapılan tüm antlaşmalar türkçe dilinde gerçekleşmiş (o zamanlar osmanlı türkçesi), yurtdışında yapılan antlaşmalara ise türkçe yapılmayacağı için bizzat katılmamış, heyetini göndermiş bir ulu önderi dil bilmemekle suçlamak, abesle iştigâlden öteye gidemeyecektir.
Fena mı olurdu türkçe evrensel dil olsaydı? Badem bıyıklıların saatlik imam nikahı kıyabileceği milletler çeşitlenirdi.
farz edelim bilmiyordu (ama bildiğini biliyorum altı dil neyinize yetmiyor) şu an başımızdakiler çok mu biliyor.. atatürk'e sürekli bok atıp duran zihniyet..
ata 'mızın zamanında kadıköy'de karşısına çıkan "ingilizce düşünür müydünüz?" şeklinde broşür uzatan apaçi gençlere aldırmadan kalabalığı yarıp uzaklaşmasının sonucudur bu.
iyi de arkadaş, o zaman madame corinne'e mektupları babam mı yazdı!