ayar vermek, ayar verdigini sanarak mutlu olmak sadece kucuk adamlarin isidir. benim mavi gozlu dev atam kimseye ayar vermesede tarih sayflarina kazinmis bir gurur hikayesi vardir ki ayarlarin en buyugunu bir iki kisiye degil tum dunyaya vermistir...
--spoiler--
ingiliz Kralı VIII. Edward istanbula Atatürkü ziyarete geldiği zaman, Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce:
- Bana ingiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz! dedi.
Sonunda ingiliz sofra merasimini bilen bir kişiden öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular Akşam Kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürke dönerek:
- Sizi tebrik eder ve size teşekkür ederim. Kendimi ingilterede zannettim, diyerek memnuniyetini bildirdi.
Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Krala eğilerek:
- Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim, dedi. Bütün sofradakiler Atatürkün zekasına hayran oldular. Atatürk garsona da görevine devam et emrini verdi.
--spoiler--