biz birileri alkış tutsun, insanımız zokayı yutsun diye değil, yaradanımız, onun yarattığı cümle varlığa ışık tutsun diye dua ederiz.
işte bu yüzdendir ki dualarımız sessiz ve içtendir.
işte bu yüzdendir ki cevaplarımız gönülden ve derindendir.
kemalistler ne zaman dinsiz oldu acaba diye sorasım geliyor. bir başkasının ettiği duaya dil uzatmak ne kadar seviyesiz ve kansız bir harekettir.
isteyen orada atatürk'üne fatiha okur isteyen defalarca teşekkür eder. kimseye bunun muhabbetini yapmak düşmez.
nerden biliyorsun sorusunu akıllara getiren şakirt iddiasıdır. mozolenin önüne gelen yurttaşın içinden ne düşündüğü ne söylediğini nerden biliyorsun ey şakirt.
ve daha önemlisi niye fatiha okumak zorunda insanlar.
fatiha suresinin anlamı şudur;
Hamd, âlemlerin Rabbi, merhametli olan, merhamet eden ve Din Günü'nün sahibi olan Allah' a mahsustur.
Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, nimete erdirdiğin kimselerin, gazaba uğramayanların, sapmayanların yoluna eriştir.
soru basit; bir mezar başında ölmüş bir insan için bu sure neden okunur?
surenin ölmüş bir insana dair en ufak bir önermesi yok.
fatiha suresi elbetteki önemli bir suredir. zira kuran' daki ilk suredir her müslümanın inançla aklından geçirmesi gereken cümleler mevcuttur surede.
ancak belirttiğim üzere ölmüş bir insanın mezarı başında okunmasının bir mantıklı izahı yoktur. haliyle bu gülünç hurafeleri bırakıp biraz mantıklı düşünmek gerekir zira islam dini akıl ve mantık dinidir.
neticede o sure insanlığa ölünün başında o da sadece arapça okunsun diye gönderilmedi. herkes bildiği dilde o surede ne anlatılmak isteniyor bunu okusun öğrensin içselleştirsin diye gönderildi.
aklı başında bir kemalisttir. birincisi; atatürk semavi dinlere inanmazdı. ikincisi vefat eden kişi müslüman olsa bile fatiha okumak ne lan. anlamını biliyor musunuz. resmen ölüyle alay etmek bu sureyi ölen kişi için okumak. cahil herifler.