bunu altın üzerinden hesaplamışlar ama yanlış olmuş. matematik olmayınca tabi insanda. altın her zaman değer kaybeder yada değer kazanır siz altın üzerinden bir tanımlama yapmanız oldukça yanlış olur. kaldıki o adamın hiç çoluğu çocuğu varmıydı yani gemi alacak bi oğlu yada amerikalarda okutacak çocuğu falan. ben sanmıyorum.
atatürk'ün maaşından, mal varlığından bahsedene kadar fetullah gülenin mal varlığını da açıklasınızda biz de öğrensek.
bugünün meclisinde okyanus ötesinden aldığı talimatlarla ülkeyi satanlardan daha fazla maaş alıyor olması da gayet normaldir.
atatürk bütün mal varlığını bu ülkeye bırakırken yere göğe sığdıramadığınız fetullah gülen kimlere bırakacaktır mal varlıklarını?
en ufak sorgulamayı bile kaldıramayan, ülkesinden, milletinden çok sevdiği Atatürk e laf söylettirmeyen, kimseye söz hakkı tanımayan, salyalarını saçarak küfreden yobazların eleştirilmesine çok kızdığı bir konudur. Demokrasi yi henüz kaldıracak kapasitede değilsiniz.
açıklanması gereken bir tanıma ihtiyaç duymayan başlıktır. hatta ki nasıl bir düşünce tarzı, vatanının kurucusu olan atasının aldığı maaşı merak edip, araştırmaya kalkmıştır? normal biri olsa karşımda, bunları sorabilirdim bu başlık adına. fakat yine aynı (bkz: yavşak), yine Ata düşmanlığı. kuduruyorsunuz değil mi? çıkarınızı kim nasıl sağlıyorsa, söyleyin ikiye katlayıp tasmalayıp yollasın sizi. biriniz değil, topunuz bir işe yaramazsınız ciğersizler.
meclis içerisinde sikini doğrultmadan, gebeş gibi yayılıp oturmaktan, ülkeyi satmaktan başka bir boka yaramayan milletvekillerinden kat be kat daha fazla hakedilmiş paradır.
Savaştan çıkmış bir ülkede, açlık sefaletin hakim olduğu, yeniden inşası gereken bir Türkiye de maaşsız çalşsa olmazmıydı dedirten bir maaş. Hemen de atlayan sazanlar, o olmasa ne olacaktı gibi? amiyane, ve de ezberci şekilde atlayacakları bir yem olmuş.
sonuna kadar hakkı olan, helal olan paradır. eleştiren, vay efendim götürdü paraları diyen zihniyete de ufak bi hatırlatma yapalım o zaman, senin benim trilyarlar harcasak yapamıycağımız şeyleri zamanın şartlarında imkansızlıklara rağmen yaptıysa, başardıysa sizin diycek en ufak bi sözünüz olmamalı, yokta zaten, ama tabi şimdiye göre değerlendirirsek, yani oğluna gemicikler şirketcikler alanların yanında ne ki dedirtiyo, şerefiyle kazanıp harcayamadığı para birilerinin şerefsizliğiyle kazanıp harcadığı paradan kat kat daha değerlidir.
toplam ayrılan bütçeyle karıştırılmış bıyık altından ve kendi leblebi beyniyle ataya psikolojik operasyon yapmaya çalışan içtiği yediği tasın ne olduğunu bilmeden konuşan cahil beyanatıdır.
yaftalamayın diye anıran, sperm ile şekillendirilmiş gibi duran tuhaf bıyık ve nursuz bakış kombinasyonuna sahip köhnemiş zihniyetlerin gastesinde görmeye şaşırılmaması gereken tarzda bir yazıdır.
benzerleri için:
(bkz: satanistler) (bkz: laikçiler)
(bkz: gomonistler) (bkz: agnostikler)
rte'nin maaşının yanında hiç sayılacak maaş olduğu kanaatinde olmakla birlikte Mustafa Kemal Atatürk'ün bir vatanı, bir ülkeyi kurtardığını ekleyerek Allah için rte bugün ne yaptı sorusuyla şşakirtleri baş başa bırakıyorum. kolay gelsin. tuttunuz bırakmayın recebin...
112 trilyon yerine işgali savunan boş zihniyetin milletin kaynağı sandığı maaştır.
--spoiler--
yaklaşık 112 trilyon, herhalde ingilizler, fransızlar, yunanlarda işgale devam etseydi , milletin kaynaklarından ancak bu kadar yararlanabilirdi.
--spoiler--
şu anda ırak ta hayali bir lider çizelim kafamızda. bu adam hakikaten lider, tuttuğunu koparıyor. dediğini yapıyor, mücadelesini verip ırak ı kurtarıyor. ırak ta ne iç savaş ne soğuk savaş nede dış etkenlerin pisliği kalıyor. ama halk hakikaten bu dönemde çürümüş, açlıktan kemikleri görünüyor, zorda, çamur içinde, ekmek yok, su yok, çocuklar ayakkabı bulamaz halde... o lider şimdi milyar dolar maaş alsa o maaşla rahat yaşasa ve vasiyetinde tüm varlığını devlete verse ne düşünürdük. ben ıraklı bir vatandaş olsam ve onun dilinden, liderin içsesini dillendirsem ''karnımı doyurayım yeter. gerisi halkıma ekmek olarak gitsin. ama liderimize minnettarız çünkü bizi gavur illetinden kurtardı.''
zaman yazarı ali ünal, bugünkü köşe yazısında mustafa kemal'in maaşının günümüzdeki değerini hesaplayarak okuyucularıyla paylaştı.
işte o yazi:
kemalist aydının hurafeciliği
doğruya ve sahih dine inanmayan, hurafelere inanır; fanteziler ve kurgulamalarla meşgul olur. kemalist-ulusalcı aydın, bu sahada insanlık tarihinde birinciliğe oynayabilir. bunların hurafelerinden en önde geleni de, 1923-38 arası türkiye'de ekonomik mucize yaşandığı, yurdun demir ağlarla örüldüğü, eğitimin "10 yılda 10 milyon genç yaratacak" ölçüde şaha kalktığı, yolsuzluğun görülmediğidir. oysa:
1856-1922 yılları arasında 8619 km demiryolu yapılmış. 1876'da 1538 km olan demiryolu ağımıza ii. abdülhamid döneminde 4982 km yeni yol eklenerek, % 324'lük bir artış kaydedilmiş. 1923-50 döneminde ise sınırlarımız içindeki 4086 km.lik demiryollarımıza sadece 3578 km ilâve edilerek, % 87,5'lik bir artış başarılabilmiş. ya karayolları?
mustafa kemal'in maaşı
kemalist aydın, hurafeleri uğruna gerçekleri çarpıtmakta da ustadır. meselâ, mustafa kemal'in maaşı konusunda sadece o günkü rakamı (ortalama 13.000 tl) verir, ama onun bugünkü değerinden söz etmez. m. kemal'in maaşının altın üzerinden 2006 yılındaki karşılığı 620.000 liradır. 2006 yılında cumhurbaşkanı'nın maaşı ise 14.000 liraydı. yani, ilk cumhurbaşkanı, 2006'daki cumhurbaşkanı'ndan altın üzerinden 24, tl üzerinden 44 kat fazla maaş almaktaydı. o dönemde türkiye'nin şimdikinden en az 15 kat daha fakir olduğu hesaba katıldığında, ilk cumhurbaşkanı, 2006 yılı itibariyle cumhurbaşkanı'ndan reel olarak en az 350 kat fazla maaş alıyordu. ve i̇smail cem'in türkiye'de geri kalmışlığın tarihi'nde m. kemal'in servetinin dökümü, 4 sayfa tutmaktadır. bu servet gibi, i̇ş bankası ve chp servetinin de ana kaynağı, abbas hilmi paşa'nın verdiğinin dışında, hint müslümanlarının kurtuluş savaşımız için gönderdiği 500.000 lira idi (bugün için 20 milyon dolar civarında).
şeflik dönemleri ekonomik mucizesi için 3 net göstergemiz var: köylü nüfusun şehirli nüfusa oranı, 1923-38 arası hiç değişmemiştir. m. kemal'in has adamlarından a. hamdi başar, 1930'da şöyle demektedir: "köylü, sırtına giyecek ve boğazına sokacak bir şey bulamıyor. memleketi kalkınmaya götürebilecek bir manivela ise henüz keşfedilmedi." hürriyet gazetesinin yıllar önce yazdığına göre, türkiye ekonomisi, 1927'de % 12,8; 1932'de % 10,6; 1935'te % 3; 1940'ta % 5; 1941'de % 10,3; 1943'te % 9,8; 1944'te % 5,1; 1945'te % 15,3; 1949'da % 5,5 küçülmüştür.
eğitime gelince: 1895 yılında türkiye sınırları içinde yaklaşık rakamlarla 25.800 ilkokul, 2 milyon ilkokul yaşında çocuk ve 1 milyon 200 bin öğrenci vardır; okuma oranı, % 60'tır. 1938'de ise 6.700 ilkokul, 2.335.000 ilkokul çağında çocuk ve 765.000 öğrenci vardır; okuma oranı % 33'tür. 1925-38 arasında türkiye'de sadece 173 yeni ilkokul açılmıştır.
1895'te türkiye toprakları içinde ortaokul ve lise sayısı 830, ortaöğretim çağındaki nüfus 2 milyon 550 bin, öğrenci sayısı 98.000, okuma oranı % 3,8'dir. 1938'de ise 208 ortaokul ve lise, 3 milyon küsur orta öğretim çağında nüfus, 95 bin küsur öğrenci vardır ve okuma oranı % 3,2'dir. cumhuriyet, abdülhamid döneminin eğitim seviyesine ancak 1950'lerde ulaşabilmiştir.
1914'e gelindiğinde tek üniversitemiz, 7 fakültesi ve 4.600 öğrencisi ile i̇stanbul üniversitesi idi. 1938'de de yine tek üniversitemiz vardır; fakülte sayısı 8 olup, öğrenci sayısı 5.700 civarındadır.
kemalist aydın, 1923-38 arasını neden altın çağ olarak görür?
çünkü i̇slâm, bütünüyle baskı altındadır ve 1934'e gelindiğinde türkiye'de din eğitimi bitirilmiştir. bir de, yer yer halk açlıktan ölür, pek çoğu sehpalarda can verir, jandarma dipçiği ve tahsildar baskısı altında inlerken, kaymak tabakasını kripto-ecnebilerin oluşturduğu asker-eşraf-tüccar-bürokrat koalisyonundan oluşan chp ve cumhuriyet "seçkin"leri, arsa spekülasyonculuğu, ihtikâr, tefecilik, müteahhitlik, komisyonculuk ve savaş şartları istismarıyla zenginleşmekte, halk çullar-çuvallar içinde iken kalgurisi'den, fegara'dan paris modellerini kapışmakta, kuyruklu ceket, silindir şapka, klak, makferlanlarla balolarda danstan dansa ve kutlamadan kutlamaya koşmaktadır.
23 kasım 2010 zaman gazetesi.
burda ki ayrıntı şu yazıyı yazan kişinin bir ekonomist olduğunu sanmıyorum düz mantık internet üzerinden açıp o günün altın kurlarına bakılmış bugününküne bakılmış çarpmış bölmüş böyle bir rakam bulmuş hadi ordan diyorum dostum hadi oradan 620 ne ya böyle bişey sizce olabilir mi asla ve katta türkiye ekonomisi sizce böyle bir rakamı kaldırabilir mi zaten kasa boş nerden ödicekler osmanlı zamanında altın hediyelik eşya değil para yerine kullanılıyordu farkındasınız dimi beyler.
o zaman ki altının ederiyle bugün ki aynı değil yani o zaman rezervler henüz tükenmeye yüz tutmamıştı.
zaten atatürk paranın gücün egosunun peşinde bir insan olsa ülkeyi kendi üzerine yapardı bu herşeyi geçtim atatürke bu yönde bok atacak kişi önce bir dolmabahçe sarayına gidip atatürkün uyuduğu yatağı odasına bir bakın hemen yan oda da padişahların kullandığı oda da 5 metre yatak altın varaklı odalar varken küçücük bir oda da bir buçuk metre dandirik bir yatakta yatmıştır bu adam.
yeter artık bok atmaktan vazgeçin şu adama kemikleri bari rahat etsin lan.
herşeyi geçtim diyelim aldı 10 trilyonu naptı manken manitasıyla bodrumda mı yedi karısının üzerine ev mi aldı kendi üstüne fabrika mı açtı.
bırak anam babam bu işleri bırak artık hümeyniyi madem seviyorsunuz bu kadar hadi canım kış kış iran orda bak sizi bekliyor onlar sizin kardeşiniz araplar sizi bir kere daha arkanızdan hançerleyene kadar sizin kardeşiniz (bknz. 1. dünya savaşı)
gidin iranda yaşayın.
neyzen size kapağı çok önceden hazırlamış buyrun.
esir iken mümkün mü ibadet
yatıp kalkıp atatürke dua et
senin gibi dürzülerin yüzünden
dininden de soğuyacak bu millet
işgaldeki hali sakın unutma
atatürke dil uzatman gereksiz
sen anandan yine doğardın amma
baban kim olurdu bilemezdin şerefsiz.
zaman gazetisini kaynak olarak gösteren bir insanın sıçtığı pardon yazdığı entrydir. sosyalist bir insanın almayacağı bir paradır ve güvenilir bir kaynaktan okumadığım sürece inanmayacağım durumdur. ayrıca şuna dikkatinizi çekelim. Atatürk tüm mal varlığını kurumlara bağışlamıştır. Yani aldığı para ne kadardı bilinmez ama o para yine türkiyenin kurumlarına geri dönmüştür. bu başlığı açan insanların utanması gereklidir. Sen kimi kime şikayet ediyorsun be vicdansız!
trilyon verilse yeridir. adam hayatını yaşayamamış o savaştan bu savaşa. kimse mezara götürmüyor parayı. kendisi refah içinde yaşayıp milletine eziyet mi etmiş? neyin peşindesiniz? helal olsun az bile verilmiş... hazımsızlığa lüzum yok.
ya ne olacağıdı önermesi.az bile senin padişahın direkt sarayda yaşamış benim atam miras yapmış kime yazar ayrıca atatürk'ün mirasçısı yok o paralar yine iş banakası ve tdk'ya gitmiştir.
güncel soygunları mazur göstermek için, tarihin çarpıtılmasında kullanılan maaştır. atatürk'ün zaten devleti temsil ediyordu ve maaşa bile ihtiyacı yoktu. yaşarken abad edeceği ne oğlu, ne de kızı ne de karısı vardı. mirasını yine millete bırakıp göç etti. ışıklar içinde yatsın. her türlü sömürüyü yapıp kübünü dolduranların ise yatacak yeri yoktur.
meydan bunların tabi boş boş atarlar iftiraları, utanmadan güya müslüman geçinen kafirler, sen kim ATA ya laf etmek kim. bu gün bu ülkede hesabı sorulmuyor belki bu namussuz sözlerinin ama sıran gelecektir... şeref, namus yoksunu zaman ailesi... gemicik alacağı çocuğu mu vardı, karısına kuracağı milyonluk hastaneleri mi, yoksa abd de besleyeceği bi yılanı mı vardı.. ölünce tüm mirasını bağışlamadı mı.. allah tan korkmazlar, utanmazlar sizi...