insanın öğrendiğinde gözlerinin faltaşı gibi, fil gözü gibi açılacağı; beyninde "amcıklama" tabir edilen bir karıncalanma yaşayacağı bir meblağdır.
şimdi sıkı durun!
atatürk'ün maaşı o günün rakamıyla: (yaklaşık)13.000 tl!
- e ne var bunda? bugünkü 16.000 tl alıyor.
öyle değil işte. mustafa kemal'in aldığı 13.000 tl günümüzdeki karşılığı 620.000 tl'dir. yani eski parayla 620 milyar. yani trilyonun yarısından fazla lan. milli piyango'nun yılbaşı ikramiyesi gibi mnkoyim.
şimdi ilk cumhurbaşkanı (atatürk) maaşıyla son cumhurbaşkanı maaşları arasında küçük bir karşılaştırma yapıldığında ortaya çıkan duruma değinelim: ilk cumhurbaşkanı atatürk 2006'daki cumhurbaşkanından "altın" üzerinden 24, türk lirası üzerinden 44 kat fazla maaş alıyormuş.
dönemin gayrisafi milli hasılası, 20'li 30'lü yılların türkiyesi'ndeki ekonomik tablo düşünülerek rakamlar yeniden hesaplandığında ara daha da açılıyor. insan hafsalasının alamayacağı bir meblağa ulaşılıyor. hani dedeleriniz anlatırdı ya "atın bokundaki arpaları ayıklar yerdik...", "süpürge tohumu kemirirdik, donumuzda kırk yama gezerdik..." diye işte o yıllar hacı, türkiye bugünkü türkiye'den 15 kat daha yoksul! memleket perişan. cep delik cepken delik...
yani, lafı uzatmıyayım "reel" rakamlara göre ilk cumhurbaşkanı atatürk, 2006 yılında cumhurbaşkanlığı yapan zattan en az 350 kat!!! fazla maaş almaktaydı
az tutulmuş maaştır. ben ülke kursam bütün kasayı boşaltırım her ay. boru mu lan ülke kuruyosun. age of empires te bile tüm parayı zevkime harcıyorum ben.
bazı açıp iki kelime yazı okumayan bünyeleri rahatsız edebilecek maaştır. şöyleki atatürk'ün gelmiş geçmiş en büyük cumhurbaşkanlığı maaşını aldığı doğrudur ancak atlanmaması gereken mevzu o zaman için çankaya köşkünün harcamalarının da bu maaştan kesildiği gerçeğidir. yani sağolsun piyango gibi maaş benzetmesini yapan arkadaş bugün itibariyle çankaya köşkünün harcamalarının 1.443.000 tl olduğunu büyük bir ihtimalle araştırma gereksinimi duymamış. yani burada küçük bir hesapla şu an için abdullah gül'ün atatürk'ün 2.5 katı kadar bir harcama yaptığını çıkartabiliriz.
ilginç bir konu. öyle büyük tezatlıklar var ki dudak uçuklayabiliyor.
birileri önce diyor ki "koyun lan bunlar hizmet ediyorsa çalmasını görmezden geliyorlar*".
sonra bir başkasının ama aynı eleştiriye tahammülleri sıfırın altında.
evet, aldığı maaşla 100 sene sonra ilgilenmek hakikaten boş. geri kuvvet uygular bize.
ama inanın ki hatayı savunmak kadar geriye gitmeyiz atatürk'ün maaşını eleştirirsek.
"yarasın koçuma, yarasın aslanıma..."
ne güzel yahu! pakistan'dan gelen parayı kayıp mı ettik ne oldu lan?
atatürk, devletin başına geçince hemen hemen her ademoğlunun göstereceği zaafiyeti göstermiştir kardeşim.
o, birilerine göre ülkenin kurtarıcısı olabilir. bunları tartışma zemini burası değil.
ama ülkenin sahibi değil!!
ülkenin sahibi; yarbay efendi'nin "hilafet için savaşacağız" maskesini gerçek sananlardır, can verenlerdir.
Aynı evde kalan şahıslara zorunlu olarak birer abonelik yaptırıp, aynı eve 4 gazete yollayarak Türkiye'nin en büyüğü olduğunu iddia eden bir "gazeteciğin" kaynağı olduğu safsatanın ürünüdür.
Kaldı ki Atatürk öldükten sonra varlığını nereye bıraktığını da yazıp, gemicikler, şirketler, burslu okullar ve özel hastaneler dosyasına el sürebilsinler de görelim o delikanlı ve objektif gazeteciliği.
kaynağa bak, bedava dağıtılan zaman gazetesi , yalan ve boktan haberler yapıp genelde spordan başka sayfası okunmayıp sofra altı gibi kullanılan zaman gazetesi, şakirtin biri okumuş gelmiş işte. ne güzel.
"1856-1922 yılları arasında 8619 km demiryolu yapılmış. 1876'da 1538 km olan demiryolu ağımıza ii. abdülhamid döneminde 4982 km yeni yol eklenerek, % 324'lük bir artış kaydedilmiş. 1923-50 döneminde ise sınırlarımız içindeki 4086 km.lik demiryollarımıza sadece 3578 km ilâve edilerek, % 87,5'lik bir artış başarılabilmiş."
bu kısımdan sonrasını okumaya dayanamadığım yazıdır. zira sadece bu kısmı bile yazarın matematiğini ve tarih bilgisini gözler önüne sermektedir. haliyle demiryolu km olarak arttığı için, yapılan yeni demiryolunun yüzdelik oran olarak daha az olacağı da aşikardır. yani başta 50km yol olsun bir 50 km daha yaptınız, %100 arttı, sonra 50 km daha yaptınız sadece %50 arttı. vay amına koyim. amma az yol yapmışız lan!
ayrıca abdulhamit döneminde yapılan demiryolu (o 4982 km denen) istanbul-bağdat demiryoludur. büyük bir kısmı şu an topraklarımız dışında olan ve "almanlar" tarafından finanse edilen yoldur. daha sonra yenildiklerinde bizim de yenik sayılacağımız alman kardeşlerimiz bunu bizim kara kaşımız, kaytan bıyığımıza veya delikanlı duruşumuza hasta oldukları için değil, orta doğudaki petrol yataklarına daha rahat uzanmak için yapmışlardır. bu yüzden, cumhuriyet dönemindeki "demir ağlarla örme" durumu biraz daha farklıdır; ama bu dingillere ne kadar anlatsak, anlamazlar.
bu tarih, matematik ve ekonomi bilgisiyle ver bunlara altın kurlarını çarpsınlar. az bir açın bakın, o günün fiyatı bugün neye denk geliyor nasıl bulunur, nasıl yapılır bu hesap diye değil mi? iyi bari, beyaz eşya endeksine bakmamışlar kim bilir kaç paraydı buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası 1923'te değil mi? tabii varsa.