hiç şaşırmadığım gerçektir. gerçek midir? ne önemi var? gerçeklere kıymet veren kaç adam var ki bu memlekette? "neden şaşırmadın?" derseniz; şimdiye kadar, uzun süredir gördüğümüz başlık ve entryleri göz önünde bulunduracak olursanız, atatürk zaten hemen her türlü menfi sıfata sahipmiş gibi görünüyor. kapitalist, yine hafif kalır be. pek bir masumane durur. hatta biraz da karizmatik oluyor gibi lan. buradan atatürkçü/kemalist tayfaya hemen bir nasihat de göndereyim ki, doğrucu yutrttaşlık ve insanlık görevimi yapmış olayım: eleştiri kabul edin biraz. sazanlık edip cevap vermeyin hemen. okuyun, öğrenin. şimdilik bu kadar.
kıçından element uydurmayı seven sözlük yazarlarının belki de bazı kalplere bir nebze dahi olsa atatürk nefreti zerk etme çabası olarak algılanabilir bu söylem. zira dünyada hem kapitalizmin hem komünizmin taraftarları olduğu kadar, karşıtları da vardır. atatürk'e böyle bir etkiket yapıştırmak bence doğru değilidir. zira atatürk'ün tarih sahnesine ilk kez çıktığı ve aciz durumdaki devletinin ne karadan ne denizden asker gönderemediği için, yerel halkı iyi kötü donatarak verdiği trablusgarp savaşı, emperyalizme ve dolayısıyla kapitalizme karşı verdiği bir savaş değildiy de neydi ? milyonla ölçülen bir alana yayılmış olan osmanlı devleti'ni de bitişe getiren, buhar makinesinin buluşu ile başlayan endsütriyel değişimler değil miydi ? o devirde klasik ekol baskın olmuş üreten üretebildiği kadar ve ucuza üretmiş, sanayisi olmayan ülkeleri perişan etmiş, ya askeri işgallerle bitirmiş ya da sömürgeye çevirerek bütün kaynaklarını tüketmemiş miydi ? bugün, sizler kalkıp " ingilizce bilmeyen adam değildir " gibi başlıklar açabiliyorsanız sözlükte bu kapitalizm'in, emperyalizm'in sonucu değil midir ? en önemlisi, gaflet içerisinde uyumaya alışmış, elinde islamdan başka tutunacak dalı kalmamış, topraklarında kahramandan çok hainler gezen bir ülkenin insanlarını bir araya getirerek örgütleyen, sevenin sevmeyenin kabul ettiği üzre bir deha olan atatürk, kapitalizm denen şeyen devrin " büyük balığı " olduğunu anlamyacak mıydı ? atatürk, kapitalizm ekseninde reformlar yaptıysa bu onu kapitalist yapmaz. atatürk'ün böyle davranmasının sebebi, ülkesinin kısa dönemde kendine yetip ekonomik bağımsızlığını sağlaması, uzun dönemde artık bir sanayiye yani ekonomik özgürlüğe, piyasa rekabet şartlarında sahip olmasını istemsidir. kaldı ki atatürk sermaye sınfının yetersiz olduğunu görerek, devlet eliyle de teşebüsslerde bulunulmasına zemin hazırlamıştır. daha fazla bilgi almak isteyenler devletçilik adı verilen ilkeye bakabilirler.
yanlış bir tespittir. ilgili cümleden "koyu bir kapitalist" olduğunu anlamak gerçekten imkansızdır. ki olsa bile ne olacak? ne geçecek elimize? adam öldü öldü, neyini tartışıyoruz hala. ona teşekkür edip anacağımıza, yok dinsizdi yok kapitalistti* diyerek yeni yeni tartışmalar yaratmaya çalışıyoruz.
başka ülkelerde var mı acaba bu durum? ülkeyi kuran* kişiye bu kadar kin, bu kadar nefret besleniyor mudur?
gerizekalı insan tespiti. sadece bir sözle anlayabiliyorsa insan bir insanın ideolojisini ya çok zekidir ya da milli atıcıdır. atatürk'ün yaptıklarını göz önünde bulundurursak bir kapitaliste tam zıt şeyler olduğu için bu tespiti yapan insana milli sıfatını veriyor madalyasını takıyoruz.
koyu kapitalizm kelimesini anlamamaktir. Isciye yeterli imkani verip gene de kar yapan insan da kapitalist olabilir, sosyalist adam sosyalizmi sömürebilir.
Evet kapitalist adamdi, ancak kamu iktisadi tesebbüsleri ve devlet kapitalizmini nede uyguladi sence? Ulan bombos anadoluda ne milyoneri cikicak? Halk ekonomisi büyüsün diye.
(bkz: sen komünist mi sanıyordun)
not: seri gammazcım, oy benim tatlı gammazım, üstteki entrylerden birini ya da başlık sahibini refere etmiyorum, ortaya yazdım. ki ben hayatta kimseyi refere etmedim etmem de. allah kuru refereden saklasın.
şöyle bir şey var Çağcıl dünyanın ekonomik düzenine eklemlenemeyen devletler gelişemez, ilerleyemez. Bununla beraber "Kapitalist" sözcüğü tanımlaması çok havada kalan bir tanımlamadır da. Kapiltalizm ekonomik olduğu gibi toplumsal yaşantıyı da yönlendiren bir ideolojidir. Mustafa Kemal'in ise Toplumcu biri olduğunu kapitalist sistemin içine eklemlenmeyi sadece ve sadece ilerleyecek bir yol olduğunu kabullendiğini görüyoruz. Yani Mustafa Kemal'in ülkesinde Amerika'da olduğu gibi işçi şirketler için var gibi bir durum yoktur. Şirketler işçiler için, üretim için, ilerleme için vardır.
Bununla beraber Sözde bir proleterya diktasıyla lakin bürokrasi Devletinin vatandaşı kölesi gibi gördüğü bir durum da yoktur, Keza Şirketlerin Devleti yönettiği şeklinde de. Herşey Halk tarafından Halka göredir ve Halk her türlü sınıfıyla bütünleşmiş, uyum içerisinde bir topluluktur. Bu açıdan bakılınca Atatürk'e koyu kapitalist demek götlüktür, Atatürk'e baştan aşağı salt kapitalizm düşmanı demek de içerisinde bulunduğu dünya şartlarını anlamayacak kadar cahil biri olduğunu anlatmaya çabalamaktır.
Atatürk Akıllı adamdır beyler, hem de çok akıllı ve Tek sevdası da Türk Milletidir. Onun lehine ne gerekirse, çağı ne gerektirirse yapar da.
ek yapayım: Amerika'da işçiler Şirketler için mi var bik bik diye konuşacak olan beyni yıkanmış kapitalist ahlak sevdalılar benden daha iyi bilir ki Amerika'nın çalıştırdığı işçiler gökten zembille inmedi veya o toprakların insanları değil özellikle seri üretim hattından sonra 1900lerin başında ülkeye yığılan Avrupalılar.
anca bir gerizekalıdan beklenecek söz öbeğidir. evet atatürk'e bok atmaktan zevk alan idiotlar bundan önce olmuştur, tarih boyunca da var olacaktır. çünkü ülkemizdeki idiot oranı nüfusa paralel olarak artmaktadır.
herkesin bildiği ama bir kesmin kabul edemediği gerçek. atatürk'e olduğundan farklı bir imaj çizmenin alemi yok. mesela bazı komünistler atatürk'ü çok sever ama atatürk komünizmi sevmez.
atatürk hayata sizden farklı baktığı halde yine de seviyorsanız bir şey diyemem ama "atatürk de bizim gibi düşünüyordu" diye kafanızda gerçek dışı bir atatürk profili oluşturup onu seviyorsanız bu işte sorunlu bir davranıştır.
gayesi savaşları sona erdirmek, çözümleri silahla değil, silaha ihtiyaç duyulmasını engelleyen yöntemlerle uygulamak ve eser olarak ortaya türkiye cumhuriyetini sunmak olan bir önder için yapılabilecek en ucuz karalama kampanyasının savunduğu tezdir.
Atatrük kapitalist olsaydı devlet eliyle ekonomik yatırıma izin vermezdi. şimdi siz kimsede para yoktu falan diyecektiniz ama o masalları sakalıma anlatın.
komünizm'i getirmedi sosyalizm'i seçmedi diye kapitailst olmak herhalde en büyük suçlamalardan biridir. yazarken düşünüyor insan abi bu adam cumhuriyeti kurmuş helal olsun, o zaman halkın %80 ini köylüler oluşturuyor bu adam nası bunlara sosyalizm'i komünizm'i anlatcak. e tabi bunu düşünemediğin yada olayı bugünden ele alıp incelediğinde anca bu başlığı açarsın. kapitalizmin getirdiği sınıf ayrılığını kaldırmak için çabalamış haklçılık ilkesini getirmiş, devletçiliği, milliyetçiliği kabul etmiş birine bu kelimelerin, ilkelerin anlamlarını bilmeden etmeden kapitalist demek kolay tabi. bilmeden etmeden yazmayın, okuyun araştırın, öyle yazın. sövesi geliyor insanın.
(bkz: cumhuriyetçilik)
(bkz: milliyetçilik)
(bkz: halkçılık)
(bkz: devletçilik)
(bkz: laiklik)
(bkz: inkılapçılık)
atatürk'ü herkesin istediği yere koyabileceği bir çok konuşmaya sahip olduğunu bilen ve bunu kullanan yazar kişisinin ettiği söz. zira atatürk ona bakarsan kominist, sosyalist, turancı ya da faşist de olabilir, ama öyle bir iddaa da bulunma ossuruktan teyyareye benzer.
ya ne olacaktı? mustafa kemal atatürk ezik denyolar gibi komünist mi olacaktı? sorusunu akla getiren başlık, tc nin ilk cumhur başkanı kemal atatürk kendi ülkesi için kapitalizmi tercih etti , ve komünist rusları ağaşıladığı sözleri vardır.
"Biz ne bolşeviğiz ne de komünist;ne biri ne diğeri olamayız.
Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız."
-Mustafa Kemal Atatürk
"Komünizm içtimai bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin içtimai şeraiti, dini ve milli ananelerinin kuvvetli, Rusya'daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini teyit eder bir mahiyettedir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. III, 2. Baskı, s .20)
21 Haziran 1935'te,
"Türkiye'de bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü, Türk Hükümeti'nin ilk gayesi halka hürriyet ve saadet verme, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır." (A.g.e., c. 3, 2. Baskı, s. 99)
"Komünistliğin memleketimizde değil, henüz Rusya'da bile tatbik kabiliyeti hakkında açık kanaatler hasıl olamadığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber içerden ve dışardan çeşitli maksatlarla bu akımın memleketimizi içine girmekte olduğu ve buna karşı akla uygun tedbir alınmadığı takdirde milletin pek çok muhtaç olduğu birlik ve sükununu bozan durumların ortaya çıkması da imkan dairesinde görülmüştü. ..." (31 Ekim 1920, SD, IV, s. 360-361, Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektuptan)
"Rusya hariç olmak üzere bütün dünyada, her kişi menfaat ve zararı kendine ait olmak üzere hayatını düzenler. Yalnız her kişiye çalışmalarında yeni yasal vasıtalar ve haklar verilir." (Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk'ün El Yazıları, Afet inan, s. 68)
"Devlet bireyin yerini alamaz, fakat, bireyin gelişme ve kalkınması için genel koşulları göz önünde bulundurmalıdır. Devlet eliyle yapılacak işler, bireyin büyük kar getirmediğinden dolayı yapmayacağı işler veya milli çıkarlar için gerekli olan ekonomik işleri kapsar. Özgürlüklerin ve yurt bağımsızlığının sağlanması ve korunması ile iç işlerinin düzenlenmesi nasıl devletin görevi ise, devlet vatandaşların öğretimi, eğitimi, sağlığıyla ilgilenmek zorundadır. Devlet, memleketin asayiş ve savunması için yollarla, demir yolları ile, telgrafla, telefonla, memleketin hayvanlarıyla, her türlü taşıtlarıyla, milletin genel servetiyle yakından ilgilidir. Memleket yönetiminde ve savunmasında, bu saydıklarımız, toptan, tüfekten, her türlü silahtan daha önemlidir. ... Özel çıkarlar çoğunlukla, genel çıkarlarla tezat halinde bulunur. Bir de, özel çıkarlar, en nihayet rekabete dayanır. Oysa, yalnız bununla ekonomik düzen kurulamaz. Bu kanıda olanlar kendilerini, bir serap karşısında, aldatılmaya terk edenlerdir. ...Bir de, ferdin kişisel çalışmaları, ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır. Ferdin inkişafına (gelişme) mani olmamak bilhassa iktisadi sahadaki özgürlük ve teşebbüsler önünde devletin kendi faaliyeti ile bir engel yaratmaması demokrasi prensibinin önemli esasıdır. (Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk'ün El Yazıları, Afet inan, s. 46-47)
bu sözler atatürk ün ileri görüşlülüğünün örnekleridir. kendisi bir gün deniz gezmiş gibi tiplerin ortaya çıkıp düzeni bozmaya çalışacağını tahmin ediyordu.
şüphesiz geri bir zekaya sahip olan insanın iddiasıdır. madem kapitalistti de karma ekonomik sistem neyin nesi allasen. devletçilik ilkesi niye var ulen hiç mi düşünmeden açarsın şu başlığı anlayabilmiş değilim.
üslubu çok abartılmış bir ifade. atatürk ekonomik yönden kapitalizmi yeğlemiş görünmektedir. ancak ülkenin ve dünyanın o sıradaki ekonomik gerçeklerini dikkate alarak, en azından kriz döneminde, bu konuda ısrarcı olmamış ve karma bir ekonomi uygulamıştır. sscb ile olan işbirliğini ise pragmatik bir düzlemde götürmüştür.