gerek söylev ve demeçlerinde, gerek medeni bilgilerde açık seçik, gerek son meclis konuşmasında, arap yaveleri sözleri ile, kazım karabekir yorumları rıza nur, hizmetçisi cemal granda nın anlattıkları, ikra bismi rabbike ayetlerine safsata demesiyle ve son meclis konuşmasıyla belli olan karşıtlıktır. ilginç olan: m kemal bunları açık açık söylerken, kemalitler veya bir kısım kemaliz ile islam ı aynı yolda yürütmek isteyenlşer hep sansürlemişlerdir ve bir türlü inanmak istememişler, atatürk ü sevmek için onu samimi bir müslüman yapmışlardır.
sebebi ne olursa olsun mecburiyet. zira, ingiliz, imparatorluğun tasfiyesi sonrasındaki bakiyesini temsil eden genç türkiye cumhuriyeti'nin yaşamaya devam etmesine, ancak köklerinden kopması kayıt ve şartı ile izin vermişti. bu köklerin en önemlisi de hilafet ve özünde islam idi. atatürk buna karşı durma şansı olmadığı için yol verdi, belki isteyerek, belki de istemeyerek ancak tarihi kayıtlar daha ziyade isteyerek olduğunu düşündürüyor...
islam'dan uzaklaşmak o zamanın bir gerçeğiydi, fakat şimdiki ingiliz ve israil muhipleri neden bu kadar islam düşmanı anlamak mümkün değil. oğlum (ya da kızım), beğensen de beğenmesen de senin köklerin bunlar. sen durma yırtın, "bence iki kere iki yirmiüç" de ama sen öyle dedin diye yirmi üç değil...