o dönemde o kadar durumla iyi ya da kötü başetmeye çalışan bir insan için uyuşturucuya başlamamış iyi bari denilesi başlıktır.
ha bir de ne atatürkmüşsün hala senden ve yaptıklarından bu kadar detaylı bahsedilir denilebilir.
adamın içmesinden sanane, banane. okadar acının kederin, stresin içinde içmekle kalması şaşırtıcıdır, zira başka biri olsa dayanamaz intihar ederdi kanımca. birde şöyle bir durum varki bu adamın sarhoş kafayla yaptıklarını ondan sonra gelenlerin hiçbiri ayık kafayla yaşatamadılar (ki sarhoş olduğu pek görülmezmiş, dayanıklıymış mübarek).
aynı metinin altında yazılı olan ifade şudur. "Her gece içtiği halde Atatürk'ün bir kere bile içki yüzünden kendinden geçtiğini, taşkınlıklar yaptığını görmedik, duymadım. Aksini iddia edenler varsa, bunların yaptıkları düpedüz dedikodudan başka bir şey değildir..."
Kime ne? Bu, topraklarımızı bize bağışlamış olması gerçeğini değiştirir mi? -hayır.
Başı secde gören insanların, bağışlanan bu toprakları sıra sıra satıyor olması, hayallerinizi gerçek kılıyor mu? -ona da hayır.
içmekte sonuna kadar haklıdır. zira sen gideceksin devrin ne kadar süper gücü varsa karşısına geçeceksin hemde yok olmak üzere olan bir milletin başında; silah yok, mermi yok 3 tarafın sarılmış hepsini yeneceksin kelle koltukta yaşayacaksın kısacası kedi siken fare olacaksın - burda kimse atatürk'e hakaret ettiğimi zannetmesin tsk öptüm kib bye...- bi de bu kararları düzgün kafayla alacaksın bence olacak iş değil. zaten atatürkün sofrası malumunuz mühim meselelerin tartışıldığı yer herkes bilir. e orada da içmek farzdır kanımca.
"bozok yönünden doğacak ve türk yurdunun üstünü aydınlatacak güneşin doğmasına sayılı saatler kalmıştı. o gece masada sadece udi ali sufi teoman bey ve ayla hanım vardı. paşa'nın en sevdiği eserlerden olan "mayadağdan kalkar kazlar" ı icra ediyorlardı. paşa bir yandan eliyle masaya hafifçe vurup eşlik ederken bir yandan da sigarasını içiyordu. eser bittikten sonra bana dönüp "çocuk, bana her gece yarım litre rakı içiyor diyorlar. sen şahitsin. şu güzel insanların yanında 1 litreden az içmeyene adam mı derim ben be bre" dedi. o an anladım ki paşa kendi için değil dostları için rakı içmekteydi."
Atatürk'e saldırmanın dayanılmaz hafifliği..
Ucuz yazarlardan,eyyamcı köşe yazarlarından yakın tarih takip edileceğine temeli belli kaynaklardan araştırılsa eleştiri bile daha seviyeli olurdu...Ancak,kaynak sağlam olmayınca eleştirinin de düzeyli olması beklenmez pek tabii.