Eğitim sistemimizin ezber odaklı olmasının sonucudur. öğrenciye atatürk'ü sevdirmek adına yapılan koca bir yalnıştır. hepimiz biliriz türkçe öğretmeni ilk sözlüyü atatürk'ün hençliğe hitabesi'nin ezberi üzerine yapar. ne kadar yalnış. ben atatürk'ün düşüncelerini, gençliğe yönelik nasihatlerini o osmanlıca kelimelerle bezeli metni ezberleyince mi anlayacağım? kitaplarımızda gençliğe hitabenin günümüz türkçesine indirgenmiş hali olsa ve öğretmenler onu okutsa daha faydalı olmaz mı? öğrenci o zaman kendisine verilen nasihatleri daha iyi anlamaz mı? eminim ki bu uygulama müfretada geçecek ama bizim nesil göremeyecek. neslimiz atatürk'ün mirası olan gençliğe hitabeyi anlamadan hayata atılacak.
saçma salak formüller ezberleten zihniyetten hallice hatta mümkünse bu zihniyete karşı iyi örnek olarak gösterilebilinir bir zihniyettir. fakat sadece ezberleten, öğretmeyenlerden bahsediliyorsa haklılardır lakin o osmanlıca kelimelerin anlamları öğretmen tarafından öğretilir ve kişilerin genel kültürü bir nebze olsun artmış olur. gençliğe hitabeyi bir kez daha okursanız şimdiki durumumuzun nereye gittiğini veya gideceğini görürsünüz, o sözlerin hiçbiri boş yere söylenmemiştir.
örneğin :
"... bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde
bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir."
o hitabeyi okuyup da etkilenmeyenler için bir sorundur sadece.. gençlikle bu kadar muhatap olan, onlara bu kadar güzel sorumluluklar veren başka bir lider geçmişmidir bu ülkeden?,dedirtir insana.
ezberleyen çocuk biraz büyüdüğünde içeriğini de düşünmeye baslar. ama ezberlenmesine karsı olanlar ve karsı görünenler aslında içerigine de karsıdırlar ama lafı eveleyip geveleyerek ezbercilik filan diyerek takiyeye devam ederler.
ilkokulda hergün andımız okunur. sonunda "iyi dersler arkadaşlar" denilir ve sınıflara dağılınır. yolda herhangi bir öğrenciyi çevirseniz ve ona deseniz ki;
-merhaba canım acaba az önce okuduğunuz andımız ne demek bana anlatırmısın?
-her okula geldiğimizde okuyoruz. bıktım hergün sıraya geçip onu okumaktan. bilmiyorum ne demek.
yukarıdaki konuşma bir öğretmen tarafından bizzat yaşanmıştır. ve bize acı gerçeği anlatmaktadır. biz ezberliyoruz anlamıyoruz.
aynı durum gençliğe hitabe için, istiklal marşı içinde geçerlidir.
not:bütün formülleri unuttum çünkü hepsini ezberlemiştim.
