herhangi bir bilgi sahibi olmadan ortaya atılan bir iddiadır. 23 nisan 1920 günü cuma gününe denk gelir ve meclis cuma namazı kılındıktan sonra açılmıştır. bu cuma namazında mustafa kemal atatürk de bulunmakta idi.
gitmemişse bile iyi ki gitmemiştir, eğer her cuma günü yandaş medyalarıyla adeta şov yaparmışçasına namaza gidenleri ve ülkeyi ne hale getirdiklerini görseydi, onlarla aynı dini paylaşmaktan dolayı utanırdı. ayrıca 2011 yılında namaza gidenleri ve onların yaptıklarını de görüyoruz. bazıları maliye bakanı olup vergi kaçırıyor bazıları da dindar diye geçinip kız çocuklarına tecavüz ediyorlar, hırsızlık yapıp şifreli sınavlar düzenliyorlar sonra da biz müslümanız diye ortalarda dolaşıyorlar, ama yemezler. namaza gitmekle adam olunsaydı tüm islam ülkeleri zenginlikten kudururdu, şimdi hepsinin açlıktan nefesleri kokuyor...
cahillik ve saçmalıktan ibarettir. tabi gitmemiş olsa ne farkeder yine bir şey farketmez yine o büyük insan aynı büyük insandır ama bari bilinen şeyleri bu derece çarpıtmayın. cemaat kurumlarınızda ne konuşuyorsanız konuşun ama toplum için insan taklidi yapın lütfen.
--spoiler--
Sene 1916, Ocak ayı, Edirne. Çanakkale cephesinin yorgun ama muzaffer birlikleri, istirahat maksadıyla Edirne'ye alınmıştır. Ünlü hattatlarımızdan Kemaleddin Batanay da o esnada 16. Telgraf Bölüğü'nde hesap memuru (yedeksubay) olarak vatani vazifesini görmektedir. Bir cuma günü namaz için erkenden Üç Şerefeli Camie gider; esasen hâfız da olduğu için içinde Kur'an kıraat etmek arzusu uyanır, müezzin mahfiline gidip görevlilerden izin aldıktan sonra Kur'an okumaya başlar, ardından müezzinlerin ısrarı ile iç ezanı da okur. Namaz dağıldıktan sonra bir er yanına yaklaşarak "kumandanım sizi istiyor" deyince Kemâl Bey, "Eyvah, subay kıyafetiyle Kur'an ve ezan okuduğum için usule aykırı iş yaptık" endişesiyle neferi takib eder. Maiyetiyle avluda bekleyen kumandan Anafartalar'ın muzaffer askeri Mustafa Kemal Paşa'dır:
-Oğlum, terbiye görmüş güzel bir sesin var. Okuduğun ezanı çok beğendim ve duygulandım. Seni tebrik ederim!
Adını sorar, adaş olmaları dikkatini çekmiştir ve sonra, "Edirne'de bulunduğum zaman zarfında ben hangi camiye gidersem sen de o camiye gelecek ve iç ezan okuyacaksın." emrini alır.
Bir hafta sonra yaveri Hâfız Kemal Bey'i arayarak M. Kemal Paşa'nın cuma namazı için Selimiye'ye gideceğini haber verir. Kemâl Bey erkenden camiye giderek kendisini müezzinbaşına tanıtır; görevlilerin haberi vardır, buyur ederler. Kemâl Bey, o muhteşem mâbedde bulunmanın verdiği hazla okuyuşta daha bir özenir. Namaz çıkışı yine avluda maiyeti ile bekleyen Mustafa Kemal Paşa'ya selam verir, elini öper. Paşa der ki,
-Oğlum, bugün yine bizi yaktın. Gelecek hafta hangi camiye gidersem sen de oraya geleceksin!
Kemal Bey, ertesi hafta Eskicami'ye gitmesinin emredildiğini kaydetmiş.
(Muhittin Serin, Türk Hat Üstadları 3, Kemal Batanay, Kubbealtı Neşriyat, s. 31-32)
--spoiler--
yalandır efenim, gitmiştir.
hatta vaaz bile vermiştir.
o zamanlar salon felan yok, milletin ruhu da camilerde, dolup taşıyor mekanlar.
buradan iyi fikir aşılayacak yer mi olur?
saygısızlara nispetle saygıyla anıyoruz kendisini!
tamam bu adam gitti gitmedi, am üzerinde göt de sikmiş olabilir, perşembe gecesi dışında alkol de almış olabilir, olur...
be güzel kardeşim, british american tobacco firması himayesine girelim diyenleri 2 dk yazın şurada da hep birlikte, gerçeklere şahit olalalım, tamam bu adam köy köy dolaşıp cıvırları sıradan geçirmiştir, alkolün "dibini görmeyen ebesinin amını görsün" edasıyla arkadaşlarıyla tokuşturmuş, en kötü günümüz cumhuriyetin ilanı gibi olsun gibisinden de konuşmuştur illa ki.
sizi 7/24 kan kokusu alın, bir ton dalyarak ile kapışın, takımsız taklavatsız vatanı savunun, e gel de içme arkadaş, bu zamana kadar görsek allah kitap diye saydırdığını, "tamam bu hıbnatör dine saygısı yok lanet olsun böyle lidere" derdik; ben bu zamana kadar duymadım, görmedim atatürk ün bunu yaptığını...
adam sanki zemzem suyuyla yunan rakısı içti, nuri alço modeli uygulayıp cıvırları götürdü. o kadar icraat yapacaz, sevişip alkol almayacam ha? sikerler öyle aşkın ızdırabını.
"ne düşündürücüsü aq? Adam zekasıyla senin boktan ülkeni adama çevirmiş arkadaşlarıyla, daha ne yapacaktı? sana ne elalemin dininden, inancından. NE gerizekalı aptal adamlarsınız siz ya?!!!" denilesi şey.
laik bir ülkede liderliğin dinle ilişkilendirilmesidir. müslüman bir lider mi istiyoruz, yoksa dürüst, halkının her bir ferdini bir tutan, sosyal devlet yanlısı, zeki, ileri görüşlü ve çağdaş bir lider mi istiyoruz? önce bu sorunun cevabını kendimize vermek zorundayız.
1. namaz bir hobi değildir bir ibadettir ve resminin olmaması gayet doğaldır.
2. nerden biliyorsundur? atatürk ile birlikte ne kadar zaman geçirdin.
3. ceddinden biri var mı aksini ya da bunu ispatlayabilecek
cuma namazına giden ve diğer vakit namazlarını kılan insanlar cennete gidecektir. sanırım müslümanların beklentisi ya da inandıkları budur. iyi de bu durumda cennete ya da cehenneme gidecek olan atatürk'tür, sen misin? mesela ben tam bir cehennemliğim, bununla da ilgilenir misin? ey müslüman kardeşim!