sahihligi suphe goturur hadistir, ulema bu konuda ihtilafa dusmustur. ama ataturk soylemisse de helal olsundur, bugunleri ancak bu kadar net bir sekilde gorebilirdi.
(bkz: ataturk ve 19 mucizesi)
atatürk'ün ileri görüşlülüğünü bir kez daha kanıtlayan nutuktur.
canla başla çalışıp kurduğu, kurdurduğu cumhuriyeti, gençlere emanet ettiğinin en büyük kanıtı olan nutuktur.
''türk genci, devrimlerin ve rejimin sahip ve bekçisidir....''
atatürk'ün
dini politikaya alet edenler,
devrimlere düşman olanlar,
halkı özgürlükten yoksun bırakarak, şeriat düzenini getirmek isteyenler,
atatürk'e hakaret ve iftira edenler,
eserlerinin semavi kitap olduğunu ve arşı azamdan indiğini,
''bunları yazmıyorum, bana yazdırıyorlar'' diyen meczupların peşine takılanlara
ve
islam birliğini,
kuran okullarını,
çok eş almayı isteyenlere,
karşı söylediği nutuktur.
Farklı görüşlere sahip kaynaklar bu nutkun gerçek olamayacağını açıklamıştır. Bunu savunanların genel tezi "Atatürk'ün gençleri anarşiye teşvik etmesinin hiçbir mantığı olmadığı" yönündedir.
Bursa Nutku'nun uydurma olduğunu savunanlardan biri olan Tarihçi Mustafa Armağan, bir makalesinde şunları yazmaktadır:
Hadisenin ceryan ettiği günlerde basında tek kelimeyle olsun söz edilmeyen -ki o zamanlar Atatürk'ün her sözü anında zaptedilirdi- bu nutku, yaklaşık 15 kişi olduğunu bildiğimiz toplantıya katılan zevat da yalanlar (mesela Kılıç Ali ile Yusuf Hikmet Bayur). Katılanların yalanladıkları, nöbetçi defterinde kaydı bulunmayan, gazetelerde esamisi okunmayan, Anadolu Ajansı'ndaki beyanatta zikri geçmeyen bu nutkun Atatürk'e ait olması mümkün değildir. Hatta bazılarına göre, Stalin'in Komünist Gençliğe Hitabı'ndan alınıp Atatürk'e yamanmıştır.
Sonradan Bursa Nutku adıyla meşhur olacak bu metin ilk kez 1947'de Rıza Rüşen Yücer'in Atatürk'e Ait Birkaç Fıkra ve Hatıra adlı kitabında görülürse de, Celal Bayar tarafından 1949'da izmir'de yapılan II. DP Büyük Kongresi'nde okutulmasına kadar yine kimsenin ilgisini çekmez. Bayar'ın menfaatlerine bir eldiven gibi uymaktadır. Nutuk'ta 'Madem gerici CHP'yi adalet durdurmuyor, o halde gençlik yönetime el koymalıdır' mesajı bağırmaktadır. Ne var ki, nutku alkışlayan DP'liler, hasımlarının eline ne denli tehlikeli bir silah uzattıklarının farkında değillerdir.
9 yıl sonra bu defa CHP yanlısı Ulus gazetesine basılmış olarak görürüz onu. Bu defa amaç, DP'yi tehdittir. 'Gençlik, iktidara rağmen kanun-nizam dinlemeden rejimi korumak adına idareye el koyacaktır' mesajı çınlar. Tartışma alevlenince Cumhuriyet Savcısı Ulus gazetesi hakkında soruşturma açar. DP'nin bu nutku daha önce okuttuğunun ortaya çıkması üzerine ise Menderes'in baskısıyla savcılık takipsizlik kararı verir ve hadise kapanmış görünür. Ancak bir kere kılıfından çıkan silah belden bele dolaşmaya kararlıdır.
1975 yılında Cafer Tanrıverdi tarafından yazılı metin olarak halka dağıtıldı. Bursa Nutku, bu defa savcılığa verilmekle kalmadı; ağır cezalık oldu Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yürütülen davada, bilirkişiye başvuruldu. Dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Enver Ziya Karal ve Öğretim Üyesi Sami N. Özerdim mahkemeye Bursa Nutku metninin Atatürk'e ait olduğuna dair görüş ve belge sundular Mahkeme de, bilirkişinin görüşü paralelinde karar aldı ve böylece Bursa Nutku'nun Atatürk'e aitliği yasal kesinlik kazandı. *
ergenekon soruşturması kapsamında istanbul cumhuriyet başsavcılığının istanbul emliyet müdürlüğüne, emliyet müdürlünün de türk tarih kurumuma böyle bir nutuk olup olmamadığının araştırılması talimatının verilmesinin ardından yusuf halaçoğlu nun imzasıyla Atatürk'ün Şubat 1933'te Bursa'da bir akşam yemeğinde bu konuşmayı yaptığı artık kati olarak açıklanmıştır.
Kaldı ki bu nutkun var olup olmadığı ekim 1966'da bornova cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen Ege Üniversitesi Fikir ve Sanat Kulübü nün Kapatılması Davası nedeniyle de araştırıldığı ve o zamanda varlığının kanıtlandığı ortaya çıktı.
Şimdi siz neyin niye ve nasıl söylenmediğini farz ediyorsunuz ?
türk'e ve türklüğe ait her türlü değerin içini boşaltmaya yeminli emperyalist uşaklarının inkar ettiği; düne kadar bursa atatürk köşkünün girişinde yazılı olan nutuktur.
aynı tipler türklüğü faşizm diye lanse etmek için en nazik yerlerini zorlarlar, yırtmaya çalışırlar. bu nutku okuyup okuyup eşşek sudan gelene kadar dövmek lazımdır sıpaları, lakin beyn-i ergenliklerine verip gülüp geçer insan.
--spoiler--
Şubat 1933'te Bursa Ulucami'de toplanan 100 kadar irticacı camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunurlar. Ayaklanma kısa sürede bastırılır. Atatürk Bursa'ya gider. Çekirge yolu üzerinde bulunan bir köşkte akşam yemeği yenildiği sırasında bir kişi Atatürk e ayaklanmayla ilgili olarak şöyle diyecek olur: "Bursa gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıta ve adliyeye olan güveninden ötürü..."
--spoiler--
bazı yazarlar belge istemişlerdir. gereken belge yukarıdadır. eğer ki sizler bu belgeye inanmıyorsanız, ata'nın söylediği diğer sözlerede inanmayınız. çünkü o sözlerinde bir kısmı yazılı değildir.
o günün koşullarında kendi silah arkadaşlarına bile güvenemeyen bir atatürk o günün hususunda bu konuşmaları yapmıştır. ama zaman ilerleyince ve değişince şimdi bu konuşmaya anarşistlik diyenler oluyor bu 1. hata. Hayır atatürk geleceği görmüş bakın bize sesleniyor hadi arkadaşlar alalım elimize sopalarımızı , taşlarımızı bu ülkeyi toza dumana katalım diyenlerde en az onlar kadar yanlış.
okuduğum kadarıyla bir çok üniversite öğrencisi gençler var bu sözlükte bende onlardan biriyim ve atatürk gençliğini zeki ve akılcı zannederdim. galeyana gelen sizsiniz , atatürk'ün yemek masasında yaptığı konuşmaya anarşist düşünce diyen yine sizsiniz. bence sizler onun sizlere olan güvenini haketmiyorsunuz. türk gencinin olayları idrak edip doğru düşünmesi gerekir türk genci zekidir demiş mustafa kemal gerçek anlamdaki nutkunda. siz önce gerçek nutukları uygulayında ondan sonra masa sohbetlerine geçip galeyana mı gelirsiniz yoksa bu bir anarşist düşüncedir mi dersiniz orasına karışamam.
Ama madem bu entry benim ben şöyle diyorum atatürk bizlerde bulunan zekaya tam olarak hakim olamamış yada ortalama olarak düşük olduğumuzu bildiği halde itmeye güven vermeye çalışmış bu tablo onu gösteriyor.
okuyana okuduğunu anlayana saygılar. bunu bile anlamayanları allah ıslah etsin.
bilgisayarın yanına duvara iliştirdiğim bir kağıtta büyük puntolarla yer alan söylevdir. hergün bakıp derim ki kendi kendime bu yaşananların sorumluluğu da bizim üzerimizde o zaman çabalamaya devam.
atatürk'ün ileri görüşlülüğünün göstergesi, devrimin nasıl korunacağının kullanım kılavuzu.
atatürk'e ait olup olmadığının tartışmalı olmasının yanında, o'na ait olsa bile getirisi ve götürüsü tartışılır nutuktur. bugün dtp'nin eylemlerine bakın. ne diyorlar? iktifarlar türkiye'yi kuran meclis'e ihanet etti bu ülkeyi türk ve kürt halkları beraber kurdu, ama onların mirasına ihanet edildi diyorlar. açıkça pkk'yı desteklemiyor mu bu parti destekliyor. e pkk yarın çıkıp derse devletin polisi askeri artık devrim polisi askeri değildir ben de bu nutka dayanarak silahlı mücadeleye girdim diye. atatürk'ün türk kavramı bu ülkede yaşayan herkesdir, ben de bu ülke gençliği olarak devrim polisi oluşmamış diye onlarla taşlı sopalı silahlı mücadeleye girdim derse ne diyeceğiz o zaman?
ama o farklı diyeceğiz. her olaydan kurtulma yolumuz. ama o farklı... değil işte. hem koyu kemalist hem solcu olduğunu iddia edebilen insanların anlamadığı şeydir bu. ama o farklı değil işte.
atatürk otoriter bir insandı. merkeziyetçi bir yapı kurmuştur. kalkıp da kendi merkeziyetçi yapısına darbe vuracak bu nutku vereceğini iddia eden solcu arkadaşların anlaması gereken en önemli şey atatürk'ün solcu olmadığıdır.
kısaca, romantik solcuların varlığını iddia ettiği nutuktur.
atatürk'ün olması çoook şüpheli nutuk. bir anarşistin uydurması olup türk şöförü en asil duygunun insanıdır ya da sinemaya gereken önemi veriniz saçmalıkları gibi kutsal sayılması ve kemalizm dininin kuralları haline gelmesi için atatürk söylemiş gibi gösterilmesi daha mümkün.
Şubat 1933'ün ilk günlerinde Bursa Ulucami'de toplanan 100 kadar kişi camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunurlar. Ayaklanma kısa sürede bastırılır. Atatürk olayın hemen ardından Bursa'ya gider. Çekirge yolu üzerinde bulunan bir köşkte akşam yemeği yenildiği sırada bir kişi Atatürk’e ayaklanmayla ilgili olarak şöyle diyecek olur: "Bursa gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü...". Atatürk'ün hemen konuşmakta olan kişinin sözünü kestiği ve günümüzde "Bursa Nutku" diye anılan konuşmayı yapmıştır.
