dinsiz olsun kimi ne ilgilendirir tanrı ile kul arasında ki birşey bu kime ne. bizi ilgilendiren tek şey insanlığa yararı ki ulu önderimiz bunu başarmıştır.
önemli konudur her ne kadar önemsemeyiz dense bile. zira atatürk bu devletin temellerini fikirleriyle ve zekasıyla atmıştır. bu fikirleri içerisinde varsa eğer ataizim de vardır. burası müslüman bir ülke ve geçmişi de böyle idi. atatürk tüm ezberleri bozmuştur. kötülemek değildir söylediklerimi yanlışta anlamayın.
benim dedem senin deden de bu müslüman soyundan gelir. o zaman kandırıldı bütün insanlar. şu an akp ye kızan dini alet ediyor diyen insanların elinden dökülen yazılar bunlar. yazanlara soruyorum;
o zaman atatürk ne yaptı?
kızmayın, dedirtir varsa böyle bi halkı kontrol altına alabilmek için dini tamamen kaldıramama durumu.halkı arkasına alamayan bir atatürk müslüman gibi görünmüşse dini alet etmiştir kendisine.
ben eğer doğruysa tarafını yazdım.ama inandığımda bir şey değil. öyle ki din konusunda bir çok konuşması olan bir insandır kendisi. bakın zağnospaşa camiindeki konuşması şöyledir:
''ey millet allah birdir. şanı büyüktür. allahın esenliği sevgisi ve iyiliği üzerinize olsun. peygamberimiz efendimiz hazretleri cenabı hak tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. temel kanunuhepimizce bilinmektedir ki yüce kur'an'daki mânası açık olan ayetlerdir. i̇nsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. en mükemmel dindir. çünkü dinimiz akla mantığa gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. eğer akla mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı bununla diğer ilahi tabiat kanunarı arasında çelişki olması gerekirdi. çünkü tüm evren kanunlarını yapan cenabı hak'tır.
arkadaşlar; cenabı peygamber çalışmasında iki yere iki eve sahip bulunuyordu. biri kendi evi diğeri allah'ın evi idi. millet işlerini allah'ın evinde yapardı. hazreti peygamber'in mübarek yolunda bulunduğumuz bu dakikada milletimize; milletimizin bugününe ve geleceğine ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde allah'ın huzurunda bulunuyoruz.
beni buna eriştiren balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. bundan dolayı çok memnunum. bu fırsat ile büyük bir sevab kazanacağımı ümit ediyorum. efendiler camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmasının gerekli olduğunu düşünmek yani konuşup tartışmak danışmak için yapılmıştır. millet işlerinde her kişinin zihnini ayrı ayrı faaliyette bulunması zorunludur. i̇şte biz de burada din ve dünya için geleceğimiz ve bağımsızlığımız için özellikle egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum.
hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. milli amaçlar milli irade yalnız bir kişinin
düşünmesinden değil milletin bütün kişilerinin arzularının emellerinin sonuçlarından ibarettir.
bundan dolayı benden ne öğrenmek ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.
hutbeler hakkında sorulan sorudan anlıyorum ki bugünkü hutbelerin şekli milletimizin duygusal fikirleri ve lisanı ile medeni ihtiyaçlarıyla uygun görülmektedir. efendiler hutbe demek topluma hitabetmek yani söz söylemek demektir. hutbenin manası budur.
hutbe denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. hutbeyi söyleyen hatiptir. yani söz söyleyen demektir. biliyoruz ki hazreti peygamber'in hayatta olduğu mutlu dönemlerde hutbeyi kendisi söylerdi. gerek peygamber efendimiz ve gerek dört halifenin hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki gerek peygamberin gerek dört halifenin söylediği şeyler o günün sorunlarıdır o günün askeri idâri mâli ve siyasi sosyal konularıdır. i̇slam toplumunun çoğalması ve i̇slam ülkeleri genilemeye başlayınca cenabı peygamber'in ve dört halifenin hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin söylemelerine imkân kalmadığından halka söylemek istedikleri şeyleri bildirmeye birtakım kişileri memur etmişlerdir. bunlar herhalde en büyük ve ileri gelen kişiler idi. onlar camilerde ve meydanlarda ortaya çıkar halkı aydınlatmak ve doğru yolu göstermek için bir şart lâzımdı. o da milletin lideri olan kişinin halka doğruyu söylemesi halkı dinlemesi ve halkı aldatmaması! halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. çünkü her şey açık söylendiği zaman halkın beyni faaliyet halinde bulunacak iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir.
ancak millete ait olan işleri milletten gizli yaptılar. hutbelerin halkın anlayamayacağı bir lisanda olması ve onların da bugünün gereklerine ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi halife ve padişah sıfatını taşıyan despotların arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi. hutbeden amaç halkın aydınlatılması ve ona yol gösterilmesidir başka şey değildir. yüz ikiyüz hatta bin yıl önceki hutbeleri okumak insanları cahillik ve çağın gerisinde bırakmak demektir. hatiplerin normal olarak halkın günlük kullandığı dil ile konuşmaları gereklidir. geçen yıl millet meclisi'nde söylediğim bir nutukta demiştim ki "minberler halkın akılları vicdanları için bir ilim irfan kaynağı ışık kaynağı olmuştur." böyle olabilmek için minberlerde söylenecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması ilim ve fen gerçeklerine uygun olması lazımdır. hutbeyi verenlerin siyasi olayları sosyal ve medeni olayları hergün izlemeleri zorunludur. bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış aşılamalar yapılmış olur. bu nedenle hutbeler tamamen türkçe ve günün gereklerine uygun olmalıdır. ve olacaktır. ''
7 şubat 1923
atatürk ne büyük yalancıymış yahu o zaman ? nası kandırmış milleti? yapmayın arkadaşlar kimini ilgilendirmese de iddiada bahsedilen şey tamamen asılsızdır. atatürke kendi görüşleri doğrultusunda yön vermeye çalışmaktan başka bir şey değildir bu yapılan.
eğerki istese tüm ülkeyi kendi görüşlerini benimsetebilir yapamasa bile yaklaşmış olurdu. ömür süresi buna yeterti. madem din müslümanlı safsata; düzen kurulmuşken neden hepsini bitirmedi.
sizin gözünüzde atatürk dokunulmaz edilmez böyle görmüş böyle bilmiş böyle alıştırılmışsınız. put yapmışsınız 'o güzel' insanı. bu kadar tepkide bu yüzden geliyor. eğer ki olan biten kabul edilebilse tüm çıplaklığıyla bunca şeyler olmayacaktı.
böyle saçma sapan şeylerde ortaya çıkmayacaktı.
*yazıyı uzun bulup sonuna bakan gavattır. okumadan yargıya varma sakın.*
bence hiç kimse oraya buraya yatmasın. bu korkunç insan deist, alkolik, homo, diktatör, vahşi olduğu kadar ateistti de... tüm kaynaklar buna işaret etmiyor mu? ha şeyi unuttum, oğlancıydı da. sado mazo şeyleri de kesin vardır. piss...
Kesinlikle yalandır.
Hadi oldu da doğru çıktı, o zaman kimse atatürk`ü sevmeyeni yargılayamaz.
Örneğin;
Atatürk`ü seviyorum... ama eğer bu gerçekten doğruysa değil sevmek nefret bile edebilirim, bu sebepten dolayı atatürk ü sevmediğimi söylediğimde hangi zihniyet beni yargılama ve dışlama hakkını elinde bulunduracaktır merak ediyorum.
atatürk kadar müslüman olabilseydiniz siz sözde müslümanlara hediye ettiği bu yurda sahip çıkardınız. ama durun ne demiş arabi; sizin taptıklarınız benim ayağımın altındadır. evet ey müslümanlar taptıklarınıza dikkat edin...
ama dua ederken fotoğrafları var, mütemadiyan hafızları yanına çağırıp kuran okuturmuş...bıdı bıdı bıdı gibi zırvalayıcak arkadaşlar için:
nutuğu okuyunca bunu gayet net fark edebilirsiniz ki; mustafa kemalin literatünde din sadece bir kültür ögesi olarak kıymetlidir. yoksa inanılacak, iman edilecek, hükümlerine tam olarak uyulması gereken bir şey olarak değil.
ayrıca:
iman, ya tam vardır, ya da hiç yoktur. islamın ana hükümlerinden tek bir tanesini bile reddetmek, islam literatüne göre küfürdür. adam istiaze ile gökten indiğini zannedilen kitaplar ifadesini, kutsal kitaplar için kullanıyorsa siz daha ne imanından bahsediyorsunuz.
atatürk'ün diyanet başkanı olmaya yeltenmediği ve sorumluluğunu aldığı koca ülkenin bağımsızlığa taşınması görevini sonuna kadar hakkıyla verdiği için, kıçının üzerinde tüm gün pc karşısında oturup internetten onun bunun "bizim önderimiz" hakkında yazıp karaladıklarını okuyup prim veren sözde Türkler'den utanıyoruz. Ülke yararına bir Türk olarak ter dökmüş, gazi olmuş, uyuşuk halkı canlandırıp bir amaca sürüklemiş böyle bir önderi, hem dini bütün bir müslüman hem mutfakta hamarat hem bahçe işlerinde vs vs olduğu ya da olmadığı için kimse yargılayamaz. Atatürk Müslümandı ama evet alkol tüketiyordu, çoğumuz gibi.. Ayrıca müslümanların da inanması gerektiği gibi din tamamiyle kişiseldir ve 3 yabancı araştırmacı bir şekilde inancının farklı olduğunu iddaa ettiğinde siz iki satır okuyup karar verenler bu ülkenin önderini kararınıza karşı çıkamayacağı yere göçmüşken aforoz mu edeceksiniz? Siz.. kimsiniz ki?..
dini inancı kimseyi ilgilendirmemesi gereken durumdur. fakat kendi inancının ya da inançsızlığını devlet politikası olarak halka dayatması kabul edilmezdir.
tekrar tekrar ifade ettiğim fakat bazı dar kafalıların anlamadığı bizi ilgilendirmeyen durumdur. hayır niye ilgilenesin ki zaten? seni düşmandan kurtarmış mı? kurtarmış. geleceğin için çalışmış mı? çalışmış. isterse sabuna tapsın bize ne? yaptığı onca şeyi görmezden gelmek niye?
bazı liseli bebelerin veya kart eşeklerin Atatürk'ümüze çamur atmak için afedersiniz ama kıçlarından uydurduğu bir şeydir bu olay. Atatürk bunun doğru olmadığını bir çok sözüyle açıklamaktadır aslında. velev ki oldu; bu olay türk milletine yaptığı iyilikleri, en büyük kumandan olmasını, en büyük öğretmen olmasını ve daha nicelerini mi değiştirecek? hayır!
bunları çıkartarak dindar geçinenleri de biliyoruz tabi ki. onlara ithafen: deveye diken , insana ..... yaranır.
ateist'ten çok deisttir. Ama şahsi kanaatim sürekli olarak hayatını ikilem içinde sürdürmüştür. Bir taraftan islamiyet aleyhine kelimeler kullanırken ve sözler kullanırken her yıl annesi için dolmabahçe'de mevlüt okutmuştur.
Bu arada 1930'lu yıllardan önceki beyanları dikkate alınmamalıdır. Zira o sıralar dindar gibi gözüküp islamiyeti araç olarak kullanmıştır. Zaten çok yakın arkadaşları ile arasının bozulmasının bir sebebide budur.
atatürk bence birçok hocadan hacıdan fazla dindardır. akıllı adamdır o liderdir sürekli diniyle öne gelmesi gereksizdir onun için zira o kuran ı herkesten fazla okuyup incelemiştir.
bizler kur'an'ı gökten inmiş olarak değil; allah'ın melekleri aracılığıyla göndermiş olduğu bir kitap olarak bilirdik, keza bu böyledir. o'nun gökten indiğini sanan bağnazlara ithafen söylemiştir bunu atatürk. bu söze alınıp atatürk ateisttir çığırtkanlığı yapan kişilerin atatürk'e karalama kampanyası yapmaktan başka hiçbir amacı yoktur.
--spoiler--
son zamanlarda adı, siyasi ortamlarda arkasına sığınılacak bir duvar halini alan büyük önder.
kimileri mustafa kemal i ilahlaştırıyor. onun fikirlerine bir şeyler eklemek, onun yaptığı gibi çağının ilersinde düşünmek yerine sadece "mustafa kemal i seviyoruz." diyor ve beynini çalıştırıp geçmişi gelecekten ayıramıyor. mustafa kemal i kusursuz olarak görüyor ve fikirlerine tereddütsüz bağlanıyorlar. ama hiç düşünmüyorlar ki onun bir insan olduğunu ve geçmişteki her düşüncenin geliştirilmeden kalırsa sadece dillerde yaşayacağını. türk e düşen görev "mustafa kemal i seviyorum." demekten öte ülkesinin her alanda en iyisi olması için elinden geleni yapmasıdır.