atatürk ü sevmek için nedenler

    13.
  1. neden aramak ağır hakarettir.
    4 ...
  2. 12.
  3. Onu sevmek için neden yoktur. Çünkü ne yapmamışki daha milletini refaha erdirmek için.
    3 ...
  4. 14.
  5. Vatanı kurtardı. bizi sarıklıların elinden kurtardı. Cumhuriyeti getirdi. Kadınlara bir sürü hak tanıdı ve ülkemizin yobazlaşmasını en azından baya geciktirdi.
    2 ...
  6. 7.
  7. sadece eksi istiyorum yazman yeterliydi.
    tanım gerektirmeyen başlıktır.* başlığı açan öyle entry yazarsa bu sözlükten bir bok olmaz.
    2 ...
  8. 16.
  9. Ülke yokuştan aşağı yuvarlanarak düşerken onu yokuştan yukarı halkı da arkasına alarak taşıdı.
    1 ...
  10. 8.
  11. kilise yerine camiye gidebilme imkanını sunmuştur bize.
    1 ...
  12. 17.
  13. çoktur ve içten gelir. bir şey zaten içinden geliyorsa ona sebep olan nedenleri saymak boşunadır. neden boşunadır çünkü aynı hissi paylaşanlar bu nedenleri zaten bilirler ve duymalarına gerek yoktur. aynı hissi paylaşamayanlar için ise bu nedenleri saymaya hiç gerek yoktur.
    1 ...
  14. 5.
  15. şuanda bu entryi girebilecek imkana sahip olabilmemizin en büyük mimarı olması.
    2 ...
  16. 13.
  17. 20.
  18. 90 küsur sene önce, tenis maçı izlerken fotoğrafı var. Yüzerken fotoğrafı var, sahilde kumda otururken, kürek çekerken, at binerken, konser izlerken, zeybek oynarken, dans ederken, heykel incelerken fotoğrafı var.
    Salıncakta çocuk gibi gülerek sallanırken bile fotoğrafı var.
    O dönemin kıyafetlerine, ayakkabılarına bakıyorsun, sanırın Dünya moda ikonu.
    Hayvanlarla fotoğrafları var, çocuklarla, delikanlılarla, cephede askerlerle, komutanlarla, dahası köylülerle, şairlerle, yazarlarla, sanatçılarla…
    Aşık olmuşluğu da var, oturup rakı içmişliği de.
    Dua etmişliği de var, vaaz vermişliği de.
    “Bana yeniden üniformamı giydirmeyin” deyip ültimatom vermişliği de var.
    Tek bir ağacı kesmemek için koca köşkü yürütmüşlüğü de var, bozkır Ankara’ya Atatürk Orman Çiftliği’ni kurmuşluğu da.
    Kalbine kurşun yemişliği de var ülkesi için
    savaştan savaşa koşmuşluğu da.
    Yirmi iki yıl, rakamla da yazıyorum, tam 22 yılını cephede geçirmişliği, o güzelim ayaklarını asker potininden çıkarmamışlığı, askeri tayınını yemeden sofraya oturmamışlığı da var.
    Bir çok ülke liderini sofrasında ağırlamışlığı da var.
    Ama ne yazık ki “Evde yiyecek kalmadı oğul” diye mektup yazan anacığına;
    “Bendeki para milli mücadelenin parasıdır. Vatanı kurtarmak için topladık. Konunun ehemmiyeti büyük, size şu an para gönderemem anacığım, şimdilik evdeki halıları satın” demişliği de var.
    Ve tarihin görüp göreceği en yoksul, en çaresiz savaşlarından birinde “Geldikleri gibi giderler” demişliği de var.
    Ömrünü, emeğini, aklını, sevgi,sini milletine verdiği gibi, tüm malını mülkünü de milletine bağışlayıp geçmiş bir atamız var.
    Söyleyin bana, kaç babayiğit yapabilir şimdi bunu.Ha bir de “Bize uymuyor, ilgilenmiyoruz; düzenleyip yeniden göndersinler, bakarız” deyip Birleşmiş Milletler Cemiyeti kurallarının değişmesine sebep olmuşluğu da var.Yurdu sevmek nasıl olur onu göstermiş, yaşamış bir atamız var.
    Yetmezmiş gibi; yemesiyle, içmesiyle, oturmasıyla, kalkmasıyla, çatal, bıçak tutmasıyla, zarafet timsali bir atamız var.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük