atatürk ü samsun a vahdettin gönderdi iddiası

    2.
  1. vahdettinin mustafa kemali resmi gorev ile gondermis oldugu tarihi gercekdir.

    gorevi ise topal osman gibi katillerin zaten dunya savasi sirasinda goc etmeye zorlanan hristiyan halka karsi uyguladiklari vahseti onlemek ve yerinde incelemekdi.

    ataturk istanbulda bulundugu sirada gunumuzde savunma+genelkurmay baskanligina denk gelen bir gorev ile hukumet kabinesinde yer almak icin lobi faliyetleri yurutmus ,hatta bunun icin bir gazete bile cikarmistir.
    istanbulda iken ingilizlerle iliskileri o kadar da kotu degildir yani. bu gorev icin ingizlerden onay almasi da bunu gosterir.

    gunumuzde bilincli olarak empoze edilen bir algi vardir. sanki anadoluda halk orgutlenmeleri ve direnis hareketleri ataturkun samsuna cikmasi ile baslamistir. aksine ataturk kendisini bu yapilanmanin icinde bulmus ve hareketin onderligine kendini kabul ettirmistir. yani ataturkun gelmesi ile degil onun liderligi ile devam eden bir milli mucadele hareketi vardir.

    eger ingilizler ataturke anadoluya gitmesi icin izin vermeselerdi bu milli mucadele hareketi nasil gelisirdi bilmiyorum ama buyuk bir ihtimalle kazim karabekir onderliginde olur , oyle yada boyle yunanlilar yine yenilirdi. fakat akilli bir adamin dedigi gibi tarihde ne olmussa oyle olmasi gerekdigi icin olmustur. sanirim gerisi hikaye.
    12 ...
  2. 43.
  3. Vahdettin Atatürk'ü itilaf'a karşı halkın silahlanmasını engellemek için 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirmiştir. Atatürk bu görevi halkı örgütlemek, direnişe yönlendirme amaçlı kullanmıştır.
    Kaynak: nutuk.
    6 ...
  4. 63.
  5. atatürk'ü samsun'a vahdettin gönderdi. milli mücadeleyi başlatınca idam kararını da miki verdi.
    6 ...
  6. 64.
  7. E olum hani Atatürk ingiliz ajanıydı? osmanlıcılar şimdi noldu da Atatürk ü Vahdettin görevlendirdi diyorlar?

    2. Bir husus da Atatürk ün savaşlardaki rolünün çok basit olduğu iddiası. Hep böyle derler
    Ama Vahdettin'in Atatürk ü Samsun'a gönderme sebebine gelince "Atatürk o zaman en yetenekli subaydı ve Vahdettin'e gönderilen listede isyanı bastırabilecek asker olarak en başta onun adı vardı." Derler.

    işlerine gelmeyince Atatürk ün rolünü küçümserler ama.
    Olum bir hilâfet kalktı diye mi bu kadar kininiz la?
    5 ...
  8. 9.
  9. gerçeğin kendisidir.

    fakat bu atatürk'ün bu ülke için önem derecesinde hiç bir fark oluşturmaz.

    sadece belki vahdettin'in bir zamanlar bize öğrettikleri gibi pek de vatanını satmış bir hain olmadığı hakkında fikir verebilir.
    6 ...
  10. 40.
  11. orduyu terhis etmek için gönderdiği doğrudur. git vatanı kurtar diye gönderdiğine dair kanıt varsa gösterin öğrenelim bizde..
    4 ...
  12. 55.
  13. doğrudur.

    ama ne için gönderdi ve atatürk ne yaptı diye sorulması da gerekir;
    eğer cımbızlama yapmadan tarihi gerçek şekilde öğrenmek istiyorsanız.

    zira atatürk'ü samsuna gönderen vahdettin, bir süre sonra atatürk'e idam cezası vermiştir.
    4 ...
  14. 4.
  15. padişah vahdettin, mondros ateşkes antlaşması’ndan hemen sonra, 5 kasım 1918’de, “ingilizleri memnun etme politikası gereği” ordunun onda dokuzunun terhis edilerek erlerin memleketlerine gönderilmesine ilişkin kararnameyi, hiç itiraz etmeden, imzalamıştır.

    ingiliz yüksek komiseri amiral calthrope’un, 21 nisan 1919 tarihinde harbiye nazırlığı’na verdiği, “anadolu’daki karışıkların derhal önlenmesi, türklerin elindeki silahların toplanması, direniş düşüncesinin etkisizleştirilmesi” biçiminde isteklerin yer aldığı nota üzerine 9. ordu müfettişi (sonra 3.ordu) olarak samsun’a gönderilen mustafa kemal paşa, anadolu’ya ayak basar basmaz, havza ve amasya genelgelerini yayınlamış ve kendisine verilen görevinin tam tersine, açıkça “halkı direnişe çağırmıştır”.

    mustafa kemal, anadolu’ya çıkıp kafasındaki “kurtuluş planını” uygulamaya koyar koymaz, ingilizler, istanbul hükümeti başbakanı damat ferit ve padişah vahdettin’den mustafa kemal’i derhal istanbul’a geri çağırmalarını istemişlerdir. bu doğrultuda hemen harekete geçen damat ferit ve padişah vahdettin, birkaç defa mustafa kemal’i istanbul’a geri çağırmışlar, ancak mustafa kemal, bütün bu çağrılara olumsuz cevap vererek, “sine-i millette bir ferdi mücahit gibi” mücadelesini sürdüreceğini bildirerek istifa etmiştir. (7/8 temmuz 1919). bunun üzerine padişah vahdettin, mustafa kemal paşa’nın müfettişlik görevine son vermiştir. (8 temmuz 1919).

    hükümet, 23 haziran 1919 tarihli kararı ile, “çağrıldığı halde gelmediği” ve "halkı hükümete karşı tahrike teşebbüs ettiği" gerekçesiyle, mustafa kemal paşa’yı azlederek yerine bahriye nazırı hurşit paşa’nın tayin edilmesine ve mustafa kemal paşa’nın bundan sonra yapacağı “tebligat ve iş'arların resmî sıfatının kalmadığını” ilgili vilayetlere bildirilmesine karar vermiştir.

    içişleri bakanı ali kemal bey, sivas’a gönderdiği 29 haziran 1919 tarihli şifre telgrafla, mustafa kemal paşa’nın "suret-i kat'iyyede" azledilmiş olduğunun (görevden alındığının) bilinmesini tebliğ etmiştir. 9 temmuz 1919'da gönderdiği bir başka telgrafla da, “samsun'a çıkarılan ingiliz işgal kuvvetleri için mümessiller nezdinde gerekli teşebbüsatın yapıldığını, bunun ingilizlerce bir işgal olarak kabul edilmemesi gerektiği cevabı alındığını” belirterek, “azledilmiş olan mustafa kemal paşa’nın hareket ve tertiplerine iştirak ve muvafakat edilmemesini, harbiye nezareti’nce de kumandanlara bu yolda talimat verilmiş olduğunu” bildirmiştir. aynı şekilde, 9 temmuz 1919 tarihinde diyarbekir vilayetine çekilen şifre telgrafla mustafa kemal paşa’nın “azledilmiş” ve harekatının “merdud”, verdiği “emirlerin reddi” gerektiği vurgulanarak, “erzurum kongresi'nden maksadın ne olduğuna dair, acele bilgi verilmesi” istenmiştir.

    gelişmelerden son derece endişeye düşmüş olduğu anlaşılan damat ferit hükümeti, "müdafaa-i millîye ve redd-i ilhak cemiyetleri”nin çalışmalarına asla yardımcı olunmayacağını ilan etmiştir. mustafa kemal paşa kastedilerek, “bazı ordu müfettişlerine verilen yetkilerin, memleketin selamet ve asayişinin sağlanmasına ait tedbirleri almak olduğu” hatırlatılarak, direniş gösteren komutanlara karşı mülkî ve askerî kuvvetlerin birleşmesi gerektiği belirtilmiştir.

    iç işleri bakanlığı, 17 temmuz'da van ve 21 temmuz'da da bitlis, hüdavendigar, ankara ve sivas vilayetleriyle karasi mutasarrıflığına gönderdiği şifre talimatlarla “lazım gelenlerin ikaz edilmesini ve etkili tedbirlerin alınmasını” istemiştir.

    damat ferit hükümeti, içişleri bakanı adil imzasıyla 29 ve 30 temmuz 1919 tarihiyle hemen tüm vilayet ve mutasarrıflıklara gönderdiği şifre telgrafla, mustafa kemal paşa ile rauf bey’in yakalanarak derhal istanbul'a gönderilmelerini istemiştir.

    istanbul hükümeti ve padişah vahdettin’in bilgisi ve isteği dahilinde istanbul müftüsü dürrizade abdullah efendi’nin yayınladığı bir fetva ile, mustafa kemal ve silah arkadaşlarının (karabekir hariç) idam edilmelerinin “dinen caiz” olduğu bildirilmiştir. bu “hıyanet fetvaları” anadolu’ya ingiliz uçaklarınca atılmıştır. (11 nisan 1920).

    istanbul hükümeti ve padişah vahdettin’in bilgisi dahilinde toplanan divanı harp (kürt mustafa divanı) mustafa kemal ve silah arkadaşlarını (karabekir hariç) gıyaben idama mahkum etmiştir. (11 mayıs 1920).

    ayrıca mustafa kemal paşa’nın nişanları, madalyaları ve fahri yaverlik rütbesi elinden alınmıştır.

    hala saltanatçı kafaların son padişahı temize çıkarmak için tarihten bihaber, saçma sapan hayal ürünü ve kabul etmek istedikleri gibi bir tarihe inanmaları ve bunu savunmaları, atatürk'ün miras bıraktığı ülkeye ve topraklara hıyanetten başka bir şey değildir.
    vahidettin ingilizlerin istekleri doğrultusunda göndermiştir.
    sanki vahidettin bu mücadelenin başlamasına ön ayak olmuş gibi davranılıyor.
    yazık.
    atatürk'ün kendi eliyle kaleme aldığı nutukta bu olayın nasıl geliştiği hakkında bilgi verir.hala neyin iddiasıysa...
    7 ...
  16. 17.
  17. vahdettin ingilizlerin etkisiyle göndermiştir. doğru bir iddiadır.

    aynı vahdettin "allah´tan sonra en güvendiğim, ingilizlerdir" de demiştir. mustafa kemal´in orada yaptığı şey "köprüyü geçene kadar ayıya dayı" demektir. köprüyü geçtikten sonra ayıya ayı demekten çekinmediğini tarih not düşmüştür.
    3 ...
  18. 21.
  19. okul kitapların da anlatılan gibi öyle köhne ve eski bir gemi ile değil bilakis son derece iyi ve donanımlı bir gemi ile yollamasıda cabası.

    Vahdettin ne bilsin sonradan hain denilecek ona ?
    dolaylı yoldan Vahdettin de kurtarmış sayılır bence ülkeyi *
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük