hertürlü saçma hurafeye inanan , istiklal marşı okunurken sigara içebilen , istiklal marşı okunurken yerinde 2 dk duramayan bir nesil için normal olan bir olay.
(bkz: saygısızlık)
(bkz: saygısız)
öncelikle Atatürk ü ananlar ile yatırlara gidenler arasındaki farkı ayıramayan bir zihniyetle yazılan yazıyı okurken ne kadar üzüntü duyduğumu belirtirim.
Atatürk ü törenlerle anmak bu ülkede yapılan en güzel toplu etkinliktir.
bir günlüğüne anar gibi yapan insanlar çoğaldıkça, belirli gün ve haftaların kutlamalarından ibaret bir hale gelmiş olan durum. atamızı törenlerle değil, kalbimizle, düşünceleriyle ve ilkelerini izleyerek ansak daha iyi olmaz mı.
bu devletin kurucusu olan, bize bu yaşam alanını sağlayan insanı 365 günde bir anmaya rağmen birilerinin g.tüne battığı durumdur. geçmişimizdeki bu denli önemli bir insanı törenlerde anmamayı istemek kadar gerizekalı bir durum ancak, art niyetli zihniyetin düşüncesi olabilir. bunu öne sürmek bile gülünç ve zavallı bir durumdur. yılda bir gün, bi kaç saatlik tören için ayakta beklemeyi bile çok gören bu insanlar, sıra boş beleş işlere gelince fink atarlar. aylak aylak gezmek, tozmak onlar için ulusunun atası olan kimseden daha değerlidir.
bir de atatürk düşmanı yaratıklar varki, onlar zaten başlı başına bu anma olaylarını sindiremezler. anma programına fethullah gülen in öğretilerini koy bak, hemen nasıl dört nala koşuyorlar. hatta tören 24 saat olsa, birinin bile gıkı çıkmadan, sabaha kadar dinleyiverip o tören alanına konuşlanıverirler. ama atatürk'e sıra gelince hertürlü söylemi, istemi dile getirmeye cürret ederler.* anma törenlerini kaldırmak, paradan, devlet dairelerinden atatürk resimlerini kaldırmak, okullardaki ders kitaplarından soyutlamak, atatürk'ü zihinlerden silmek, atatürk diye bir kavram olmasını istememek ağızdaki baklalarıdır.
kısacası, bu gibi saçma ve rezil istemlerde bulunan zatlar yakında eminimki, andımızın yerine okullarda, başbakan beylerinin ağzında sakız olan ''beraber yürüdük biz bu yollarda'' dizelerinin yer almasını bile isteyeceklerdir. **
zihninin en derinlerinde şeriat özlemiyle yanıp tutuşan insanların, tıpkı laikliği yeniden tanımlamaya uğraşarak altını boşaltma girişimleri gibi, türk silahlı kuvvetlerine çamur atma eylemleri gibi, bu söylem de, nihai hedefin * önündeki en büyük engellerden biri olan atatürk'ün maneviyatının ve atatürkçülüğün unutulmasını sağlamak, yetişen yeni nesillerin ulu önder'imizi tanımamasını ve hatta mümkünse hiç bilmemesini sağlamaya çalışmaktan ibarettir.
zavallı yağmur altındaki çocuklar kalmıştı propagandalara alet olmayan...
içlerinden küfür eden zavallı küçük çocuklar...
söylemlere ancak gülebildim..içimi çok burktu yazılanlar..
bugüne kadar yapılmış bundan sonra da yapılacak durumdur.
atası için yağmur altında iki saat durmak ne öğrencilerin ne de askerlerin zoruna gider.
saçma falan da değildir bu durum, bu ülkedeki binlerce saçmalığı bitirdiniz de bir saçma şey bu mu kaldı ..
olmus insanlar icin once kirkbir yasin ya da mevlit okutuluyor. hatta 7si, 40i, 52si diye dualar okunulup aniliyor o kisiler. bu da sacmalik di mi? ne geregi var, di mi?
bazı düşünce sahiplerine batan durumdur. tanıma gerek yok; kim onlar.
düşüncelerini anlamaya çalıştıkça, yolunda yürüdükçe zaten anmaya gerek yoktur; çünkü bizimledir. ama biz yine de anarız onu. tabi bazılarının gücüne gider atatürk'ü anmak. çünkü sevmezler atatürk'ü, yaptıklarını da sevmezler. bu ülkeye verdiklerini de. sığ bahaneler gösterirler. yok efendim neden 2 saat ayakta dikiliyoruz, yok neden anıyoruz gerek var mı, çok saçma.
atasını törenle bile anmaya gocunan bir insandan ne hayır gelir. atasına saygısı olmayanın, anasına, toprağına, askerine saygısı var mıdır.
atatürk'ü andığın törende bırakmayacaksın; tüm mesele bu; zaten o yaşıyor.
hep dediği gibi; " beni görmek suretimi görmek değildir, benim fikirlerimi anlıyor ve paylaşıyorsanız beni görüyorsunuz demektir"
atamla aramda 100 sene var. ama ben onu görüyorum. hala törenlerle anıyorum. çünkü bu vatanı seviyorum; atamın yarattığı bu ülkeyi. bazıları kaçarken savaşan atalarımı da unutmadan.
Atatürk ü, törenlerle anmak, kominist düzenin, ülke insanına, rejim dikte ettirdigi, törenleri andırıyor. Anmak başka, bu konuda tören yapmak, başkadır. modern dünyanın, anılan kişi ile ilgili yaptıgı, bilimsel çalışmalar, kollokyum benzeri topluma yönelişk çalışmalar, anma eylemidir, kominit çin, rusya, kuzey kore, iran ve bizde törenler abartılıdır. her cumhuriyet bayramında, sanki kendi icadımız gibi amerikan yapımı ucakların, tankların, hatta kamyonların resmi geçidi yapılması halidir.
atatürk ün kemiklerini sızlattığını düşündüğüm eylemdir.çünkü anmaya "kutlama" diyen okul müdürleri anmada kahkaha atan öğretmenler, o yağmurda kedi gibi birbirlerine sokulan zavallı öğrencileri gördükçe... tabiki ölüm yıl dönümlerinde anılması gerekir. ama onun istediği şekilde, anma programında o yıl meydana gelen ülkeyi ilerleten olaylar anlatılmalı bu anma okulun bahçesinde öğrencileri dondurarak değil her okulun kapalı konferans salonlarında yapılmalı.biz daha ulu önderi anmayı beceremiyoruz kii ülke kalkındıralım!!
atatürk' ü ne kadar sevip sevmediğin, ne kadar saygı duyup duymadığın ya da ne kadar fikirlerini benimseyip benimsemediğin konusunda hala anlaşılamayan bir şekilde en yüksek kriter olarak görüldüğü için yıllardan beri uygulananan ve daha uygulanacağa benzeyen şekilcilik.
aradan uzuuuun yıllar geçmesine rağmen hala değişmeyen bezdirici anma biçimidir. ilkokul çocuklarına bile çektirilir bu çile ve yine o çocuklara bile içlerinden küfür etmeyi öğretir, askerlerin çektikleri çileyi söylemiyorum bile, saatlerce abudik saygı gösterilerinden ziyade, ölüm yıldönümünde okulun bahçesinde topluca nutuk'tan seçmeler okumak daha mantıklı değil midir? yani, vallahi ben açıyorum elimi 10 kasm da okuyorum duamı, sizi bilmem...