dağılması garanti edilmiş ülkenin askeriyesi olarak topladığı birlikler kuvayi milliye birlikleriydi.
bkz: Cumhuriyet Tarihi Yalanları Sinan Meydan inkılap Kitabevi
falih rıfkı atay'ın "vahidettin" adlı kitabında açıkça bizzat atatürk tarafından aslının anlatıldığı hadise. " beni başından savmak için,oyalamak için gönderdi anadolu'ya" diyor ata. tahtını böylesine tehdit edeceğine ihtimal vermemiş vahdettin. bir çeşit sürgünlüktür atatürke yapılan. sonuçta mustafa kemal de krizi fırsata çevirmesini bilmiştir. eee o niye atatürk?
erkan-ı harbin en prestijli subaylarından biri idi atatürk zamanında erkan-ı harbin başına geçirilmesi dahi gündemde idi. dolayısı ile aslında göreve kendi kendini tayin ettirdi vahdettini de bunu onaylamaya mecbur etti. ki vahdettin ve daha önceki padişahların zaten karar alma mekanizmalarında fazla bir tesiri yoktu ittihat ve terakki ne isterse o oluyordu memlekette padişah neyi murad ederse etsin.kendisine düşen de çankayanın noteri gibi enverin talatın cemalin sonra cihan harbiyle bunların forsu sönünce atatürkün kararlarını onaylamak düşüyordu hali ile. öyle gel buraya kemal paşa al eline arabanın anahtarlarını git bi koşu memleketi kurtar olayı değil yani olay.
ordudan atılmamış istifa etmiştir her ne sebeple olursa olsun anadoluya gönderiliş sebebi rum isyancılara karşı kendi şerefini ve namusunu koruyan anadolu halkının silahlanmasını önlemektir. padişah belki de git gizliden bir direniş başlatta demiş olabilir ancak unutulmamalıdır ki yine aynı padişah ingilizlerin baskısına dayanamayarak mustafa kemal'e kağıt üzerindeki görevini kat'iyen terk etmeyerek uygulamasını ve türklerin silahsızlandırılması emrini yerine getirmesini istemiştir.
meclis dağıtılmış bakanlar kurulu diye bir yapı yok istanbul kuşatma altında emri kim vericek amk? tabikide padişah...