--spoiler--
Yapılacak mücadelede şu esaslar takip edilecektir.
1-Sahipsiz olan bütün köpekler itlaf edilecektir.
2-Şehir ve kasabalar dahilinde beslenen sahipli köpekler, hiçbir suretle başıboş olarak mahalle aralarında, çarşı ve pazarda dolaştırılmayacaktır. Dolaştırmak isteyenler hayvanının ısırmasına mahal bırakmamak üzere ağız ve burnuna birer maske takmaya mecbur tutulacaklardır. Bu hususun şehir ve kasabalar dahilinde belediyeler tarafından neşir ve ilanı ile şiddetli murakabe edilmesi ve muhalif hareket edenler hakkında belediyece ceza tatbik edilmesi icabeder.
3-Maskesiz görülecek köpeklerin itlaf edileceği de halka tefhim edilecek (bildirilecek) ve bunu müteakip maskesiz dolaştığı görülen köpekler itlaf edilecektir.
4-Köylerde bulunan sahipli köpekler gündüzleri bir mahalde bağlı olarak bulundurulacak ve ancak geceleri bekçilik işini görebilmeleri için serbest bırakılacaklardır. Bu mecburiyet köy ihtiyar heyeti vasıtasıyla bütün köylülere tamim edilecek ve mecburiyete riayet etmeyenlerin köpekleri itlaf edilecektir.
Köpeklerin itlafında kullanılacak zehir masrafı şehir ve kasabalar belediyelerine aittir. Bununla beraber zaruret hissedilecek olursa ve makamı vilayetçe lüzum gösterilirse Vekaletimizce (Bakanlığımızca) sari hastalıklar tahsisatından muavenette bulunulacaktır (gerekirse bütçeden destek verilecek).
Mahallince münasip görülen yerlerde başıboş köpeklerin kurşunla itlafı daha amelî (pratik) olur. Tamim muhteviyatının dikkatle takip ve tatbiki esbabının temini ve vilayet dahilinde bu hususta yapılan icraat hakkında Vekalete peyderpey malumat verilmesi ehemmiyetle rica olunur.
--spoiler--
öncelikle sokakta köpek olmaz. köpekler doğası gereği sosyal hayvanlardır. vahşi doğada hayatta kalma içgüdüleri yüzyıllarca süren evrimleri sonucu körelmiştir. bugün sokak köpeğini balta girmemiş ormanlara bırakırsanız, açlıktan ölür. bir sahibe, insana ihtiyaç duyarlar sonuç olarak.
bugün sokak köpeklerinin saldırganlığı ise vahşi yaşamda hayatta kalma çabası değil, insan toplumunda saldırganlığının artmasının bir ürünüdür. hani diyorlar ya insanlar köpeklerin yaşam alanlarını işgal ettiği için bu hayvanlar insanlara saldırıyor vs, alakası yok. köpekler kurt değildir. vahşi doğaya, ülkedeki derin ormanlara bıraksanız bile insan şehirlerine geri geleceklerdir. başka türlü hayatta kalma içgüdüleri kalmamış, avlanamazlar, açlıktan ölürler.
benim şu dönemdeki önerim; sokak köpeklerini rehabilite etmek. sokaktaki tüm köpekleri toplatmak ve kontrolsüz çoğalmalarını engellemek. esasen belediyelerin böyle yerleri var ama ne yeterli büyüklükte, ne de yeterli gıda yardımı yapılıyor.
bir diğer konu da tüm köpeklere kimlik çıkartılması. köpek sahipleri kimlik kartı olmayan köpeğe bakamasın. yerel yönetimler ve merkezi yönetimin kamu idarecileri (valilikler ve kaymakamlıklar) bu konuda senkronize çalışıp, her köpeğin takibini yaptırtması. evcil köpek sahipleri de köpeklerini öyle kafasına göre sokağa salamaz. köpek öldüyse bile ölüsünü görevli kamu personeline gösterme zorunluluğu olmalı. çok zor şeyler değil bunlar, basit bir yasa ve çok küçük bütçelerle bu sorunu kökünden halledebiliyorsun.
atatürk döneminde olan olay ise cumhuriyet tarihinde ilk olarak insan prensibi benimsendiği için vicdansızca da olsa çözüm odaklı adımlar atılmış. o günkü imkanlar dahilinde de adımlar atılmış.
Osmanlı zamanında bile böyle bir uygulama vardı. 100 yıl önceki zihniyeti eleştireceğine, cumhurbaşkanına hakaret etti diye bir kadını 3 ay cezaevine sokan sistemi eleştir. Sanki bana demokrasinin beşiğini sunuyor.
Birde yokmu inönü şöyledi Atatürk böyleydi diye konuşurlar. Ulan mal Hitlerin, mussolinin olduğu bir dünya orası.
Ocak ayında lise sonlara "Cumhuriyet döneminde sağlık konusunda inkılaplar" konusunda kuduza karşı alınan önlemleri anlatırken örnek verdiğim ve sınıfta tartışmaya neden olduğum icraat.
Arkadaşlar 100 yıl öncesine gitmeye gerek yok. Benim çocukluğum taşrada geçti. Usül 20 yıl öncesine kadar şöyleydi: belediye ilan geçer veya tellal çıkarır, köpeklerinizi bağlayın derdi, sonra ortada dolaşan köpekleri zehirler, köpek ölüleri römorka yüklenir açılan çukura gömülürdü.
Nereden nereye, şimdi senin çocuğunun köpekten üstünlüğü ne diyor adam. Madem insan ve köpeği biyolojik yönden aynı tutuyorlar, Buna cevabımız şu şekilde olacak; pire torbalarına karşına evrimsel üstünlüğü kullanıyorum.
atatürk zamanını bilmiyorum ama vaktiyle bir amcadan duyduğuma göre rivayet olunur ki; bir zamanlar padişah, bütün itleri öldürün diye bir tamim göndermiş, köpek diye bütün ermenileri öldürmüşler.
şimdi ise köpeklerin , mültecilerin , türklerden değerli olduğu bir fetret
devrinde yaşıyoruz .
Emekli öğretmenin köpek saldırısıyla hayatı karardı!
Başına geleceklerden habersiz bir şekilde bankamatikten para çekmeye giden emekli öğretmen Muhammet Ebik, köpek saldırısından kaçarken düşerek beyin kanaması geçirdi. Hayalini kurduğu yazlığın keyfini çıkaramadan yatağa bağımlı oldu. Acı dolu eşi Mübarra Ebik ise hukuk mücadelesine başladı.
Yaşadığı olayı büyük bir içtenlikle anlatan Müberra Ebik, “Eşim emekli öğretmen. Memleketi olan Karabük'teki köyünde ev yaptırdı, yazları orda geçirecektik. Mart 2019 da gittik. Yılların hayali olan köydeki evimizde ancak 21 gün oturabildik. 16 Nisan 2019’da Karabük Güven Kavşağı'nda üç bekçi polisin nöbet tuttuğu sırada sokak köpeği eşime saldırdı.
O da kaçmaya çalışırken düştü beyin kanaması geçirdi. 47 gün yoğun bakımda kaldı. Beyindeki kanama çok olunca kafatasını alıp karın boşluğuna koydular. Hayati riski vardı. Boğazı delindi, burundan mama ile beslendi. 46.gunde ağlayarak biraz bilincinin yerine geldiği sinyalini verdi bize. Daha sonra palyatif, beyin cerrahisi fizik tedavileri bölümünde tedavi gördü. Kafatasını yerine koyma sırasında(12 Aralık 2019)yeni bir kanama daha geçirdi. Daha geriye gitti. Şimdi yürüyemiyor, konuşamıyor, algısı da çok iyi değil. O yatağa, ben eve hapis oldum.” ifadelerini kullandı.
doğruluğunun araştırılması lazımdır.
sahipsiz sokak köpeklerinin toplatılması, barınaklara konması daha elzemdir.
ama atatürk gibi barıştan ve insanlıktan yana ulu önder,
masum köpekleri itlaf ettirecek kadar z*lim bir lider de olamaz.
sadece p*tbull gibi saldırgan köpekleri beslemek yasaklanmalı, p*tbull ve benzeri saldırgan köpekler iğne ile uyuşturulmalıdır.
it diye bahsedilmesine karşıyım.
masum, kendi halinde, zararsız bir canlının öldürülmesine daha da karşıyım.
şimdi bana sjw, ittapar vb. diyecek gerizekalılar da çıkacaktır ortaya.