- anne benim babam kim?
+ valla oğlum yunanlılar burayı işgal ederken 6-7 yunan askeri daldı içeri bana tecavüz ettiler sonra sen doğudun.
- ben piç miyim anne?
+ önde gidenisin.
not: ne vatanı lan ananı, bacını kurtaramazdın dangalak yaa.
atatürk'ün kurucu meclis içindeki mutlak otoritesini bilmeyen yazar zırvasıdır. sayın yazar eğer onun gibi bir lider olmasaydı o meclis bi sikime yarayıp da o kararları nah alırdı. onun ilkeri nah uygulanırdı.
--spoiler--
bu entry de böylece girsin bitarafına.
--spoiler--
Atatürk olmasaydı bir başkası olurdu elbet. Atatürk ile Allah'ı karıştıran zihniyetlerin cümlesidir 'Atatürk olmasaydı bu vatan olmazdı' cümlesi. Herşey Allah'ın takdiri .
evet atatürk olmasaydı da bu vatanı kurtarırdık. niye mi?
buyrun size niye:
Tükenir elbet gökte yıldız, denizde kum tükenir
Bu vatan bu topraklar cömert
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez
inanın Mustafa Kemal'ler tükenmez
Ben de etten kemiktendim elbet
Ben de bir gün geçecektim elbet
iki Mustafa Kemal var iyi bilin
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey görünmez
inanın Mustafa Kemal'ler tükenmez
Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda
Bilimin yapıcılığın aydınlığında
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben
Evrensel yepyeni buluşlarda
Geriliği kovmuşum ben dönmez
inanın Mustafa Kemal'ler tükenmez
Başın mı dertte beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona herşeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın Kasım'larda Fatih'ler Kanunî'ler ölmez
inanın Mustafa Kemal'ler tükenmez
beyni atatürk sevgisiyle yıkanmış bireylerin göremedikleri gerçektir bu aslında.
atatürk sevgisi dedim, gerçek sevgi degil beynin yıkanması sonucu oluşan sevgi. geçenlerde çok yakın bir akrabımın aradı, kızının çözemedigi bir soru varmış. kızın yaşı henüz 11, ilkokul bilmem kaça gidiyor galiba. neyse kıza sorulan soru akıllara ziyan;
-atatürk'ün geçici olarak mezarının konuldugu yer neresidir.
bu soruyu duyar duymaz şok oldum. tabi yıllar yılı atatürk sevgisi aşılandıgı için kanıma cevabı verdim, etnografya müzesi.
şimdi bazı embesiller ne var bunda diyebilir. düşünün ey embesil kardeşlerim 11 yaşındaki bir çocuga ülkenin önderi diye tabir edilen kişinin bilmem kaç sene nerde mezarının kaldıgı sorulur mu? çocuk biraz büyüsün sor, ögrensin ama daha çok küçük. işte tüm embesil kardeşlerim bu egitim sisteminden geçiyorlar. atatürk sevgisiyle beyinleri yıkanıyor. sonra biri atatürke eleştiri yaptı mı beyinleri hemen uyarı sinyali veriyor.
(bkz: hangi vatanı)
atatürk olmasaydı bu vatan diyeceğin bir vatan bile olmazdı. avrupa tarafından sana bağışlanan küççücük toprak parçasına kanaat ederdin. bu kadar geniş bir vatanı da rüyanda görürdün.
Kurtuluş savaşı'ndaki tek kahraman atatürk değildir. ismini bildiklerimiz bir yana, varlığından haberimiz olmayan nice kahramanlar kanını, canını vermiştir bu ülkenin kurtulması uğruna. her savaşı askerler kazanır fakat, zafer komutanlarındır. Mesele düşmana saldırman değil, nasıl saldırdığındır. Atatürk, kurtuluş savaşı'nın savaş stratejisini belirlemiş kişidir, dolayısı ile savaşın kazanılmasını sağlamış kişidir. Atatürk olmasaydı ne olurdu bilinmez, belki başka bir yiğit çıkıp yapabilecekti aynı görevi, belki savaş kaybedilecekti. Bunu hiç kimse bilemez. Gerçek şu ki; Atatürk bu ülkenin düşman işgalinden kurtuluşunda, yeni bir yönetimin kurulmasında en önemli rolü oynamış kişidir. Kısaca Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeyi kurtarmış ve kurmuştur.
başarıya karşı insanın doğasında varolan hazımsızlıktır. insan, inandığı şeylerin doğru olmaması karşısında bu tavır içine giriyor sanırım. düşünün altı yüz yıl boyunca varlığını sürdürmüş, çeşitli savaşlarla tarih sayfasına kazınmış ve tarihin rotasını işaret parmağı ile değiştirmiş bir devlet. ne kadar hayranlık uyandırıcı di mi? ama gene de kusursuz değil. öyle olsa, yıkım gerçekleşmez ve bugün "türkiye cumhuriyeti" yerine hâla "osmanlı imparatorluğu" olarak bu devlet yaşardı. görmemiz gerekenleri, görmemizi engelliyor taraflarımız, yazık. evet, osmanlı imparatorluğu gerçekten de çok büyük ve şan sahibiydi. ve fakat gene de baktığımızda sonuç itibari ile kafkas ve iskandinav cariyelerden doğan devşirme sultanlar, saray ve halk arasında günden güne açılan uçurum... bu devletin sonunu getirdi. orada da elbet de birileri, bir şeyleri kurtarabilirdi. ve fakat birinin, insanlara bunu yapabileceklerini, başarabileceklerini söylemesi gerekiyordu. tıpkı, sina çölü'nü geçen yavuz'un yaptığı gibi. tıpkı istanbul fatihi'nin yaptığı gibi... o kadar mı kör gözleriniz?
ve madem ki bakış açımız bu, o halde hiç çekinmeden diyebiliriz ki;