atatürk aydın bir müslümandır. allah'ın son dininin islamiyet olduğunu; islamiyetin ilim irfanla hatırlanması gerektiğini bilen bir liderdir. "senin benim izim geçer ama hz. muhammed'in izi sonsuza kadar kalacaktır." diyerek peygamberimize de çok büyük saygı beslemiş bir kumandandır.
dedim ya atatürk aydın bir müslümandır..
atatürk'ün muhafazakar olup olmadığı bilinmez. Kendisine atfedilen o kadar söylem var ki. Kimi dine yakın olduğunu, kimi uzak olduğunu göstermeye çalışmış ve bu doğrultuda birçok söz isnat etmiş. Aslında bu çok da önemli değil. Herkes kendi inancından kendi icraatından sorumludur.
Benim için Atatürk'ün yaptığı önemli bir icraat var. Tekke, zaviye gibi şirk yuvalarını kapatmış olması, kur'anın türkçeye çevrilmesine vesile olup, insanlardan kur'anı gizleyen yasaklayan islamla alakası olmayan zihniyete karşı gözleri açmış olmasıdır. Gerisi teferruattır.
gazi paşamız, türk insanı bir kez daha din üzerinden sömürülmesin diye hassas davranmış ve elmalılı yazır'a mükemmel bir tefsir yazdırtmıştır. bu tefsirin hala rakibi yoktur.
içki içmesi nedeniyle kendisine yapılmadık hakaret kalmamıştır. içki içip, kime saldırmıştır ya da kime sövmüştür? milletinin parasını zimmetine mi geçirmiştir? sadece kendi sağlığına zarar vermiştir.
ister dindar olsun, ister olmasın... o karar kendisine aittir. ancak uygulamaları ile bizim, dinimizi dilediğimiz gibi yaşamamızı sağlamıştır. tek ve doğru kaynağın, kuran-ı kerim olduğunu söylemiş ve yolumuzu açmıştır.
atatürk'e, hem de onu korumak adına muhafazakar diyenler var ya, adam mezarında ters dönecek. müslüman deyin, dinci deyin, cuma namazına giderdi, ara sıra oruç tutardı falan deyin ama onu dindar göstermek adına muhafazakar demeyin. adam modernleşme adına, eskiyi unutturma adına ne devrimler, ne inkılaplar yapmış, ilkokuldan üniversiteye bunları beyinlere kazımak adına hazırlanmış bir eğitim sürecinden geçmiş insanlar kalkmış atatürke muhafazakar diyor. kemikleri sızladı atamın.
inkılapçı bir liderin muhafazakar olduğunu söylemek bir hatadır. atatürk idealistti, dindar olabilir, olmayabilir ama kesinlikle muhafazakar değildi. burada muhafazakarlığı yermiyorum ama önerme yanlış bir önermedir. ayrıca şunu da sormak gerekir, bunu savunan kişiye:
- adamın içine mi girdin be arkadaş?
ve ayrıca bu konu hakkında cemil meriç üstadın güzel bir sözü:
bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lâzım hiç değilse. hayatın maddî olaylarıyla kronoloji yapılabilir ancak.kronoloji de aptalların tarihidir.
1- Allah'ın emrine uymuştur;
--spoiler--
Askerlik, gerektiğinde savaş için bir hazırlıktır.
*******Vatan için savaşmak ise Allah'ın emridir.*********
Peygamberimize hangi davranışın daha üstün olduğunu soran kimseye:
"Allah'a inanmak ve O'nun yolunda savaşmaktır." (Buhari, iman, 18; Müslim, iman, 36) buyurmuştur.
--spoiler--
2- dini görevini yapmıştır;
en büyük asker olarak askerliğe önem vermeyenlerden daha üstündür.
--spoiler--
Vatan savunması için askerlik yapmak, millî olduğu kadar da dinî bir görevdir.
Çünkü vatan savunması aynı zamanda dinin savunması demektir.
"Dinimiz askerliğe büyük önem vermiştir."
Sınırda bir tam gün nöbet beklemenin bir ay gündüz nafile oruç tutup gece ibadet etmekten daha çok sevap olduğunu Peygamberimiz müjdelemiştir. (Müslim, imare, 50)
--spoiler--
3- alttaki son alıntı zaten sadece "mümin"leri ilgilendirmektedir. mümin kılığında gezip, düşmanla bir olup vatanı satanları değil.
--spoiler--
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
"Ey mü'minler, (savaşta) toplu halde kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arkanızı dönmeyin (korkup kaçmayın). Tekrar savaşmak için bir tarafa çekilme ve diğer bölüğe ulaşıp mevzi tutma durumu dışında kim öyle bir günde onlara arka çevirirse (korkup kaçarsa) Muhakkak ki o, Allah'ın azabı ile döner, yeri de cehennemdir. O ne kötü varılacak yerdir." (Enfal, 15-16)
--spoiler--
4- ve büyük günahlardan sayılan "şirk koşmak" tanımının içerisinde "savaştan kaçmak" da vardır...
hiçbir zaman allah'a şirk koşmamıştır.
sonuç olarak; Allah katında herkesten daha kıymetli bir yeri olduğuna inandığım Atatürk'ün içki içtiği için cehennemi layık gören cehennemliklerle aynı yerde olmayacağı çok aşikardır.
şakirtlerin varlıklarını legalize etme çabasının saçma bir ürünüdür. bunun doğru olabilmesi için herkes tarafından kabul görmesi ve geçerli tutulması gerekir. ancak görülüyor ki bu tezi savunanlar sadece ve sadece aşırı dinci kesimdir. kendilerini boşa avutuyorlar. bırakın mustafa kemal' in hangi dine mensup olduğunu sorgulamayı da, ortaya koyduğu cumhuriyeti takdir edin. bu gibi düşünceler "tüm büyük işleri başaranlar müslümanlardır" yaygarası yapmaktan başka bir şey değildir. oturun sıcacık evinizde seccadenizi koyup zikir mi çekersiniz, hatim mi indirirsiniz, tarikatınızın gereklerini mi yaparsınız ne yaparsanız yapın. ama uhrevi hayatınıza başkalarını dahil etmeye çalışmayın.
atatürk kul hakkı yemediği için bile, günümüz siyasi müslümanlarından kat be kat daha fazla müslüman olduğu gerçeğinin aklımıza gelmesine sebep olan laf.
(bkz: kul hakkı)
Devletimizin ortaokul ve liselerde okutulması için 1931 yılında bastırdığı tarih kitabında şu ibare yer almaktadır:
"Muhammed, Mekke'de, müşriklik muhitinde ve tesirinde büyümüş olmasına rağmen dini meseleler ve dini düşünceler, pek derin bir surette zihnini işgal ediyordu. Muhammed 40 yaşına geldiği zaman vatandaşlarını, kendinin bulduğu ve doğru olduğuna inandığı yeni bir dine davete başladı. Muhammed'in davet ettiği bu dine islam denilmiştir."
Ateist olmadıgı kesin ama dini gorusu muamma eger cıkıp deseydi.ben allah inancınla oynayan tarıkat mezhep vs vs hepsine karsıyım bnm dinim tevhiddir.diye o zaman kimse laf edemezdi.ama dememis o yuzden allah bilir durumunu der susarım.
