Hakiki seriat ülkesinde alim olmayan (halkın %98i) erkek de oy kullanamaz. Yoneticiyi, belirli surede onlarca alimlerin olusturdugu Şura meclisi secer. Sura meclisindeki alimlerin secileceklerle akrabaligi olmamasina, zengin olmamasina, hayat tarzlarinda aleni fasiklik yapip yapilmadigina dikkat edilir. Ayrıca olaganustu hal olmadıkça, aday olanı secmezler. (bkz: halife seçimleri)
Bu kisiler ayni zamanda devletin ayirdigi fon ile ceşitli anketler ve sosyal araştırmalarla halkın ihtiyaçlarını tespit eder. Ayni şekilde halk, 24 saat açık devlet şikayet merciilerine giderler ki böylece herhangi bi yoneticiyi, seriata gore hukum verecek mahkemeye verebilir. Zaten islam'a aykırı bir kanunu çıkarmaya yeltenecek olasi meclis ve yonetim düşeceği için halk da sorun etmez.
Şeriat sisteminde, yöneticinin görevi sadece Kurana dayanan nizami korumak ve ticari sosyal yenilikleri ulkeye yerlestirmek oldugundan zaten halk için bu iki seyi yapan kim olursa, kim oldugu pek fark etmemektedir.
57 islam ülkesi içinde en rahat şekilde yaşadığı halde ona bu hakkı veren atatürk'e düşman olan ve düşman olduğu ismin kendisine sunduğu imkanı kullanan salak, gerizekalı türbanlıdır.
bunlar genelde arabistan'a filan gidince akıllanıyorlar. aaa aslında laiklik çok da kötü değilmiş demeye getiriyorlar işi.