atatürk bir diktatördü

entry116 galeri2
    16.
  1. (bkz: ya ne olacağıdı)?
    saçmalığın daniskasıdır. diktatör olsaydı en basitinden ne mutlu türküm diyene değil, ne mutlu türk doğana derdi. hem diktatörse de ne olmuş? tayyip diktatör değil de çok mu iyi oluyo? keşke atatürk başımızda olsaydı da güzel ülkem bu günleri yaşamasaydı...
    2 ...
  2. 15.
  3. keşke diktatör olaydı da bu soysuzların o zamandan kurutaydı kökünü diye cevaplanası tespit sıçması.

    taha akyol kim ki lan diye de bir soru akla geliyor tabi.
    1 ...
  4. 14.
  5. son zamanlarda iyice artan atatürk'e sallama modasına katılmıştır. bu yazıda onun eseridir. keşke bütün diktatörler böyle olsa der geçeriz...
    2 ...
  6. 13.
  7. hayır atatürk bir diktatör değildi.
    o devrinin liderleri josef stalin, adolf hitler, mussolini, gibi diktayla gelmedi, onun gibi seçimle, halkın desteğiyle gelmediler.
    (bkz: tek partili dönem)
    2 ...
  8. 12.
  9. #3399948

    taha akyol'u ne kadar ciddiye almamız gerektiğini düşünelim önce .
    5 ...
  10. 11.
  11. Diktatörlük, herhangi bir kurum, yazılı ya da yazılı olmayan yasal düzenlemeler veya başka bir sosyal ve/veya politik faktör tarafından sınırlanmamış bir liderliğin (genellikle bir diktatörün) mutlak yönetimidir.
    *

    atatürk cumhuriyeti getirme çabasındaydı.
    dolayısıyla geçerliliği olmayan bir kavram karmaşasıdır.
    3 ...
  12. 10.
  13. Atatürk diktatörse şimdikiler ne ?
    4 ...
  14. 9.
  15. 8.
  16. Sevan Nişanyan'ın Atatürk için sarfettiği ve zamanın vatan gazetesi pazar ekinde yer bulan açıklama.
    0 ...
  17. 7.
  18. ne tarafımla güleceğimi bilemediğim yada ne tarafımla söveceğimi bilemediğim gaf.
    6 ...
  19. 6.
  20. karşısına hiçbir zaman rakip bırakmamıştır. öyleki en yakın arkadaşları için dahi sert kararlar almıştır.
    ama
    bir devlet kurmak üstelik kısa sürede neredeyse 5 yıl gibi kısa sürede bir devlet kurmak bu tür diktatörlükleri zorunlu kılar. atatürkte öyle yapmış.
    bu yaptığına diktatörlükte denir mi ?
    bence denmez.
    6 ...
  21. 5.
  22. "he heeee evet diktatördü. bırakın çocuk sevinsin" dedirten yazıdır. okuyun ufkunuz açılsın herkes neyin ne olduğunun gayet bilincinde...
    7 ...
  23. 4.
  24. istanbul'da bir baloda idim. Sarı saçlı bir delikanlı gelip karşıma dikildi. Adı Ekrem yahut Kenan olacak; Bir balo için aşırı sayılacak laubaliliklerle etrafındakilerin dikkatini çekmiş olacak, bir aralık ortadan uzaklaştırdıklarını hissettim. Halbuki onunla konuşmak da istiyordum. Nihayet döndü dolaştı bir fırsatını buldu gene karşıma çıktı. Bana düpedüz "size diktatör diyorlar, doğru mu?" dedi.

    Ona şu cevabı verdim:

    "Ben diktatör olsaydım sen bana bunu soramazdın. Bir takım inkılap zaruretiyle bir takım yenilikleri kabul ettirmeye çalışan adam diktatör değildir! Diktatör, hoşgörüsü olmayan adamdır. Karşısında her fikir söylenemeyen adamdır. Diktatör, kendi düşüncelerine aykırı fikir söyleyenlere kin güden adamdır. Bunun haricinde diktatörlük, tehlike, inkılap, fevkalade zamanlarda lâzım bir demokrasi müessesesidir. Demokrasi tarihinde böyle muvakkat böyle muvakkat diktatörlüklere rastlanır. Benim, on beş senedir, bazı fikirleri bu memleket hayrına kabul ettirmek için sarf ettiğim gayretlerde hiç bir şahsi endişe yoktur. Benim, belki demokrasinin anladığı manada diktatörlüğe benzer hareketlerim görülmüştür. Fakat, Tiran asla olmadım."

    Bu vesile ile Atatürk'ün çok önemli bir hatırasını da nakletmek isterim. Rusya'dan kendisine mensup bir genç:

    -Rusya'da bir takım inkılap hareketlerini yürütmek için terör olduğu bir hakikattir. Fakat doğrusu buna hak verdirecek sebepler de var. Eğer terör olmasa birçok inkılaplar bu süratle yürüyemez, demişti.

    Atatürk, karşısında söylenen fikirler ne kadar kendi düşüncesine aykırı olursa olsun dinlemeyi severdi. Ancak, ana prensiplere ve esas davalara aykırı sözlere asla müsaade etmezdi. Bu sefer de aynı müsamahasızlığı gösterdi. Muhatabının sözünü kesti:

    -Terör öyle bir maniveladır ki, bir defa insan onun kulpuna elini kaptırdı mı, bir daha bırakamaz. ilk hareketleri kendi tanzim edebilir. Fakat, ondan sonra kendi bildiği gibi dönecek olan makinenin kolu kopuncaya kadar esiri olur.

    (Atatürk'ün Bilinmeyen Hatıraları, Münir Hayri Egeli, istanbul, 1954, s. 39-40)
    21 ...
  25. 3.
  26. aynı makaleden alıntılar:

    (bkz: atatürk ün çelişkileri)

    (bkz: #6520136)
    (bkz: #6520201)


    okunmadan yaftalanmaması gereken röportajdır. hepsi tarihsel birer veri!
    5 ...
  27. 2.
  28. tam anlamıyla bir sermaye gazetecisidir zaten bu demeci veren kişi. belgelerle hareket etmeyi sevmeyen, kulaktan dolma bilgilerle hareket eden klasik kahvehane kültürünü devam ettiren gazeteci.

    geçti artık o devirler taha bey geçti. millet sizin gibilere prim vermiyor artık.

    bende kendisine cevap veriyorum o vakit ''sensin lan diktatör'' !!!!
    10 ...
  29. 1.
  30. taha akyol un üstüne basa basa sarf ettiği cümle.. eski ülkücülerdendi kendisi bir zamanlar. ya da ustaca bir gizlenmeyle yıllarca o şekilde göstermiş kendini.

    http://taraf.com.tr/makale/8523.htm

    http://taraf.com.tr/makale/8544.htm

    demeci verdiği gazete ve demecin yayınlanma tarihinin manidarlığı daha ilginç...

    nasıl bir gazeteci anlayamadım. atatürk ile ilgili söylediklerinin yarısı sallamasyon. en ufak belge dahi yok. zira dikkat ederseniz o kadar atıp tutuyor sadece bi konuyla ilgili hatta x kişi bu konuyu belgeleriyle açıkladı diyor. bu nasıl gazetecilik anlayışı sayın akyol..

    ayrıca kendisi oturduğu yerden, masasının başından, yüzlerce gazetecelik ödülü almış bir kişidir. ankaradan öteye gittiği yok ama ''gazeteci''...
    17 ...
© 2025 uludağ sözlük