çok saçmadır. bir büst parasına 5000 okul yapılabilmektedir ülkemizde. ama biz gerizekalı olduğumuzdan 5000 okulluk parayı atatürk büstüne vermekteyiz.
perihan mağden sözü : 'kemalizmin miadı doğdu' der. ama bizde son kullanma tarihi geçmiş peynirler yeniden yoğurulup ambaajlanır ve marketlerde parlak jelatini, yeni kullanım süresiyle yerini alır.
bi de büstlere yanlış hareket yapınca cumhuriyete kastetmiş oluyorsun gibi bir takım ağ bağlantıları var mesela.
şunu da merak ediyorum ki pozitivizmle, bilimle düşünen, yol edinenler neden atatürk büstünün hala her okulda bulunmasını eleştirmezler?
bize 'bilim' diyen bir liderin heykelini okula dikerek bilime ne kadar hizmet ediyoruz? onca büste rağmen hala bilimsel bir başarımızın olmayıoşı lideri özümsemekteki, algıda ki yanılgımız olmasın? andora quin bee, amma düşündüm, beynim sulandı, gidip bi büste yüzüm sürem...
guzel bir tespittir. hatta yapilabilecek en guzel bir tespittir. ancak su da vardir ki *; unutuldugunda adama duburunden kan kaybettiren bir ancaktir bu. duruma objektif bakmak gereklidir. evet ataturk bustleri okullardan fazladir. evet bustlerin insanliga elle tutulur gozle gorulur bir yarari * yoktur. ta ki bustlerin ne amacla dikildigini anlamaya calisana kadar. bust nedir ki? bir insan silueti verilmis betondan ya da bir metaldan yapilmis -ki bu metal pirinc olabilir- altinda silueti verilen insanin dogum olum tarihleri ve de ondan alinmis ozlu bir soz yer alir. toplamda bakildiginda bustler bundan ibarettir. bustler sadece dinlenmek isteyen ya da yerde gordugu yiyecekleri toplamak icin firsat kollayan kuslar tarafindan kullanilir. yani hic bir insan evladi -kadir inanir haric * - bu bustleri muhatap almaz. oyleyse durum boyleyken neden bir insanin bustu dikilir sorusunu sorar insan. eee insan dusunen varliktir. soru sormak da dusunen bir bunye icin yapilabilecek en basit islevdir. simdi o soruyu soruyorum;
neden bustler dikilir?
eeee madem sordum olasi cevaplari vermek de ustume vazife oldu. o halde verilmesi olagan olan cevaplari verelim;
1- oncelikle onune gelen herkesin bustu dikilmez. eger oyle olsaydi dunya ustunde birakin oturmayi, isemek icin bile yer bulamazdik. dunya ustune gelen ve de olen o kadar insan oldugunu dusunursek. bir sure sonra bustlerden dolayi insan ve de diger canli populasyonlari yok olurdu. demek ki bustler onem tasiyan yapilardir. tasidiklari onem siluetini tasidiklari insanlari yaptilari buyuk islerden kaynaklidir. yani kimse " aa bu bust ne kadar da guzel yapilmis." deyip 'buste' saygi duymaz. himmm... garip ama ilginc bir sekilde buradan bustlerin dikilmesinin bir sebebi oldugu kanisina vardim sasirtici bir tespit oldu galiba bazilari icin.
2- ikinci olarak insanlar bustlerini diktigi insanlara hayranlik ya da minnettarliklarini belirtmek ya da her ikisini de ayni anda belirtmek geregi duyduklarindan bu yapilari dikerler. her onune gelen yere de bust dikilmez, netekim. misal tutup da dag basina tarlanin ortasina bust dikildigi gorulmemistir. himm... demek ki bustlerin dikildikleri yerler de onemlidir.
3- bustu dikilen insanlar "putlastirilmak" istenmis olabilirdir. bu var sayim biraz ciliz kalmaktadir. netekim bustlerin amaci bir insani putlastirmak ya da tanrilastirmak degil onu "olumsuzlestirmektir". ama burada da baska bir durum ortaya cikmaktadir. dunya uzerinde olumsuz olan hic bir canli turu yoktur. oyleyse bir insani olumsuzlestirmek de nedir? buyuk hatadir. ya da baska acidan bakalim. olumsuzlestirmek derken burada kelime sozluk anlaminin disinda kullanilmaktadir. yani yazar burada metaforik olarak ifade etmistir demek istedigini. surekli hatirlamak o insanin vucudunun toprak oldugunu ancak her zaman insanlarin dimaglarinda yerini tutacagini gostermektedir. kimse olup toprak altina girdigi icin unutulmaz. insanlar unutulurlar cunku artik o insanlari taniyan ve de onlarla yasamis insanlar yer yuzunde olmadiklari icin unutulurlar. ancak bustu dikilen bir insanin unutulmasi icin hic bir neden yoktur. zira o insan sadece onu taniyanlar tarafindan degil artik efsanelesmis hikayeleri sayesinde de anilir. iyi veya kotu olarak anilir ancak anilir. burada bustu dikilip de kotu anilan tek insan ataturk degildir. ancak hic bir devrimci de halkinin butun kesimleri tarafindan rahmetle anilmamistir.
bu baglam da baktigimizda ataturk' un bustunun okullardan fazla olmasi neden gereklidir. aslinda cok gerekli bir hareket degildir. ataturk' e olan antipatiyi daha da artiran bir davranis olarak algilanabilir ki bu durum olasidir. ancak burada hata her okulun bir ataturk bustune sahip olmasina ragmen onun ruhuna sahip egitimciler barindirmamasidir. ataturk' un bustunu dikince is orada bitmemektedir. asil is diktikten sonra baslamaktadir. zira bustu goren insan "bu adam nedir, necidir, nerden gelir nere gider?" sorularini soracaktir. sormakta da haklidir.
madalyon her zaman iki tarafli iken bu konuda madalyonun bir cok tarafi vardir. her cevirisinde baska bir resim gormek dogaldir. bustler ile camileri ayni kefeye koyacagimdir. kimse alinmasidir. bu bir on uyaridir.
analoji yaparsak eger, bustler insanliga yarari dokunmus insanogullarinin silueti ise camiiler de allah' in dunya uzerindeki golgesidir bir bakima. oyleyse bustlerde olan kavram karmasasi burada da ortaya cikmaktadir. camii yi bir mahalleye dikip sonra ehil olmayan imamlari oraya atarsaniz onlarin araciligi ile dini ogrenen cahil halk da kalkip da bugun bu durumda oldugu icin minettar olmasi gereken bir insana kin besler ki kin beslemek dinimizce en buyuk gunahlardan biridir. burada durum arap sacina donmeye baslamaktadir.
konuyu sadece uc tane alinti ile bitirmek istiyorum;
1- oku! yaradan rabbin adi ile oku!
2- ogretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktir.
3- egitim sart!
her camide bir imam olduğu düşünülürse düz mantığa göre doğru olan hadisedir. zira cami olmayan yerlerde de imam olduğuna göre, bu matematiksel olarak böyle olmalıdır.
"Bir gün 4 şakirt toplandık, elimizde baltalar kemal'in büstüne giriyoruz" şeklinde devam eden yıllanmış hikayeler. * Bunu gerçekleştirenler de oldu merak etmeyin.
Tanım : Camilerle kıyaslandığında abes kaçan tespit.
Ayrıca karşı devrimin olmazsa olmaz yapacağı ilk iştir. Zira sovyet revizyonizmi döneminde gorbaçov ve yeltsin'in ilk yaptığı iş lenin heykellerini kaldırmaktı. Bir de amerika Irak'a girdiğinde Saddam'ın heykelini devirmişti, bu ayrı bir mevzu.
atatürkü mitolojik bir varlık olarak insanların kafasına yerleştirmek ve bu fikir üzerinden kendi elit konumlarını korumak isteyenlerin ısrarla büst sayılarını arttırmasını ifade eder.mesele ne büsttür ne sayısıdır aslında , mesele ; "atatürkün mitolojik bir figür haline getirilip üzerinden çıkar elde edenlerden bıkmış" kitlenin suskunluğunu bozmasıdır.
(bkz: mitolojik bir figür olarak atatürk)
büst de yapabilirsiniz , peygamber de ilan edebilirsiniz ,ona mevlitler de yazabilirsiniz fakat bunların hiçbiri insanlara Atatürkü sevdirmez ve ters yönde etki yapması da muhtemeldir.
önemli olan zaten dışarıdaki büstler olmasa gerek. ama o kadar çok göre göre olsa gerek insanlar kafalarının içine Atatürk büstleri yapmışlar. düşüncemi desteklemek için atatürk şöyle düşünürdü böyle derdi demicem, çok biliyormuş gibi; ama yani sen git adamın her tarafa büstünü heykelini dik, iki üç nesildir adamı sadece putlaştır, zamanının en önde gelen devlet adamı ve ilerlemecilerinden birinin düşüncelerini bugün en gerici, en diktacı, en totaliter, en çağdışı sistem haline getir ondan sonra da kalk bana de ki atatürk bu ülkenin kurucusu ve kurtarıcısı olduğu için "doğaldır bu büstler efenim". sana (genel bu tarz düşünenler, lafım size) daha da anlamlı olsun diye erbakanla yanıt veriyorum "hadi oradan!" birincisi bu ülkenin kurucusu ve kurtarıcısı türkiye halkıdır. ikincisi bu ülkenin kuruluş felsefesinde rol oynamış bir sürü aktör vardır, bunun yanısıra bu ülkenin yetiştirdiği bir sürü bilim insanı, edebiyatçı ve düşünür vardır. bütün bunları es geçmek ve herşey için sadece bir lideri öne sürmek 80ler sonrası toplumsal mühendisliğin siz küçük beyinler rahatça kabul etsin tatlı tatlı yaşasın diye vurguladığı bir puttur. sonra birisi gelip hepimizin iyiliği için gerçeği anlatıp huzuru kaçırınca irticacı, satılmış, sabetaycı vs. olmasın.
bize atatürk'ü her daim hatırlatan objelerdir.manevi değerleri vardır. lakin ülkede artık b.kunu çıkardıkları için bilkentteki ihsan doğramacı heykeline gözlüklü atatürk, denizli'de çatalçeşme oda tiyatrosunun önündeki özay gönlüm heykeline saz çalan atatürk denmesine sebep olmaktadır.*
yakında gazetelerin kuponla vermesi gerektiği şey.
zira akp belediyelerine ait yerdeki bi çok büst türlü bahaneler ile sökülüyor.
en son özel okullarda atatürk köşesi zorunluluğu kalkması gibi bi durum vardı.
yani dediğim gibi sanata tüküren, heykenden tahrik olanların arttığı ülkede normal şeyler bunlar.
büstün maliyetini ve bir okulun maliyetini karşılaştırınca hayli normal olan durum. büst lan bu, ona yapılan masrafı koca binaya yapılan masrafla bir mi tutuyorsunuz? ha bir de bu büstler neden batıyor ki size?
edit: matematik yoksunu birileri bir tutuyor sanırım
Vaktiyle aynı şekilde düşünen bir zat-ı muhteremin büstlerden birine balta ile saldırmasına neden olmuş baltanın geldiği yer ile büstün olduğu yerden farklı algılanan bir durumdur.
entrylerin hepsi teker teker okunduktan sonra , nasıl ki atatürk büstlerinin varlığını eleştirmek için sayı olayını ele almak gereksizse ( elde o kadar argüman varken ) ; onun altında hemen namluyu ters çevirip "sizi gibi atatürk düşmanları siz cami sayısının okul sayısına oranını biliyo musunuz" mealindeki cümlecikler rahatlıkla görülebilecek olan başlık.