hz. muhammed in mezarını yıkıp yerini degiştirmek isteyen zamanın suud kralına atatürk'ün kendi el yazısı ve imzasıyla kaleme alıp, çektirdiği telgraf.
dikkatli okuyun yazıya başlarken krala sayın kelimesini kullanmıyor..
""suud kralı dikkatine !!
tarafımıza ulaşan haberlere göre allah'ın sevgili ve özel kulu, elçisi, peygamber efendimiz hz. muhammet mustafa'nın kabrini yıkıp yerini degiştirecekmişsin. o mezarın tek taşına dokunursan kurtuluş savaşını bırakır ordularımla aşağı inerim.
yıl 1919 haziran 26. mustafa kemal atatürk""
kaynak: cumhurbaşkanlığı atatürk arşivi.
edit: tarih konusunda birilerine rica ettim araştırılacak..1919 ya da 1926 iki farklı görüş var bu konuda tabi belgenin aslını bulmak imkansız. telgrafın üslübu ile ilgili yine iki farklı görüş var. şahsen diğer görüşün olabilme ihtimali diplomasi kurallarına göre daha mümkün bu kısmı abartılmış olabilir aşağıda daha diplomatik ve üsluba uygun olduğunu düşündüğüm metni de bulabilirsiniz.
--spoiler--
Prof. Yalçıntaş, Münir Bey'in gösterdiği belgeye baktığında çok şaşırdığını belirterek şöyle devam etti: "Belge bir telgraf metniydi. Henüz yeni kurulan Suudi devletinin kralına gönderilmişti. Telgrafta Hazreti Muhammed'in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim. Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız. Bir tek taşının bile zarar gördüğünü duyarsam orduyu aşağıya gönderirim' anlamına gelen cümleler vardı."
--spoiler--
telgraf değil diplomatik girişimdir. tarih 1919 filan değildir, kim çıkarmış lan 1919 u? ilk defa 1926 olmak üzere vahhabi suud ailesine karşı birkaç defa girişimde bulunulmuş ve yıkımlar önlenmiştir.
elbette atatürk yıkarsanız ağzınızı yüzünüzü bir ederim diye telgraf çekmez, onu ancak kurtlar vadisi gençliği ve masonlar dünyayı yönetiyor diye sayıklayan guguk kuşları yer. bu gerizekalılara göre yok padişah çağırmış ayar vermiş yok asker uçarak kafa atmış filan. diplomasi denen bir şey var.
biraz tarih bilgisi olanlar hemen farkedeceklerdir ki;
- tarih 1919 haziran 26 görünüyor ki o tarihte mustafa kemal samsun'dan amasya, erzurum, sivas kongrelerini toplamak için anadolu'ya doğru hareket etmekteydi.
- o tarihte o bölgede suud kralı diye bir kral ya da krallık olması imkansız ötesi imkansızdır. çünkü suud ailesi henüz iktidara gelmemiştir. bölge ingilizlerin kuklası şerif hüseyin ve oğullarının elindedir. şerif hüseyin'in de suud ailesiyle uzaktan yakında alakası yoktur.
Cumhuriyetin ilanindan sonra kuran-i kerim'I turkce'ye cevirtip anadolu koylerine dagittiran birini ateist olmakla itham etmekte yurdum yazarlarina ozgu. LATiFE Hanım ile nikahını kıyacak imamı beklerken, Fevzi Çakmaka Ben böyle bir nikah hayal etmiyordum, kızı kaçırıp atla kırlara kaçayım isterdim diyen...
Tayı ölünce ağlayan...
Köpeği ölünce ağlayan...
Köylü kadın peynir verince ağlayan...
Aslında her fırsatta ağlayan...
Bu yüzden iyi ki çocuğum olmamış diyen...
Kendisine asılan kadınlara Çocuğum, kızım diye hitap eden...
Harp Okulundan beri içen, baş ağrısı çektiği ve sarsıldığı için üç dubleden fazla içmeyen, gündüzleri ağzına alkol almayan, Hasan Rıza (Soyak) başta olmak üzere herkese Beynim 24 saat çalışıyor, beni uyutmuyor. Uyumam lazım diyen, Çevremi görüyorsunuz, ben içmeyeyim de kim içsin. Soframa geliyorlar, ama kimse rahat yanıt veremiyor ama alkol onları rahatlatıyor diye yakınan...
1932 yılında Türk Tarih Kongresinde elinde italyanca bir kitapla yanına gelerek, Paşam, bu kitapta size diktatör diyorlar, doğru mu? diye soran öğretmene, Çocuğum diktatör olsaydım, bana bu soruyu sorabilir miydin? yanıtını veren...
Silahını temizlerken tabancasının ateş alması ve kız kardeşi Makbule Hanımı yüzünde bir sıyrık bırakarak yaralamasına çok üzülen ve doktorlara iz bırakmasın diye adeta yalvaran... Hazreti Muhammede ve Fatih Sultan Mehmete hayran olan...
1930 yılında kendisine gönderilen Hazreti Muhammedle ilgili kitabı gerçekler kadar yanlışlarla dolu olduğu için beğenmeyerek, Muhammedi bana, sönük bir derviş gibi tanıtmak gayretine kapılan bu gibi cahil adamlar, onun yüksek şahsiyetini anlayamamışlar diyen, ve Uhud Savaşının planını çizdikten sonra inönüye dönerek şöyle devam eden: Bir komutan olarak bak bakalım bundan daha mükemmel bir savaş yapabilir miydin? insan Atatürkü anlayabilmek için önce insan olmak gerekir.
kabe nin etrafındaki duvarları yıkıp daha geniş üzerinde oteller olan duvarlar yapmak için düğmeye basan suudi arabistana ne yazık ki böle bir ültimatom verecek gücümüz yok artık.
yobaz örümcek kafalıların anlayamayacağı olaydır üstüne üstelik resmi belgeyi yalanlama gafletinde bulunurlar. atatürk ü din düşmanı gibi gösteren zihniyetin kandırılmış evlatları atanızın kıymetini bilin. o cehaletten ve gafillikten kurtulun diye yüce kitabımızın türkçe meal ve tefsiri çalışmalar yaptırmıştır.