Biri cihan lideri ; diğeri için herhangi bir tanım yapılamayan iki insanın aynı kefeye konma çabasıdır.
Sorun buna inananlarda ve inandırmaya çalışanlarda tabi...
bu dingiller toplum içinde eliyle yemek yiyen başbakanlarını ve dışişleri bakanlarını savunurlardı bi ara şimdi çatal bıçağın hangi elle tutulduğuna mı takmışlar?
doğrudur zira türk kültüründe sofrada alkol olmaz. avurapanın şapkasını takmayı mecbur kılan birinin türk sofra adabını uygulamaması gayet doğaldır şaşılmaması gerekir.
yeniliğe bu kadar açık bir insanın hayatında olmasa da olur denilebilecek söylem. kendinden çok halkını düşündüğü nettir, o nedenle ağzını bulsa yeter bırak sofrasını adabını sağ elini sol elini.
çatalı sağ bıçağı sol elle tuttuğunuz için adap bilmeyen biri olarak ilan edildiğiniz dünyada; ecnebileri (düşmanlarınızı) masaya oturtup süt dökmüş kediye döndürseniz bile, ve hatta adap bilmeyen diye yaftaladığınız kişinin icraatlerinin binde birini yapmamış ve yapamayacak olsanız bile, eğer yüzsüzseniz, 100 sene önceye gidip bir devlet kurucusu "ata" hakkında bunun gibi çeşitli tesptiler sıçabilirsiniz. *
Soyumuzu, sopumuzu köle olmaktan kurtarıp, bilgisayar başında götümüzü yayarak bu sözlüklerde yazıp çizmemizi sağlayan Atatürk'ün sofra adabını bilmediğini iddia etmektir. *
(bkz: sıçtı şakirt bez getir cıvık sıçtı tez getir)
ingiltere, isveç ve bilumum kralla kraliçeyle sofraya oturmuş bir insan için ne de ahmakça bir yakıştırma. dansı da, müziği de sofrayı da çok iyi bildiğini dünya biliyor ama siz bilmiyorsunuz nedense. üstelik bunu yazan adam burger king'de plastik çatal bıçakla pizza yiyiyor. hey allahım... neyse...
başlık giren bir yazarın bu kadar g.t olduğu az gördüm , işin komik yanı resmin ters olduğunu söyleyen 70 kişiye rağmen hala atatürke sallayan trollcanlar var komik.
yukarıda biryerlerde ters negatif olayından defalarca bahsedildi, ben de bahsettim ancak başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum. işinize gelince gazi, şehit diyorsunuz şimdi öncelikle bu adam vefat etmiş, hani ölmüşün arkasından konuşulmazdı? hani gaziler, şehitler sizin için kutsaldı? yahu o adam kaç millete kafa tutmuş, kendi milletini satanlara karşı sıfırdan yeni ordu kurmuş ve savaşmış onun kurduğu bu memleketteki bazı insanlar kalkmış ucuz numaralarla bu kişiye saygısızlık yapıyor. ayıp be kardeşim, işinize gelince din, iman, kuran işinize gelmeyince başka yollara sapmayın.
konu hakkında herkesin yorumlarının beklendiği, özellikle yaptığı yorumları silenlerin ise, gelip "kusura bakmayın bok yedik", şeklinde açıklama yapması gerektiği rerere rörörödür.
atatürk bilmiyor sen biliyorsun he? ulan az mantıklı sallayın resmi ters çevirdiniz çevirdiniz tamamda hiç mi okumadınız admamın hayatını be?
kaşığı tavuk boğazlar gibi tutan kültürün insanlarının, başkalarına görgü kuralı dersi vermeye yeltenmesi oldukça gülünç.
bu şakirtlerin pişkinliği ne zaman bitecek, merak konusudur.
görmemişliğin böylesi denilebilecek ve kemocanları çok üzecek hadise. bizim evde bıçak olmamasına rağmen ben bile biliyorum bıçağın sağ elde tutulacağını. misal, bugün bile bir yerde görülse ki bıçak sol elde, dayanamaz; "ohaaa sığıra bak lan. sene kaç olmuş hala yemek nasıl yenilir bilmiyor" derler.
edit: imla.
edit 2: burada edilen hakareti sakın ola ki atatürk'e edilmiş sanmayın. öyle bir niyetim olmadığını herkes bilir.
o'nun karizmatik bir kişi olarak bilinmesinde giyim-kuşamına gösterdiği özen, hal ve hareketlerindeki etkileyici tavır ne derece önemli ise kuşkusuz sofra adabı da o derece önemliydi.
bakınız, 1934-39 döneminde, ingiltere'nin ankara büyükelçisi olarak görev yapmış 'sir percy loraine', mustafa kemal'in ölümünün onuncu yıl dönümü dolayısı ile ankara palas otelinde verilen anma yemeğindeki konuşmasında ne diyor;
"...nasıldı! Aslını söylemek gerekirse dik, mağrur, kendinden emin, iyi giyimliydi. o'nunla aynı sofrada yemek yiyen bir ingiliz, kendisini lordlar kamarası'nın bir üyesi ile yemek yiyormuş gibi hissedebilirdi. belirgin yüz hatları, insanın sanki içine kadar görebilen mavi gözleri, kalın kaşları, yüzünde bazı derin çizgiler ve çoğunlukla ciddi ve sert bakışlar; ancak her bakışında, yüz ifadesinde ve hareketlerinde dahi bir hayat, bir canlılık vardı. Aklından geçirdikleriyle vücudunu harekete geçirmeye her an hazır, sarılmış bir yay izlenimi veriyordu..."
yalandır. çatal bıçak kullanmayı biliyor olması ve bazıları gibi eliyle dalmaması yeterlidir. yoksa bıçağın ya da çatalın hangi elde olduğunun ne önemi var?
sağ elle yemek yediği için sevinmiştim, çünkü bizim kültürümüzde mecbur kalınmadığı sürece götün yıkandığı elle yemek yenmez. halkın adamı bunu yapar ve batı özentisi olmaz. ama bir kemalist aydın yazarımız resmin ters döndüğünü uyarınca üzüldüm. ne vardı ki batı kültürüne bu kadar özenmesek, biraz, biz olsak sanki ülke yıkılırdı.