57 gibi genç bir yaşta göçüp gitmiş olması.
çok partili rejim denemelerini gereğinden erken başlatması.
latife hanım'la olan yanlış evliliği.
devlet kademesindeki insanlara fazla güvenmiş olması.
insaflı davranıp zamanında bazı zevatlara yaşam hakkı vermesi sayılabilir.
sonuçta atatürk de bir kuldur, insandır.
atatürk'ün de hata yapabileceğinin göstergesi olan icraatlerdir. sayalım isterseniz:
1) alfabe değişikliği. farsça ve farsçadan osmanlıcaya gelen kelimeleri alfabe değişikliği ile yitirdik. ve bunu, gelen her kuşakta biraz daha tarih bilincinin azalmasıyla, tarihimizle aramızın bozulmasıyla ödedik.
2) şapka ve kılık kıyafet kanunu. muassır medeniyetler seviyesine çıkmak için yaptık değil mi bunu? e kardeşim batıcılık bu yapılan çok açık şekilde! çağdaş olmak için atatürk gibi büyük bir önderin, bu kadar zeki bir insanın "kıyafet"i çağdaşlaşma olarak göstermesi düşündürücü. yani çağdaşlaş peki. ama neden kültüründen vazgeçiyorsun? hadi kültüründen geçtin, neden fötr şapkayı teşvik etmekten öte, baskı ile giydiriyorsun? biz o fesi, şalvarı, sarığı, kuşağı terketmek zorunda mıydık?
3) said nursi adlı zat, cumhuriyetten en az 30 sene önce yazdığı eserlerden dolayı mahkemeye çıkartıldı. ömrü mahkemede geçti. sebep ise, süfyan tanımı atatürk'e çok benzediği için. hata mı zulüm mü?
4) "prensiplerimizi, gökten indirildiği zannedilen kitaplarla sınırlı tutmamalıyız" şeklinde bir ifade sarfetmek. çünkü bu millet o kitapların gökten indirildiğini zannetmiyordu, direkt olarak iman ediyordu.
o, ulusu sevin demiştir ama ortaya ırkçı varlıklar çıkmıştır. üstelik bunu "atamızn yolu" olarak tanımlamışlardır. o vatanı sevin demiştir ama vatan topraklarını satan mirasyediler türemiştir. üstelik bunu vatan için yapıyoruz diyerek savunmuşlardır. atatürkçülüğü kalıplara sokup hem ilkeleri, hem atatürk'ün kendisini yıpratan "kemalist" güruh ortaya çıkmıştır. demek ki neymiş? hatalar, mustafa kemal atatürk'ün değil, onun adını kullanıp siyaset yapan dalkavuklarınmış.
türk milleti kavramını yerleştirmek yerine ulusçuluk yapmış olmasıdır.
ziya gökalplerin oturtmaya çalıştığı millet kavramı, bu coğrafyada yaşayan etnisite ayrımı yapılmaksızın aynı kültürü benimsemiş, aynı dine mensup halkı kapsıyordu. bu milletin adı türk milletidir, denildi. yani, "biz türk ırkına mensubuz hadi kürtler sizde türküz deyin" değildi ziya gökalpin bahsettiği millet kavramı. insanlara bu millet kavramı anlatılacağına insanların kafa tası ölçüldü.
elbette atatürk ün hataları olmuştur fakat aramızdan ayrılalı yüz seneye yaklaşmış birinin büyük hatalarını aramaktansa bugün ülkeyi soyup soğana çeviren politikacılardan kurtulmanın yolları aranmalı.
en büyük hatası türk halkının sadakatine güvenmesiydi...
ne bilsin kendinden sonra şerefsiz, namussuzlar çıkıp da kendisine bu denli hakaret edebilcek... hiç utanmadan, yüzü kızarmadan "başıma bi şey gelmicekse kendisini sevmiyom" diyen cahillerin elini kolunu sallayarak insan içine karıştığını bilse ne derdi.
bu arada edit: mesele atatürk'ü sevmek ya da sevmemek değildir. ben burda saygı ve yönetime değindim. daha doğrusu değinmek istedim.
başka ülkelerin mandasını kabul eden ve şeriat isteyen gericileri, sınır dışı etmemiş olmasıdır. o zaman bu yapılmış olsaydı, şimdi atamızın arkasından böyle laflar edemezlerdi. çünkü anaları bir babaları bin olacaktı. şimdi rahat bi taraflarına battı atatürk suçlu oldu.