zamanında yedi dümene çok fazla sokup kökünde bıraktığı için bugün torunlarının bu tür viyaklamalarını gayet normal karşılıyoruz malum girdi dibine kadar.
çok iyi olurdu. ama olmadı. tüm din sömürücülerini assaydı ama yapmadı. insan evladıydı neticede.
ama düşünsenize din sömürücülerini astığını. halk bugün böylemi olurdu? aşiret sistemini bitirdiğini düşünsenize. bugün yaşanan hiç bir sıkıntı yaşanmazdı. aydınlık, gelişmiş bir ülke olurduk. ama olmadı. bu iyilik de cezasız kalmadı...
hassas konulardan biri daha. evet gerçek olabilir. ancak sonuçta türkiyeyi o kurdu. milletimizi bir araya o ve yardımcıları bir araya getirdi.
not: aslında saygı duruşunda durulması gereken bir sürü kahraman var. kazım karabekir, fevzi çakmak bunlardan bazıları.
not2: kazım karabekir de istklal mahkemesine gitmiş biridir. sebebini hala bilmiyorum.
bunu diyen insanların osmanlı hayranı olduğunu düşündükçe kahkahalara boğulup, sandalyeden düşerken nutella kaşığının götüme kaçmaması için çaba gösteresim geliyor.
he gülüm he.
atatürk diktatördü.
osmanlı ise o kadar demokrattı ki, padişahlar kardeşlerini bile referandumda çıkan sonuca göre öldürürlerdi.
diktatörlük roma cumhuriyeti'ne özgü bir makam olup sözlük embesillerinin ağızlarına sakız ettikleri ama gerçek anlamını öğrenmemekte inat ettikleri bir terimdir. diktatörlük, olağanüstü hallerde üst düzey yöneticilerin * yetkilerini en akıllı ve üstün idareciye devretmeleri durumunda ortaya çıkan makamdır * . diktatör, ülkesinin zor anında olağanüstü yetkilerine dayanarak kanun hükmünde emirler verebilir, yeni vergiler koyabilir, isyanları bastırmak veya düşman kuvvetlerini püskürtmek için lejyonların başına geçebilir, halktan eğitimli olmak kaydıyla asker alımı yapabilir, hatta askerlik ile ilgisi olmayan kimselerin de ordulara hükmetmesini emredebilir.
buna benzer hayati emirlerin, yönetmeliklerin tbmm'ne atatürk tarafından çıkarttırıldığı ve bu sayede ülkenin bağımsızlığını kazandığı su götürmez bir gerçektir.
yani diyeceğim odur ki diktatörlük zor anlarda ortaya çıkan olmazsa olmaz bir kavramdır.
radikal islamcı kardeşlerimin hatalı aforizmalarına karşılık ben de islam tarihinden diktatör olarak anılamayacak ama eli kanlı onlarca tarihi figür, figüran sayabilirim.
" Sadece kötü insanların diktatör olabileceğini " düşünenlerin bir türlü kabul edemediği gerçektir. zira " diktatörlük " bir devlet yönetim biçimidir. iyi bir insan da şartlar gereği diktatör olabilir.
Tarihin bir döneminde atatürk diktatör olmuştur. Yılmaz özdil ne derse desin olmuştur efenim.
egemenlik kayıtsız şartsız milletindir deyip, halkın seçtiği serbest cumhuriyet fırkasını kapattırmak dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. kazım karabekir gibi halkın atatürk' ten daha fazla destek verdiği bir kişiyi sebepsiz yere zindanlarda çürütmekte cabası olsa gerek.
karabekir paşaya git chf ye muhalafet bi fırka kur diyen, kendi kendini eleştiren gazete makaleleri yazan, kendisi hakkında hakaret derecesine varan kitapların yasaklanmamasını emreden de ebemdi zaten. gerçekten de tam bir diktatörmüş aynı hitler ya da tayyip.
daha öncede yazmıştım ama görünce dayanamadım,
paşama yanaşan küçük kız çocuğu siz diktatör müsünğz sorusuna,
paşamın verdiği cevap çok açıktır,
eğer öyle olsaydı sen bana bu soruyu soramazdın.
Günümüz şartlarına bakıldığı'nda keşkeler ' e mahrum bırakılmamızı da göz önünde bulundurarak denilebilir ki , keşke diktatör olsaydı.olsaydı da milletin ırzına namusuna göz diken , vatandaşın namusunu sorgulayan o*çocukları peydah olmasaydı.
--spoiler--
+''kapıda duran nöbetçi bile benden korkmaz. isterseniz kendisine sorunuz. korku üzerine egemenlik kurulamaz. toplara dayanan egemenlik ayakta kalamaz. böyle bir egemenlik, hatta diktatörlük ancak ihtilal olduğunda, geçici bir süre için gerekir; ülkemize bakınız, sükunet içindedir. hep güven ve esenlikten yanayız. kendi topraklarımız dışında bir metrekare toprakta gözümüz yoktur. çünkü topraklarımız geniştir ve üzerinde yaşayanlar için dar değildir. tüm devletlerle güvenlik anlaşmaları yaptık. ancak yeni saldırılara uğramamak için orduyu buluduruyoruz. ''
reformları gerçekleştirmek, kalıcı kılmak için otoriter bir yönetim oluşturmak şarttı, ancak atatürk yönetiminin hiçbir zaman diktatörce olduğunu söylemek doğru değildir. çağdaşlarına bakalım: salazar, franco, hitler, mussolini, lenin, stalin. atatürk diktatörse, bunlar neydi acaba?
+''efendiler, millet bizi buraya gönderdi. ama biz bu yönetimi ve egemenliğini miras mal gibi ömrümüz boyunca kullanmak için toplanmış değiliz. ve sizi toplamak ve dağıtmak hakkına hiç kimse sahip değildir. millet bilmelidir ki bir günde vekillerini toplar ve gönderir. kimsenin burayı sınırlamaya hakkı ve yetkisi yoktur ve olmamalıdır.''
çok partili hayata geçmeyi isteyen de kendisi değil midir zaten? ali fethi bey'e bizzat serbest cumhuriyet fırkası'nı kim kurdurtmuştur? şimdi diyeceksin ki, e bir de terakkiperver cumhuriyet fırkası var? evet, kuranlar atatürk'ün arkadaşlarıdır, onlar da sistemli bir görüşe sahip değillerdi, ve atatürk'ü devrim yolunda birer birer yalnız bıraktılar.
ancak bu partiler, monarşiden cumhuriyete geçişten sonra ''muhalefet'' olma özelliklerinden ötürü her türlü saltanat ve hilafet yanlısı, cumhuriyet karşıtı eylemi kendilerine çektiler, bu da, hem bu partiler adına, hem de rejim adına tedirginlik yaratmaktaydı.
+''...ancak bu arada reşit galib'in dolmabahçe'deki bir akşam yemeğinde,
atatürk'e öğretmenlik yapmış olan milli eğitim bakanı esat sagay'ı
eleştirmesi çankaya ile olan ilişkilerini kısa bir süre de olsa gölgelemişti.
1932 ilk aylarında olması gereken bir akşam yemeğinde kız öğrencilerin kısa
etek, kısa çorap ve kısa kollu kazak giymelerinin doğru bulmayan ve bayan
öğretmenlerin ankara halkevi'nde sahneye çıkmalarını yasaklayan esat
bey'in davranışını gericilik diye suçlayınca, atatürk bu konunun daha sonra
tartışılmasını önermişti. fakat reşit galip, ''bu sofrada inkılaplan
zedeleyecek icraattan bahsedilmesi küstahlıktır.'' diye sert bir yanıt vermişti.
bunun karşısında atatürk kendisini "yorgun görünüyorsunuz, gidip istirahat
edebilirsiniz!" diye uyarmıştı fakat o, daha da alevlenerek "burası milletin
sofrasıdır, kovulmamalıyım. kendimi iyi hissediyorum, kalkmam." diye
dikleşmişti. bu durum karşısında atatürk, "o halde biz kalkalım, masayı
beyefendiye bırakalım!" diyerek odasına çekilmişti. (fethi okyar) (şerafettin turan)
bir diktatör bunu yapar mı? yeri geldiğinde gerekli olarak otoriter olmuştur, ama asla bir diktatör olmamıştır, bir dikta heveslisi olmamıştır.
ali kemal gibi bir hain, direnişçilerimiz için idam kararı çıkarılmasına ön ayak olan bir hain, linç edildiğinde
sinirden köpürmesi nedir peki? ya da , asla savaştan yana tavır koymamış olması nedir?
--spoiler--
not: bu yazı nickini hatırlamadığım bir yazar tarafından yazılmıştır. yazının bir bölümünden alıntı yapılmıştır.
atatürk mezarından çıksa, "evet ben türkiye'yi diktatörlükle yönettim çünkü o yıllarda buna mecburdum başka alternatifimiz yoktu" dese yine de kemalistleri ikna edemez. yalan söylediğini iddia ederler. saplantılı olmak, yobaz olmak çok kötü bir şey.
teokratik monarşi faşizmini yıkıp parlamenter demokratik cumhuriyet kurarak, dünya demokrasi tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır ama, bu halka seven değil, siken yaranır. zorlamayın o yüzden..