Konu sevmek ya da sevmemek değil, zaten bütün mesele de bu değil, ama her şey gibi atatürk'ü de eleştirebilmek gerekir, hiç bit şeyi putlaştırmamanın gerekliliğini de duyduk bu insanın ağzından, biliyoruz ki bir şeyi putlaştırınca asıl amacından sapar.
kim nedir ki atatürk ü eleştiriliyor burada.
siz biliyor musunuz ki, şayet atatürk olasaymış, ne semalara yükselen bayrak bizim asil kanlarımızla olan Türk Bayrağımız olurdu, nede duyulan allahın adı geçen sesler ezan seslerimiz olurdu. bizler biyolojik olarak yaşardık ama ne türklüğümüz bilinirdi nede örf adetlerimiz.
bu günlerde semalarda başka bayraklar yerine türk bayrağımız varsa, çan sesleri yerine duyulan ezan sesleri ise, biraz da olsa çokda olsa atatürk sayesindedir. kim ne derse desin, ister kumarbaz olsun ister kadın peşinde koşan biri olsun, isterse de içkicinin alası olsun. hayatımızı biz türk ordusuna atatürke borçluyuz demiyorsunuz da, gidip atatürk ü eleştiriyorsunuz.
yatın kalkın azda olsa dua edin. belki sevap işlersiniz. *
atatürk'ü eleştirmek kötü bir şey değildir. Aksine bazıları sırf bok atmak için değil de adam gibi sorgulayanlara hak veriyorum. Her şeyin sorgulanması ve tartışılması illa ki gerekir.
insanların ben de dahil olmak üzere dayanamadığı şey hiçbir şey bilmeyerek, sırf bok atmak inadına, sanki bütün yaptığı en iyi şeyler bir hiç uğruna koyularak adından bahsedilmesi sanki bütün çerçeveyi başarısız olarak göstermesidir.
Ama bunu sen benim atam ile dalga geçtin ben de senin dinine savaş açacağım, senin peygamberin şu kızla şu kadar çıktı, Allah yok gibisinden sataşılırsa ben sana da kızarım ona da kızarım.
Herkesin her şey ile konuşmaya eleştirmeye hakkı olduğu gibi her boka da atlanılmaması gerekir. Türklerin en sevmediğim yanlarından biri tartışmayı bilmemesi de neyse oraya girmeyeyim.
bugün gördüğüme göre kendisini yakışıklı bulmayıp tipsiz görmek hakaret kapsamına girip suç oluyormuş. bu bile eleştirilemiyorsa siyasete hiç dokunmamak lazım.
eleştirme özgürlüğünün hakaret etmekle sık sık karıştırıldığı bir ülkede bu zor...
"eğer ceza almayacaksam" diye başlıyorlar cümlelerine, ve sonra içlerine serpilmiş kin ve nefret tohumlarını kusuyor gencecik sıkmabaşlı çocuklar...
seversiniz ya da sevmezsiniz... ama bir milleti onun bunun köpeği olmaktan kurtarıp şaha kaldıran, tüm emperyalist devletlere tarihin en büyük şamarını yapıştıran, rtoplu iğne bile üretmekten aciz bir ülkeyi sanayi hamlesiyle sözü geçen ülkeler arasına sokan, bir kuruş bile dış borç almadan, o yoklukta bunları başaran bir insana hakaret edemezsiniz...
edemezsiniz, etmeye kalkanın da cezasını veririm...
oysa 20 ekim 1927'de atatürk adeta bu günleri görerek hitap etmişti gençliğe...
ey türk gençliği ! birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
dünyada eleştirilemeyecek hiç kimse ya da hiç bir şey olmadığı için, mümkün olan eleştiridir.
ancak, eleştiri yapılırken, her eleştiride olduğu gibi zamanın ve koşulların gereklilikleri de göz önünde tutulmalı ve saygı çerçevesinden çıkılmamalıdır.
mümkün olabilecek hadisedir. ben ki küçüklüğümden beri çocuk aklımla da olsa atatürkü hep eleştirmişimdir ' ya bu adam niçin bu kadar çok içmiş ? ya 10 sene daha yaşasaymış ya ' şeklinde. ha şimdi sikimde değil, iyi ki içmiş. o içmesin ben mi içeyim arkadaş ? ama işte çocukluktur ki böyle yaklaşabilmişim olaya. günümüze gelince atatürk'ü eleştirmek var eleştirmek var. kimselerin gözünde aşağı çekme amaçlı eleştiriyse kastettiğimiz bunun her zaman karşısında olmamız gerektiği aşina. nitekim hükümet yanlısı insanların, kaynakların da yapmaya çalıştığı budur. ama oturur eleştirirsin. atatürk bu memleketin ayakta kalması için faşizan tavırlar sergiledi diyebilirsin. bir etnik kimlik oluşturmak için türk çatısı altında herkesi toplamaya çalıştı diyebilirsin. ama şeyh sait isyanını niye bastırdı diyemezsin. onun kurallarını kafasına göre uygulayanların yaptıklarını atatürkü eleştirmeyenlere yöneltemezsin. sonuna kadar atatürkü eleştirebilirsin. ama o eleştiriyi yaptıktan sonra da duyduğun minnetten ötürü kuracağın cümle şu şekilde başlayacaktır : keşke şöyle yapsaydı...
yasalar sebebiyle insanı zora sokacak durumdur. şu yasayı kaldıralım desen bu gün, laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor diye ayaklanır birileri. diktatörlüğün olmadığı hiç bir ülkenin yasalarında özel isim geçmemektedir halbuki.
ülkeyi satıp soğana çeviren,ballı ekmekleri kendi boğazlarına,yurdum insanın boğazınaysa kuru ekmekden başka birşey giremeyecek hale getiren,
ülke topraklarını kendi mallarıymış gibi başkalarına peşkeş çeken,onların kulu kölesi olan,
türkiye'yi yok etmeye çalışanlara yardım eden...piyoncukları eleştirmek gerekir önce.
ki atatürk bunların milyon da birini yapmadı,ee ne haddine ?
önce bu insanları gör ve eleştir,uyuma.sonra atatürk'ü de eleştirme hakkın olur.sakın nankörlük yapma!
millet olarak bir türlü yapamadığımızdır. bizim birini eleştirmekten anladığımız, saldırmaktır çünkü. demokratik ortam dediğimiz ülkemizde sırf bunu önlemek için yasa bile var. sanırım önce eleştirisel yaklaşım bilincinin kafalarımızda oturması lazım. eleştirmek ile saldırmak arasındaki farkın farkında olmak lazım.
herkesin yapmış olduğu, yapıyor olduğu, yapacağı ve tabi ki yapması gereken eylemdir. eleştiri iyidir, her konuda gelişmemizi sağlar. tabi ölçüyü aşmadan yapmak gerekir.
Eleştirmek de hatadır eleştirmemek de. insanlar kötü niyetlerinden arınırsa bu konu da konuşulmalıdır. Eninde sonunda birilerinin ekmeğine yağ sürülmektedir.
nie eleştrilemesin ya atatürk insan değil mi?? herşeyi çok mu doğru yapmış 0 hatayla sanki?? bal gbide eleştrilir sonuçta kimse mükemmel değildr bu atatrk bile olsa
bunun için önce eleştirinin ne olduğunu bilmek gerekir.
ardından da gazi'yi eleştirebilecek kadar engin bir birikim...
altındaki boklu donu değiştirmekten aciz, sabahtan akşama kadar ekran başında olan engin birikimli neanderthaller için ne kadar da kolay birşeydir halbuki...
7 ay sonra gelen edit: boklu don lafına mı gücendin lan ciddi söyle...
kayda değer bir şeyler yapmış olmak gerek hayatta. ileri görüşlülükte onunla yarışabilir olmak... yıkık bir ülkenin içinde ateşi başlatıp koca bir yangına dönüştürebilmiş olmak da... bu ülkede, onun sağladıklarıyla, bugün klavye başına geçip olmaz öyle. aynaları hep büyüteçli olan minik insan yavruları ne amacınız var şu hayatta komik duruma düşmekten başka?
atatürk'ü eleştirmek için önce bilmek, sonra kavramak, sonra bir şeyler icraa etmiş olmak, sonra ayrımı yapabilmek, sonra bir başarı ortaya koyabilmek ve sonra "evet hazırım" demekle olur. sen git önce çiş yapmayı öğren.
ata, alkol ve sigara kullanırmış. keşke kullanmasaymış da siroz olmasaymış. 57 sene değil de daha uzun yaşasaymış. burada atamı eleştirdim.
çocuklarımıza ata'yı örnek alın diyen dangozlara da bir lafım olacak. tamam çocuklarımız atamızı örnek alsınlarda, ilkokul sıralarında ata'nın sigara ve alkol kullandığını öğretmenin manası nedir. zaten eğitim yılları ilerledikçe gerçekleri öğrenecekler. ona o yaşta bu bilgiler gereksiz ve saçma. burada meb'i eleştirdim.
yıllardır değişmeyen, değişmeyecek olan bir düzene çokmak sokmaya çalıştım. sanane lan! geçmiş gitmiş senden. bir daha eleştiri başlığına girmezsem iyi olacak. burada da kendimi eleştirdim.