sözlüklerde bolca bulunan kafadır. bir de çıkıp utanmadan atatürk'ü eleştirenlere nankör der bunlar. herhalde eleştireceğiz. yanlışını söyleyeceğiz. haddinizi bilin. evet.
said-i kürdi ve fethullah gülen'e tapan angutların, onları eleştiremiyen kafanın, şıçmayın dese şıçamayacak olanların eleştirdiği kafadır. siz önce beyninizi temizleyin.
atatürk elbette eleştirilemez değildir.
tanrı bile eleştirilebilir.
amma ve lakin, ulaşamadığın tepeyi aşamassın.
ulaşabildiniz mi ki, aşacaksınız? diye sorarlar adama.
bir tek onlar vatansever, aydın, vatanı için gözünü kırpmadan canını verecek kadar asil ve cesur insanlardır. "beşer bu, şaşar" sözüne rağmen asla hataya düşmeyen bir insanı sorgulamak kimin haddine?
düzenleme: ironi yapmayı ben mi bilmiyorum, yoksa entry ulaşması gereken yere ulaşmış mı, çözemedim.
eleştirilebilir elbette. kimse kusursuz veya dört dörtlük değildir. herkesin yaptığı şeyler birileri için kötü, birileri için iyidir. oturup düşünüldüğünde bu ülkede çoğu insanın Atatürk' ü sevdiğini ve yaptıklarını tasvip ettiğini varsayarsak bu yapılan eleştiriler eleştiri olarak kalmalı. bok atma seviyesine çıkarmaya kimsenin hakkı yok. dikkat çekilmesi gereken bir nokta daha var. Atatürk ün yaptıkları eleştiriden çok övgüyü, saygıyı hakediyor.
türkiye'deki ilkokullarda saçma sosyal derslerinde beyni yıkanmış, sonrasındaki taraflı tarih kitaplarıyla yetişmiş nesillerin kafasıdır. çok var bunlardan.
rövanşist ruhlu insanların yazı yazdığı yerdir.(üzgünüz) atatürk geçiyorsa bir yerde tayyip erdoğan'sız(tayyoş) konuşulamaz çünkü. kendi elleriyle atatürk'ü değersizleştirmekten geri gelmeyip eleştirilemez sanmak da ayrı bir kafa doğrusu.
--spoiler--
işgaldeki hali sakın unutma
ATATÜRK´e dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan yine çıkardın ama,
Baban kim olurdu bilemezdin ŞEREFSiZ.
--spoiler--
Usta bir ressam, genç öğrencisinin eğitimini tamamlaması için bir öneride bulunmuş. Öğrencisine yaptığı son resmi kentin en kalabalık meydanına götürüp, birkaç gün herkesin göreceği şekilde sergilemesini istemiş. Genç adam tam kapıdan çıkmak üzereyken, ustası yanına birkaç kırmızı kalem alması gerektiğini söylemiş ve eklemiş; tabloyu bıraktığın yere bir de not yazmalısın. Lütfen beğenmediğiniz yerleri bu kalemle işaretleyiniz.
Çırak, ustasının dediğini yapıp, elindeki resmiyle doğru kentin en kalabalık meydanına koşmuş. Kalemleri tablonun yanına bırakıp, notu da en görülür yere iliştirmiş.
Aradan birkaç gün geçmiş, ustası bu kez, gidip resme bakmasını istemiş genç öğrencisinden.
Merakla koşmuş meydana ki, ne görsün?
Yaptığı güzelim resmin kırmızı kalemle işaretlenmemiş yeri kalmamış, çarpılardan neredeyse görünmüyor.
Boynu bükük, hüsran içinde dönmüş ustasının yanına. Ustası üzülmemesini, resme devam etmesini önermiş.
Biraz daha hırslı, biraz daha cesur davranmış bu kez. Resmi tamamladığında, yine aynı meydana gitmek üzere hazırlanırken, ustası bu kez, kırmızı kalemleri bırakıp, yerine bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ve birkaç fırça almasını salık vermiş. Tabii yine aynı notla; beğenmediğiniz yerleri lütfen düzeltir misiniz?
Bir hafta sonra, genç adam sabırsızlıkla meydana koşmuş. Bir de bakmış ki; resminde tek bir fırça darbesi, fazladan bir renk ya da şekil yok. Mutluluktan uça, uça ustasına koşmuş, nihayet demiş, resmimi beğendiler. Kimse elini sürmemiş boyalara, kimse düzeltme yapmamış.
Ustası durumu şöyle özetlemiş genç adama; ilkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün. Hayatında hiç resim yapmamış insanlar dahi, gelip senin resmini karaladı. ikincisinde ise onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemez.
Dolayısıyla:
Emeğinin karşılığını, ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın.
Değerini bilmeyenlere sakın emeğini sunma.
Asla bilmeyenle tartışma.
Herkesin belli konuda fikri olur, olur da.. burada bahsi geçen eleştirilerin ardından yapıcı bir proje veya alternatif sunumu geldiğine allahaşkına şahit olan var mı? eleştirmeye bu kadar meraklıyız da, (#19559993) de iyi ifade edilmiş, atatürk'ün yaptıklarına yaklaşmış veya aşmış mıyız ki gidip eleştirelim? atatürk eleştirmenleri veya taraftarları, onun yaptıklarını bırakın aşmayı veya benzerini yapmayı, objektif bir şekilde detaylı anlamak için çaba sarfetmişler midir? bu sorulara evet diye yanıt verecek noktaya gelelim de sonra konuşuruz.