Atatürk ün sözlerinden, düşüncelerinden alıntılar yaparak, fikirlerinden işinize geleni ele alarak, belli bir zamanda belli bir nedenle söylediği bir sözünü, belli bir zamanda belli bir nedenle takındığı bir tutumunu, davranışını esas tutarak, o nu istediğiniz gibi gösterebilirsiniz, kılıktan kılığa sokabilirsiniz. Ancak, bu durum gerçeği yansıtmaz.
Atatürk ün birbiriyle çelişen sözlerini, düşüncelerini, tutum ve davranışlarını değerlendirirken O nun içinde bulunduğu ortamı, Ulusal Kurtuluş Savaşı nın koşullarını , iç ve dış dengeleri, Türkiye nin ve dünyanın durumunu gözönünde tutmak zorundayız. O zaman Atatürk ün o sözleri hangi koşullarda, hangi nedenlerle o tür bir davranışta bulunduğu ortaya çıkacaktır.
Önemli olan "sonuç" tur. Atatürk ü doğru değerlendirmek ve yorumlamak için gerçekçi olmak, tarihsel gerçeklere bağlı kalmak, objektif (nesnel) ve bilimsel olmak zorundayız. Atatürk ü değerlendirirken, yorumlarken, O nun yalnızca belli bir sözünü, düşüncesini, demecini, belli bir tutumunu, davranışını, eylemini değil; söz, düşünce, demeç, tutum, davranış ve eylemlerinin tümünü birden gözönünde tutmamız ve O nun içinde bulunduğu, yaşadığı koşulları çok iyi bilmemiz gerekmektedir. Ancak, o zaman Atatürk ü doğru, sağlıklı değerlendirebilir, gerçeği bulabiliriz.
atatürk'ün türk ulusuna duyduğu bağlılığı faşizan bir bağlılıkmış gibi gösterip, mustafa kemal'in devrimlerinden ve ilkelerinden nasibini almadan atatürkçülük oynamak, atatürkçülüğü doğru yorumlamamaktan gelir.
ayrıca kemalizm, esasları itibariyle sol görüşe paraleldir, aynı yöndedir.
solculuk konjonktürel bir olgudur.tarihe baktığımızda kurtuluş savaşına önderlik eden atatürk'ün solcu olduğu kesindir.ama atatürk bugünkü anlamda kemalist midir? tartışmaya açıktır.
atatürk'ün sözlerinden kemalizm ideolojisi yaratılmaya çalışılmıştır. fakat herkesin atatürkçülüğe yaklaşımı farklıdır. gözlemlediğim bir örnek vereyim. solcular atatürk'ün kalpaklı resimlerini ön plana çıkarırken, muhafazakarlar ise tbmm'nin açılışı sırasında dua eden atatürk pozunu daha çok severler. bir de softa,dinci kesim vardır. bunlar atatürk'ü sevmezler fakat bunu da açıkça söyleyemedikleri için pek bahsetmezler atatürkten.
acaba kemalizm evrimleşemez mi? dönüşümlere kapalı, dogma bir doktrin midir? neden son zamanlarda kendine kemalist diyen insanlar halktan kopuk ve gerici insanlar konumuna düşmüşlerdir? kemalistlerin cevaplamaları gereken daha bir sürü soru türetilebilir.