yaşar Nuri öztürk hocamızın sık sık yaptığı ve bu seyahatlerin birinde atatürk hazretleri ve yaşarcık efendiyle karşılaştığını iddia ettiği seyahat türü.
Çok sık yaptığımı düşünüyorum. Haftada en az bir kere rüyamda uçtuğumu görüyorum.
Bir kaç kez , şeytanla savaştım uçarken. Daha öyle bilimkurgu filmleri bile çıkmamışken de.
Hani etkilenmiş olabileceğim şeyler yokken.
Uzayda dahi uçtuğumu hatırlarım ve hatta vivaldi çalıyordu.
"Ruhlar bölgesi " filmi çıktıktan sonra baya korkmuştum hatta. Bende böyle tehlikeli şeyler yapıyor olabilirim diye. Rüyalarımı hatırlamazsam daha da çok korkuyorum. Bazen bir köpek tam beni ısıracakken yine zar zor havalanıp , uçarak kurtuluyorum. Yorgun uyanıyorum.
Bir sabah acılar içinde uyandım ve gözlerim bulanık görüyordu. Tüm kemiklerim kırılmış gibi ağrırken kollarımı hareket ettirEmiyordum. O günden sonra daha da korktum. Altı ay sonra düzeldim. izmir ve istanbul ' daki sayılı hastanelere gittim. Teşhis koyamadılar. Yakınım bir doktor bu gözleri sadece yoğun bakımda ölmek üzere olan hastalarda görüyorum demişti hatta.
bağzı kimyasallar, uyarıcılar falan yasak olmasa o kadar da abartılacak bir şey değil aslında. ama mesele seyahate çıkmak değil. gittiğin yerin kültüründen bir şeyler çıkarabilmek, it peşinde gezmemek, öğrenmek, öğrenmek daha çok öğrenmek, sonra efendi gibi evine, kültürüne geri dönebilmek. görgüsüz gibi ya da sonradan görme gibi döndüğü yeri beğenmemek değil.
öz astral seyahat ismi altında şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan merkezi ısparta olan otobüs firmasıdır ,ikramları boldur ,muavinleri son derece nazik ve kibardır.
O yüzden ayrılan ruh değildir. Ruh çok farklı bir kavramdir. Mamafih zateb uyurken bu olay uykunun rem döneminde oluyor. Yanisi şudur ki rem sırasında insan zateb yarı ölüdür. Yani o anda o zamandan ayrısin. O zaman söyle ki kişi bu sırada rüyalar görür ve o rüyada binbir alemi gezerek gelecekten geçmişten yada başka zamanlardan bunların yansımalarına kadar gezer gider gelir.
Teorik olarak eğer biz ışığa gitmezsek ışık uzakta kalır. uzakta kalan ışık ise dağılır. Dağılan ışığa yaklaştıkça kaynağa gidilir. Sonra ise bu ışık bütün olarak yaydığı acıya girir.
Burada ki teorem şu ki güçlü olan ışık var. Ancak siz ışığın fizige göre dağılma acısı dışına çıkarsaniz ışıkta ki frenkasa giremezsiniz ve bunun yarısı dışarda kalır.
Teorinin asıl maksati, astral seyahat böyle bir şey olmasi. Çoğu kişi rüya görürken bu ışıktan görür bu ışıkta ki her frekansta kişilerin ailelerin dahası Aklınıza ne gelirse bunların hepsini barındıran bir bilgi kaynağı. Rüyaların kısım kısım olması ise işte bu ışığın tam dağılma açısına girilmedigi içindir. Bu yüzden o yarım frekanslardan kısım kısım şeyler görürsünüz. Astral de veya diğer para psikoloji kavramlarında bu ışığa yaklaştıkça insan aydınlanir.
tam bir saçmalık, zaten ruh bedenden ayrılırsa dindarlara göre ölmüş olursun çünkü bedeni hayatta tutan ruh. din dışına bakarsan zaten ruh diye bir şey yok. ee nasıl olacak bu iş?
Çok denediğim fakat bir kere ucundan döndüğüm ruhsal seyahat. Bedenin uykuya geçmesi fakat zihnin henüz uykuya geçmemesi esnasında olan yoğun hiç.
Gittim gezdim diyen çok da onlara inanmıyorum. Ama sırf o yaşadığım sayko his için tekrar yapmayı deneyebilirim.
bilinçaltının kaynaklarını kullanarak (seyahat(!)) sırasında bilinç dünyasına giren bilgilere dayanarak, görülmüş rüyalarla karıştırılmaması gereken şeydir.
her liselinin bir gün yapmayı hayal ettiği. o zamanlar bende merak ediyordum. gezmediğim, okumadığım forum falan kalmamıştı. hepsi de o kadar gerçek anlatıyordu ki işi hatta o forumlarda yapanlar falan oluyordu. rpg oynuyormuş meğerse adamlar forumda.
velhasıl kelam bunları boşverin, dersinizi de çalışmayın açın kitap mitap okuyun aq. astral seyahat ne len?
