kendini avutmayı öğrenmek. sürekli asosyalliğini kapatacak bahaneler uydurmak. insanlarla iyi anlaşamıyorum, bana uygun değiller, sosyal olmayı sevmiyorum gibi şeylerle kendinizi avutursunuz fakat asıl gerçek bir asosyal olduğunuzdur.
herkesin dertleşecek bir dosta ihtiyacı olmak zorunda değil, arkadaş eksikliği çekmeyen insanlar da vardır. dışarıda hiçbir şey ilgisini çekmediğinden evde oturup kitap okumak vs. yapan da vardır.
eğer genç iseniz;
sosyal bir hayatınız olmadığı için vaktiniz bol olur, zamanı olumlu değerlendirirseniz işinize çok yarar (kitap okumak, araştırma yapmak, ders çalışmak gibi) sosyal hayatta aktif olan diğer yaşıtlarınıza oranla bu konulara daha çok vakit ayıracağınız için onlardan bu konularda önde olabilirsiniz.
çok iyi gözlem yeteneği. dışarıdan çok samimi gözüküp içlerinde ki kıskançlıkları fesatlıkları hatta yapabilecekleri kahpelikleri anlıyabilecek kapasiteye gelmek demek. kafa dinlemek demek kendi biyolojik saatinizi kendiniz belirlersiniz uykunuz gelirse yatarsınız uykunuzu alınca kalkarsınız aslında çok iyi bir şey ama türkiye de yanlış gösteriliyor. insanın kendisini tanıması demek fikirlerinin idolojisinin oluşup oturması demek . giden hiç bir şey yok gelen çok şey var demek. gerçek dostlarınızı görmeniz demek. sizinle ortam için mi takılıyorlar yoksa sizi siz olduğunuz için mi sevip sizinle iletişime geçiyorlar demek neyin kimin ne olduğunu anladığınız zaman aralığıdır bokunu çıkartmadığınız zaman hayattan zevk almak ve gelişmek demek 3. gözünüzün açılması ve koyun olmanınız demek. daha çok şey yazardım ama çalışılması gereken bir sınav çözülmesi gereken 1-2 deneme var aklıma geldikçe yazarım. şuana kadar asosyaldim tek 1 saniyesinden bile şikayetçi değilim dünyaya tekrar gelsem tekrar asosyal olurdum bunu söylebilirim size. tüm gün pcde oturup takılmak değildir asosyallik bunu da söyliyim size.
Bana şimdiye kadar hiçbir şey katmadı aksine çok sıkıldım. O yüzden vazgeçtim artık konuşuyorum, arkadaş oluyorum.
Kendinizi avutmayın, kandırmayın kırın kabuğunuzu böyle geçmez hayat.
Aslında hepimiz asosyaliz. Yani birsürü insan içinde yalnız. Kendi kendimize yaşıyoruz hayatımızı. Bir başkasıyla iletişime geçiyoruz bazen. Gereksiz şeyleri konuşuyoruz falan. Onada sosyalleşmek diyoruz. Fakat bilmiyoruz ki yalnız öleceğiz. Öldüğümüz bile unutulacak.
işte asosyallik budur. insana kazandırdığı ise farkındalıktır.
hiçbir şey, aslında sosyal insanlarla asosyal insanlar arasında hiçbir fark yoktur bence, tercihler dışında. bu tercihlerinde doğrudan bir getirisi, artısı yok. insanların kalıplaştırmasından başka bir şey değil ayrıcada asosyallik.
"ne istiyorum" sorusuna "arkadaşlarımla sinemaya gitmek" cevabını veren biri sosyaldir ve sağlıklıdır, fakat aynı soruya "evde durup sözlükte yazmak istiyorum" cevabını veren ise asosyal ve düşüncesel hastalıklıdır algısı oluşturulmuş artık. yapacak hiçbir şey yok.
online oyunlarda çılgın levellarda profil sahibi olmak. ayrıca yeterince asosyal kafada yaşamış insan, sonradan o asosyal yaşamdan kurtulsa bile "elalemin derdi bizi mi gerdi amonagoyam" mantığında bir yaşam sürer. raad olur.
Hayal kurmak konusunda kendini geliştiriyorsun. Yatağa yatıyorsun sanki biriyle konuşuyomuş gibi hayal kurmaya başlıyorsun sonra devam ediyorsun sonunu beğenmediğinde veya daha iyi bişey aklına geldiğinde başa dönüyosun bida kurguluyorsun hayalini bu böyle bıraksan sabaha kadar gider ve bir bakmışsın inanılmaz bir kurgu ve hayal gücü yeteneğine sahipsin. Arkadaşlarından bi adım ilerdesin hep bu konuda.
Kazandırmıyor. Sadece Erteletiyor gerçekleri görmeyi. Er ya da geç asosyalliğin çürütüldüğü ortamlarda olacak insan. Hazırlıklı olmalı kendisine döndürülen oklara. Alışılmış asosyallikle güçlü kalınmıyor maalesef. Keşke rahat bıraksalar,bırakmazlar ki.