asla birlikte olamamaktır asla birlikte olamayacağın birini özlemek. sükunetin dargınlıklarında asla konuşamamaktır asla birlikte olamayacağın birini özlemek. asla gün ışığına bakamamaktır asla birlikte olamayacağın birini özlemek. ulaşılamazlığın karartılarında asla tökezlemeden yürüyememektir asla birlikte olamayacağın birini özlemek.
o düştür. o, en ulaşılmaz ve en uzakta durarak bize bakan, bizim yarım kalan tarafımızı tamamlayan ve kendimizden bişey bulduğumuz derin ve büyülü bir kuyudur. kendimizin, kendini bulduğu yerdeki merkezde, acılarımızı hafifletmek için hayatımıza girmesini istediğimiz, acının ta kendisidir. hüznün elle tutulup, gözle görünen şeklidir. ulaşılınca kaybedilecek olandır. uzaktan izlenilmesi en acı ama en güzelidir. en iyisi ufak ufak kaçış yoluna girmek ve düşten gerçeğe inmektir..
zaman kaybıdır. artık uzaklarda olan ve ellerini tutup gözlerine bakamayacağı birini özlemek insana sadece acı verir, kalbini yorar. bu yüzden çevredeki insanlarla kahkaha atılmalı, çevredeki insanlarla gözyaşı dökülmeli, onların elleri tutulmalıdır. hayat uzaklarda değil ayakların bastığı yerde yaşanmalıdır, aksi takdirde insan dert sahibi olur.
asla bulunmamış sevginin yalancı heyecanlarda kendine avuntu sağlamasıdır. bir nevi kendini kandırmaktır. özlediğin o değil kafanda süsleyip püsleyip durduğun "sevgilidir".
hayaller kuruyorum sana dair. cümleler yazıyor, siliyorum. şiirler dönüp duruyor kafamın içinde; ama ben biraz üzülerek, biraz da mutluluk duyarak kovuyorum onları. dünyalar yaratıyorum kafamda, içinde seninle yaşadığım. rüyalar çiziyorum kendime, senin koynunda olduğum gecelerde göreceğim. elimdeki resim kağıdını türlü renklere boyuyorum ve adına "sen ve ben" diyorum. biz, bizim hayatımız.
"unut gitsin." diyorum sonra kendime. ellerimi hayalinin dudaklarından çekiyor, birbirine kenetliyorum. oysa ne güzel dokunuyordum yüzüne, dudaklarına. "tekrar başa dön." diyorum kendime sonra. tekrar cümleler yazıp siliyorum. tekrar ikimizin yüzüne vuran güneşler doğuruyor, batırıyorum. beraber bir kağıt gemi yüzdürüyoruz seninle. onu bir dalgaya teslim ediyor, kucağımda hayallerim ve gözlerimde yaşlar ile uyuyakalıyorum. rüyamda sana cümleler yazıyorum. sonra sanki bir şey olmamış gibi hepsini bir kalemde siliyorum tekrar yazabilmek için.
hiçbir şey bilmiyorum. tek bildiğim, seni özlüyorum.
Her zaman birlikte yürüdüğünüz caddelerde, ilk defa el ele tutuştuğunuz sokakta, her şeye anıların kokusunun sindiği o yollarda defalarca yürürsünüz.. Yağmur damlaları değildir yanaklarınızı ıslatan, gözyaşlarınızdır.. Hatıralar, anılar ve yaşanan bir ton şeydir yüreğinizi paramparça eden.. O caddede Onsuz kaçıncı yürüyüştür bu ve daha kaç kereler yalnız yürünecektir bilinmez.. O, hayatınıza anlam yükleyen insan yoktur yanınızda.. Ve belki de bir daha hiç olmayacaktır.. Bu hissettiklerinizi de muhtemelen hiç bilmeyecektir.. Şuan nasıldır diye her an merak edersiniz.. Onu her şeyde çok özlersiniz.. Ve bu özlemlerinizin aslında ömrünüzün sonuna dek olacağını artık o özlemlere sarılıp uyuyacağınızı bilirsiniz.. Kıvrandırır çoğu zaman.. Acıyla uyanırsınız.. Tek bir umut için neler vermem ki dersiniz kendinize.. Ama bilirsiniz artık tek bir umut bile kalmadığını.. Her şeye rağmen dersiniz yola devam etmek istersiniz her düştüğünüzde dizleriniz yerine yüreğiniz kanasa da.. Her seferinde daha azimle kalkarsınız.. bu sefer harekete geçmeliyim dersiniz belki de defalarca gider eliniz telefona ama her seferinde boynu bükük geri döner..O'nu her özlediğinizde binlerce kez yüreğinize saplanan bıçakların sizi öldüreceğini zannedersiniz.. Ama ne onlar saplanıp durmaktan vazgeçer ne de siz ölmeyi başarabilirsiniz.. yapılacak çok şey vardır belki ama aslında yoktur.. Umutların tükendiği yerde dönersiniz kalbinize.. çünkü bilirsiniz O yanınızda olmasa da kalbinizdedir hala.. özlemlere sarılıp yatma vakti gelmiştir şimdi çaresiz.. Ve bilirsiniz aslında içten içe sevmek her zaman sevdiğinin yanında olması demek değildir.. Sevilen sevenin yanında olmasa da seven sevileni sevmeye devam edecektir hem de delicesine kabaran ve hiç dinmeyecek olan özlemlerle..
insanı paranoyaya sürükleyen yegane şeylerin başında gelir. En iyisi gidip çay demlemektir, küresel ısınma hakkında falan kafa yormaktır; gerisi maymunluktur. (bkz: Sad but true)
mallıktır salaklıktır ama kendinize anlatamıyorsunuz asla olmayacağını biliyorsunuz yinede özlüyorsunuz nerden hatırlattın sözlük ya bak yine aklıma geldi.
eski bir sanat filmini hatırlatan hede. kişi bir tablo görür ve tablodaki kadına aşık olur. yıllar sonra o kadın karşısına çıkar ve adama aşık olur. fakat adam kadınla birlikte olmak istemez. o sadece tablodaki kadına aşıktır.