250 kişilik kısa dönem bölüğünün tuvaletinde deliği tutturamayan bir kısa dönemin olması ve tuvaletin kapısını açtığınızda oradaki bokla yüzyüze gelmeniz. evet, bu bir kısa dönem, yani üniversite mezunlarının olduğu bölükte olmuştur.*
Kimi askerleri kardeşin gibi görmen sonucu askerin seni skine takmamasi.
Berberin küfür yediği adamlara öncelik vermesi seni sallamasi.
Yüzüne güldüğünün gözünün içine baka baka selam vermeden çekip gitmesi.
Cebinden çıkarıp para verdiğin adamın seni kandırıp koca kışlaya rezil etmesi.
Kışlada seni sivilken gören üst devre erin; mütevazilik yapip er sırasında beklediğin için sana artistlik yapması.
Hem kendisine hem de ailesine maddi yardım sağlayan bölük komutanına askerin bile bile çamur atması.
Bütün bu hödüklerin sayısının aslinda çok fazla da olmaması ve erlere olan kötü muamelenin aslında asıl sorumlularının büyük oranda bu hödükler olması.
anladığım kadarıyla askerlikteki tüm iğrençlikler, iğrenç zihinleriyle asker ve askerlik düşmanı olan yazar kardeşlerime aitmiş.
15 aylık askerliğimle gurur duymamın en büyük sebebi, yukarıdaki iğrenç anlatım sahipleri ile askerlik yapmamam olsa gerek.
askerlikte iğrençlik karşına çıkmaz, içindeki iğrençlik ortaya çıkar ancak.
askerlik, yüreğinde taşıman gereken onur, gurur ve cesaretin resmi geçit yaptığı kutsal görevin adıdır.
hayatında resmi geçit yaşamamış adamın bunları anlamasını beklemek boşunadır.
omuzlarımda vatanım, başım dimdik, ellerim ve yüreğim çelikten, toprağımı, denizimi ve gökyüzümü bedenime giyerek, uygun adım geçtim, atamın gururla ufka bakan gözleri önünden.
allahım bu ne heybet;
bin asker bir asker,
gözleri alev alev,
ayakları aynı hedefi titreten bir ordu,
bayrağını boyayarak kanıyla,
yanıbaşımda çelikten bir ağ,
tarihten geleceğe bir cihan inşa ediyordu.
duvara bokuyla aşkım yazan, mayının üzerine sigara basan, üç gün kamuflajı çıkartmadan uyuyan, 2 hafta duş almayan, taşak kıllarını pisuvarda unutan geri zekalıları tüm hümanizmamı kaybederek uçan tekmeyle bölük önünde dövmemle sonuçlanan sözlükte yazmakla bitmeyecek olan , sözde temizliğin imandan geldiği müslüman ülkemin içler acısı halidir.
tam olarak 2 ay banyo yapmayan kişiyi görmek. bu er kişi bu süreç içerisinde 2 sefer saç traşı olmuştur ve koğuşçunun '' bu salağın yastığında saç döküntüleri var '' uyarıları üzerine farkedilmiştir. sonra mı ? sonra benim yaptığım daha büyük iğrençliktir. bu ibneyi 3 kişi tazyikli su el sabunu ve fırça eşliğinde yıkamanın verdiği zevk. p.ç
okunmak üzere çarşıdan alınmış kitabın -bölük astsubayı birkaç günlüğüne bölükte olmadığı için- izin için uzman çavuşa götürülmesi sonrasında yaşananlar. uzman çavuş kitabı günlerce ne evet ne hayır deyip geri vermeyince, kendisine sorulan "yapmayın komutanım, nobel ödüllü yazar, ne zararı olacak?" sorusuna (yazar : gabriel garcia marquez 'di.) "zaten en sakatları nobel ödüllülerden çıkıyor" yanıtının alınması.
(not : üstelik vaka orhan pamuk nobel ödülü almadan önce yaşanmıştır.)
içimizden birinin hatası yüzünden bütün alt devrelerin tezkereciler tarafından sabahın ilk ışıklarına kadar sürtülmesi. geminin köprüstünden başlayıp makine dairesinde makine yağlarının içinde son bulmak ve duş yapmamıza izin vermemeleri yüzünden 1 saatlik yağlı bir uyku çekmek. nasıl ama. askerlik mi? yok öyle bir şey askerlik değil o marabalık yapıyorsunuz arkadaşlar asıl asker olanlar doğu'da çatışmalara girenler yurdun geri kalanı marabadır bende dahil.
kimin, hangi amaca hizmetle alaturka tuvalete attığı asla öğrenilemeyen er fanilası 3 tl.
fanilanın doğal olarak tuvaleti tıkaması sonucu astsubayın delirmesi ve fanileyi sabah içtimasında ıslak ıslak bölüğün üstüne fırlatması paha biçilemez.
